Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, meydana gelen zarar ile davalının sorumluluğu arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını,TBK 69. Maddesine dayalı dava dilekçesinde açıkca 27/07/2017 tarihinde meydana gelen şiddetli yağış ve fırtınadan birçok ev ve iş yerinin zarar gördüğünü,doğal afet olarak nitelendirilen fırtınadan yapı inşası ile alakası olmaksızın neredeyse tüm binaların etkilendiğini ve maddi olarak ciddi zarar gördüğünü,davalının gerekli önlemleri aldığını ancak tadilat işinin uzadığını, davanın sorumluluk çerçevesinde açılmış olsa da yasa koyucunun kusursuz sorumluluk halinde dahi kurtuluş beyinnesi öngördüğünü ve esasen haksız fiil sorumluluğuna dayalı olan bina malikinin sorumluluğu durumunda da zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağımının bulunması şartı arandığını,meydana gelen zararların kabulünün mümkün olmadığını,belirtilen değer kaybının fahiş miktarlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

Davalı T9 Şirketi (ÇEDAŞ), Sivas, Tokat ve Yozgat bölgesinde yer alan elektrik dağıtım şebekelerinin işletme, bakım, onarım hakkına sahip olduğu, davalının sorumluluğunda bulunan elektrik nakil hattının yerden yüksekliğinin yetersiz oluşu ve şebeke üzerinde tekrar kapama rölesi kullanılmaması nedeniyle müteveffa Ali Polat'ın vefat etmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir. Dava dilekçesinde açıkca davanın dayanağının TBKnın 69. ve 71. Maddelerine dayandığı açıklanmıştır. İş bu davanın dayanağının davalı yapı eseri malikinin ( Çamlıbel Elektrik Dağıtım Şirketi'nin ) kusursuz sorumluluğu olduğu açıktır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2016/18491 Esas, 2018/4392 Karar sayılı ilamı) Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'nin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir. 1....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 26/12/2011 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden feragat nedeniyle, diğer davalı ... ....yönünden ise 818 Sayılı BK 147/2. maddesi uyarınca istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    G E R E K Ç E Uyuşmazlık yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı maddi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle maddi tazminat isteminin tam kabulüne karar verilmiştir. 6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince re'sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; (I) Yargıtay 4.HD'nin 2016/6991E- 2016/9437 K....

    Bu haliyle davalı bakanlığa yapı sahibi olması nedeniyle husumet yöneltilmiş olup uyuşmazlığın yapı sahibinin sorumluluğu hükümlerine göre giderilmesi gerekir. Zarara sebep olan eylem, davalı kamu idaresinin gördüğü kamu hizmetinin ifasıyla alakalı olmayıp hizmet kusurundan kaynaklanmadığından artık idari yargının görevli olması söz konusu değildir. Bu nedenle dava konusu uyuşmazlık hakkında adli yargı mahkemeleri görevlidir. Bu durumda mahkemece, adli yargının görevli olduğu nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

      Bu haliyle davalı kamu idaresine yapı sahibi olması nedeniyle husumet yöneltilmiş olup uyuşmazlığın yapı sahibinin sorumluluğu hükümlerine göre giderilmesi gerekir. Zarara sebep olan eylem, davalı kamu idaresinin gördüğü kamu hizmetinin ifasıyla alakalı olmayıp hizmet kusurundan kaynaklanmadığından artık idari yargının görevli olması söz konusu değildir. Bu nedenle dava konusu uyuşmazlık hakkında adli yargı mahkemeleri görevlidir. Bu durumda mahkemece, adli yargının görevli olduğu nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Yapı malikinin sorumluluğu niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin varlığı durumunda (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) sorumluluktan kurtulabilir. Enerji nakil hatları yapı eseri niteliğinde olup, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Bu nedenle elektrik enerjisinin taşındığı enerji nakil hattı ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir. Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. (Yargıtay 3....

        Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3- 439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı)....

        Dava; yapı ve tesis malikinin kusursuz sorumluluğu kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür", yine aynı kanunun 50.maddesinde, "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır" denilmektedir. Yine aynı TBK'nın 69. maddesi, "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır." hükmünü içermektedir. Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi, bir tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan, özen sorumluluğudur....

          Kat karşılığı konut inşaatı yaptırılmak üzere ihale düzenlenmiş, T3 ile Demirli İnşaat-İslam Demirli arasında 22/04/2013 tarihinde kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalanarak bu sözleşme kapsamında Demirli İnşaat-İslam Demirli'ye yer teslimi yapılmış ve bu tarihten sonra yangın meydana gelmiş ise de, olayda davacı tarafından yapı malikinin sorumluluğuna dayanılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, yapı malikinin sorumluluğu kusursuz sorumluluk olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle binanın Demirli İnşaat-İslam Demirli'ye teslim edilmiş olması illiyet bağını kesen bir sebep değildir. Davalı bina maliki olarak kusursuz sorumluluğu gereğince binanın bakımı ve korunması ile sorumlu olup, gerek itfaiye raporunda gerekse bilirkişi raporunda kimliği belirsiz kişilerce binaya ısınmak maksadıyla girilerek ateş yapılması neticesinde yangın olayının meydana geldiği ifade edildiğinden bakım ve denetim eksikliği nedeniyle davalının sorumlu olduğu açıktır....

          UYAP Entegrasyonu