Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalıların yaratılan artı değerin ./.. yarısı olan 4.611,43 YTL tazminat ile yükümlü kılınması gerekirken, mahkemece davacının tapu kayıt malikinin mirasçısı ve terekede 1/2 payı olduğu hususları gözden kaçırılarak yaratılan artı değerin tamamından sorumlu olacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 21.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi...

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar,....14/05/2011 tarihinde inşaatta çalıştığı sırada yağan yağmur dolayısıyla inşaatın hemen yakınından geçen yüksek gerilim hattının muhtemel zarar vermesini önlemek amacıyla gerilim hattını inşaatta bulunan tahtalar vasıtası ile poşetle kapatmak istediği esnada elektrik akımına kapılarak yaralandığını , çalışma gücünü % 90 kaybettiğini, maddi ve manevi zarar gördüklerini , davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere ...... için 1.000.00.-TL maddi, 50.000.00.-TL manevi, eşi ... için 40.000.00....

      Türk Medeni Kanununun 722. maddesinde bir kimsenin başkasının arazisi üzerine yapı inşa etmesinden bahsedilmekte olup Dairemizin yerleşik uygulamasına göre de kat ilavesi suretiyle yapılan inşaatlar nedeniyle temliken tescil talebinde bulunulamaz. Davacının tazminat talebine gelince; Bilindiği üzere başkasının taşınmazına temelli ve kalıcı nitelikte yapı inşa edilmesi durumunda, Türk Medeni Kanununun 684. ve 718. maddelerinin hükümleri gereğince yapı üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline geleceğinden ana taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Bu konumdaki taşınmazın maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişki Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde düzenlenmiştir. Davacının temliken tescil talebi reddedildiğine göre yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerekir....

        Davalı yapı maliki olması nedeniyle yapı malikinin sorumluluğuna göre borçlar kanunu gereğince kusursuz sorumludur. Davalı taşınmazın müteahhiti olarak da haksız fiile dayalı olarak sorumludur. Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davalının müteahhit olması nedeniyle yüzde hesabı ile kusur atfedilmiş olsa da alınan kusura ilişkin raporun davalı ve dava dışı kişiler arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiği, davalı kooperatifin taşınmazın müteahhiti olarak da haksız fiil hükümlerine göre zararın tamamından sorumlu olduğu anlaşılmıştır....

        Davacılar, yapı ortaklığında kendilerine karşı idareci ortak konumunda olan müteahhit davalıların arsa maliki ile imzaladıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesini kendilerinin onayı olmadan feshetmeleri ve inşaatı yarım bırakmaları nedeniyle uğramış olduğu zararın ödetilmesini istemiştir. Ortaklık nedeniyle davacıya daire ya da tapuda arsa payı verilmediği, müeahhitlerle arsa sahibi arasındaki sözleşmenin feshedildiği anlaşıldığına ve davacı da ortaklıktan ayrılma yönündeki iradesini açıkladığına göre BK 535 ve devamı maddeleri gereğince, yapı ortaklığının özel hukuki yapısı gözardı edilmeden ve davada taraf olmayan diğer ortaklar arasındaki menfaat dengelerinin korunması suretiyle davacının talep edebileceği miktarın hesaplanması gerekir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi - Manevi Tazminat istemine ilişkindir. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Enerji nakil hatları da yapı eseri niteliğinde olup, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir....

          Yargıtay kararlarında, öğretide bina ve yapı malikinin sorumluluğunun objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" "olağan sebep sorumluluğu" olarak isimlendirilen bir kusursuz sorumluluk halidir. Zarar ile özen eksikliği arasında uygun nedensellik bağının sorumluluk için yeterli olup özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Sorumluluk yönünden ; Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Kural olarak gerek kusura dayalı, gerekse kusursuz sorumluluk hallerinde haksız eylemle zarar arasında illiyet bağının varlığını davacı ispat etmelidir....

          den tahsiline, yapı kredi hakkında açılan davanın davacının kalıcı sakatlığı olmaması nedeniyle sorumluluğu doğmadığı gerekçesi ile reddine, 8.500 TL. manevi tazminatın davalılar ..., Buzlu Ltd. Şti'den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ......

            den tahsiline, yapı kredi hakkında açılan davanın davacının kalıcı sakatlığı olmaması nedeniyle sorumluluğu doğmadığı gerekçesi ile reddine, 8.500 TL. manevi tazminatın davalılar ..., Buzlu Ltd. Şti'den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ......

              Uyuşmazlık, davalının sorumluluğunun 6098 sayılı TBK'nın 69. maddesinde düzenlenen "yapı malikinin sorumluluğu" içerisinde mi değerlendirileceği yoksa aynı kanunun 301. maddesinde düzenlenen kiralayanın sorumluluğu" içerisinde mi değerlendirileceği noktasındadır....

              UYAP Entegrasyonu