Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak TBK'nun 69.maddesindeki ve bir kusursuz sorumluluk hali olarak düzenlenen yapı malikinin sorumluluğu, yapı nedeniyle üçüncü kişiye karşı verilen zararlara ilişkin olup, kiracı ve halefiyet ilkesi gereğince kiracı yerine geçen sigorta şirketi üçüncü kişi konumunda değildir. Bu nedenle kusursuz sorumluluk haline dayanamaz. Kaldı ki somut olayda hasarın oluşmasına sebebiyet veren eylem bizzat kiracı tarafından bakım ve onarım yükümlülüğünün ihmali sonucu oluk ve yağmur sularının tıkanması olarak belirlenmiştir. Bu halde uygun nedensellik bağının kesildiği ve bina malikinin sorumlu tutulamayacağı kabul edilmelidir....

Ancak TBK'nun 69.maddesindeki ve bir kusursuz sorumluluk hali olarak düzenlenen yapı malikinin sorumluluğu, yapı nedeniyle üçüncü kişiye karşı verilen zararlara ilişkin olup, kiracı ve halefiyet ilkesi gereğince kiracı yerine geçen sigorta şirketi üçüncü kişi konumunda değildir. Bu nedenle kusursuz sorumluluk haline dayanamaz. Kaldı ki somut olayda hasarın oluşmasına sebebiyet veren eylem bizzat kiracı tarafından bakım ve onarım yükümlülüğünün ihmali sonucu oluk ve yağmur sularının tıkanması olarak belirlenmiştir. Bu halde uygun nedensellik bağının kesildiği ve bina malikinin sorumlu tutulamayacağı kabul edilmelidir....

Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur....

    Davaya konu olayının gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58. maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 818 sayılı BK'nun 58/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır....

      Aşırı zarar doğması sebebiyle  yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme malikine (muhik) bir tazminat vermesi gerektiği, malzeme maliki iyi niyetli değilse tazminat miktarının levazımın en az kıymetini geçemiyeceği aynı yasanın 723. maddesinde belirtilmiştir. Bu durumda, 4.3.1953 tarih 10/3 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararının gerekçesinde benimsenen ve uygulamada kararlılık  kazanmış ilke uyarınca aşırı zarar nedeniyle yapı yıkılamıyorsa, iyi veya kötü niyete göre haklı (muhik) tazminat veya en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği arsa malikinden sorulmalı, kabul ettiği takdirde bu bedel karşılığında yapının taşınmaz malikine aidiyetine karar verilmeli, aksi halde yıkım isteği reddedilmelidir....

      A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu maddi-manevi tazminat talebi haksız fiilden kaynaklanmakta olup davaya bakmaya görevli mahkemenin ......

        Eş söyleyiş ile burada yapı maliki, gerekli özeni gösterdiğini ispat etmek suretiyle sorumluluktan kurtulamaz. İşte bu nedenle yapı malikinin sorumluluğu, kurtuluş kanıtı getirilemeyen “ağırlaştırılmış özen sorumluluğu” olmakta ve tehlike sorumluluğuna yaklaşmaktadır. Tehlike sorumluluğunda da özel kurtuluş nedenleri yoktur. Sadece genel kurtuluş nedeni olan illiyet bağını kesen sebepler sorumluluğu ortadan kaldırır (Fikret Eren Borçlar Kanunu Genel Hükümler s. 646 ) Türk Borçlar Kanunu’nun 69. maddesi kapsamında, sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bir bina veya yapı eseri malikinin BK’nın 58. maddesine göre sorumlu tutulabilmesi için, zararın, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğduğu ispatlanmalıdır....

          İSTİNAFA CEVAP : Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığını, hem ceza zaman aşımı dolmadığını hem de dava açılmakla zaman aşımının kesildiğini, yer altında olması gereken kablonun yer üstünde olması nedeniyle murisin takılıp düştüğünü kısırı bulunmadığını, davalının sorumluluğunun tehlike sorumluluğu kapsamında olduğunu beyan ederek istinaf başvurusunun reddini istemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, enerji nakil hattının yer üstünde olması nedeniyle gerçekleşen düşmekten kaynaklanan TBK un 69 uncu maddesi uyarınca yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna dayanan maddi manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, maddi tazminatın tam, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür....

          Davadaki istemin, dava konusu inşaatın yapıldığı 156 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davalı T6'na ait olması nedeniyle dayanağını Türk Medeni Kanununun; ”Taşınmaz malikinin sorumluluğu” başlıklı 730. maddesi ile “Kazı ve yapılar” başlıklı 738. maddesi oluşturur. 730. madde hükmüne göre “Bir taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını bu hakkın yasal kısıtlamalarına aykırı kullanılması sonucunda zarar gören veya zarar tehlikesi ile karşılaşan kimse durumun eski hale getirilmesini, tehlikenin ve uğradığı zararın giderilmesini dava edebilir.” 738. madde hükmüne göre ise “Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır." Buradaki taşınmaz malikinin sorumluluğu kanunun emrettiği özen gösterme borcunun ihlaline dayanan bir kusursuz sorumluluk halidir....

          Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;'' Davalılar yapı malikleri T6 T7 ve T5 için açılan davanın husumet yönünden reddine karar verildiğini,kararın bu yönü ile eksik inceleme ile verildiğini,yapı malikinin sorumluluğu ‘yarar ve tehlike’ esasına dayalı olan, sorumluk açısından kurtuluş kanıtı getirme imkanı tanımayan, ağırlaştırılmış özen sorumluluğu olarak TBK 69.maddesinde düzenlendiğini,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında görüleceği üzere, Yapı Malikinin sorumluluğu tam anlamıyla geniş olarak ele alınmakta, 3. kişinin ya da zarar görenin kusuru olsa dahi durumun geniş irdelenmesi ve malikin sorumluluğuna giden yolda illiyet bağının mutlak olarak kesilmiş olduğu ortaya konulmadığı müddetçe, TBK md 69 hükümlerine dayalı sorumluluğun ortaya çıkacağı benimsendiğini. (YHGK , 2014/2058 E. , 2015/1768 K.) Dosyada mevcut fotograflar kazanın meydana geldiği davalıların maliki olduğu KON 1....

          UYAP Entegrasyonu