Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu noktada “yapı malikinin sorumluluğuna ” ilişkin olarak, kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağında doktrinde ve uygulamada görüş birliği bulunmaktadır. Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. TBK’nın 69. maddesinde (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 58. Maddesi), yapı malikinin giderim yükümlülüğü düzenlenmiş olup, anılan maddenin birinci fıkrasında; "Bir binanın veya diğer yapı eserinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür" denilmektedir. Burada, yasa koyucu bozuk yapılan bir yapı eserinden zarar görenlere mümkün olduğu kadar basit ve dolaysız bir tazmin imkânı sağlayarak onları korumaktadır....

    Dava; Türk Borçlar Kanunu'nun 69 uncu maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür (TBK m.69). Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Enerji nakil hatları da yapı eseri niteliğinde olup, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir....

      G E R E K Ç E Uyuşmazlık, 6098 Sayılı TBK'nun 69 (818 Sayılı BK 58) maddesi gereğince yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı maddi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle maddi tazminat isteminin tam kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince re'sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; (I) Davalı MUSKİ vekili idari yargının görevli olduğunu ileri sürmektedir....

      Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3- 439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı). Bazı hallerde zararın ortaya çıkış biçimi, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinin varlığını gösteren fiili bir karine oluşturur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, bina malikinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki araç hasarı nedeniyle açılan maddi tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; müvekkili sigorta şirketi tarafından kasko sigortası ile teminat altına alınan aracın, bir kısmı davalıya ait olan istinat duvarının önüne 28.02.2014 tarihinde park edildiğini, istinat duvarının yıkılması sonucu aracın hasar gördüğünü, aracın hasar görmesine sebebiyet veren istinat duvarının bulunduğu taşınmaz sahibi olan davalının haksız fiil hükümleri ve yapı malikinin kusursuz sorumluluğu uyarınca meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, araçta meydana gelen hasar bedeli olan 50.000,00 TL tazminatın 30.06.2014 tarihinde sigortalı ......

        Yeni Türk Borçlar Kanunu'nda yapı malikinin sorumluluğu 69. maddede düzenlenmiştir. TBK 69. maddesinde “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmektedir. Görüldüğü üzere kanun hükmü, bina ve yapı eserleri nedeniyle sorumluluğu, bunların yapım bozukluğu veya bakım eksikliğine dayandırmaktadır. Burada yasa koyucu, her geçen gün artan yapılaşma nedeniyle, başkaların zarar görmesini engellemeyi amaçlamıştır. Bu sebeple, bu yapılar nedeniyle zarar tehlikesinin önlenmesi amacıyla yasa koyucu kusursuz sorumluluk ilkesini kabul etmiştir. "TBK'muz bu sorumluluğu "özen" ilkesine dayanan kusursuz sorumluluk halleri arasında saymıştır. Bina ve diğer yapı eseri sahibinin sorumluluğu bir kusursuz sorumluluk olduğundan, zarar gören kişinin, sorumlunun kusurunu kanıtlaması gerekmediği gibi, sorumlu kişi de kusursuzluğunu kanıtlayarak sorumluluktan kurtulamayacaktır. " (Ahmet M....

        maliki sıfatıyla davalıya karşı açtığı davanın bu sebeple reddine ,yine davacı tarafça davanın davalının sahibi olduğu binada sigortalının kiracı olarak bulunması sonucunda yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olarak açıldığının kabulü halinde ise her ne kadar, davalı yapı maliki, maliki olduğu deponun bakım eksikliğinden kaynaklanan zararlardan da sorumlu ise de, bu sorumluluğu üçüncü kişilere karşı olup, TBK’nın 69/2. maddesi de gözetildiğinde, davacıya ait yapı eserini onunla yaptığı sözleşmeye istinaden kullanan ve deponun bakımını da sözleşme ile üstlenmiş olan davadışı sigortalının, kanunda belirtilen anlamda üçüncü kişi sıfatı bulunmamaktadır....

          Yapı niteliğinde olan enerji nakil hattından kaynaklı elektrik çarpması sonucunda yaralanma olayından dolayı yapının esas sahibi olarak TEDAŞ ile diğer işletme hakkı sahibi davalı ... şirketinin birlikte sorumluluğu bulunmaktadır. Somut olayda, davacı davalılardan TEDAŞ'ın yapı sahibi olarak maliki olduğu, diğer davalının ise işletme hakkı devir sözleşmesiyle işletmekte bulunduğu enerji nakil hattından kaynaklı elektrik çarpması sonucunda yaralanmasından dolayı, asıl davada TEDAŞ'tan maddi tazminat (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) isteminde bulunmuştur. Elektrik enerjisinin, varlığı, nakli, dağıtımı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar doğurma ihtimali taşıdığından, enerji nakil hatlarından dolayı TBK m.71 uyarınca işletme hakkı sahibi olan dağıtım şirketi ve yapı maliki olarak TEDAŞ ın enerji nakil hatları ile tesislerinin malik ve işleticisi ile birlikte "tehlike sorumluluğu" da bulunmaktadır....

            Mahkemece, toplanan delillere göre; davalıya ait olup davacı tarafından sigortalanan işyerinin su tesisatı da dahil olacak biçimde yapı kullanım izin belgesinin alınmasından yaklaşık 1 ay sonra ve sağlam biçimde kiralandığı; bina malikinin kusursuz sorumluluğunu gerektirir bir nedenin somut olayda gerçekleşmediği; davacı sigortalısının kiracı sıfatıyla kullandığı işyerinin mutfak bölümündeki lavabo altında yer alan boruları kontrol etmesi ve aşınma varsa gidermesi gerektiği, olayın sigortalının sorumluluğu dahilinde olduğu ve davacı sigortacının sigortalısına ödediği bedel için davalıya rücu edemeyeceği gerekesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu