"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükümlünün 30/06/2009 tarih ve 2009/249 E – 2009/731 K sayılı hükümle hırsızlık suçundan 1 yıl hapis ve 2 ay hapis ile , resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan 3 ay hapis cezası verilip cezaların da, TCK'nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, kararın 18/09/2009 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi üzerine ertelenmiş hapis cezasının ortadan kaldırılarak verilen kararların infaza ilişkin olması nedeniyle temyizi olanaklı bulunmayıp, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olması nedeniyle verilen kararların, aynı Kanun'un 101/3. maddesi gereğince itiraz yasa yoluna tabi olduğundan, 5271 sayılı CMK'nın...
Bu nedenlerle, ... hakkında yeniden kurulan 2. hükme yönelik, hükümlü ... müdafiinin konusu bulunmayan temyiz itirazının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE, 5252 sayılı Kanun'un 9/3. maddesine göre, gereğinin taktiri yönünden, mahkemesine gönderilmesi için dosyanın incelenmeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, II-Sanık ... hakkında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz talebinin incelenmesinde; Sanığa yüklenen 765 sayılı TCK’nın 343/2 maddesinde tanımlanan kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçu aynı Yasanın 102/4 ve 104/2 maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımına bağlı olup suç tarihi olan 19.02.2005 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar bu sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden...
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....
ye ait olan ancak kendi fotoğrafını yapıştırdığı nüfus cüzdanını çıkarıp ibraz etmek isterken, kolluk görevlilerinin sanığın çantasında başka bir nüfus cüzdanı daha olduğunu fark ettiği ve yapılan arama sonucu çantasından kendisine ait nüfus cüzdanının bulunduğu ve belgelerin de gerçek kimlik bilgilerine göre düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "Kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma" kabahatini oluşturduğu gözetilmeyerek TCK'nın 206/1. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan hüküm kurulması, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet Sanığın, temyiz dışı sanık ...'...
Sanığa atılı "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerektiği, suç soruşturma veya kovuşturması olmadan resmi belge düzenlenmesi sırasında görevlilere kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunma eyleminin TCK'nın 206/1. maddesinde öngürülen suçu oluşturacağı, bu bağlamda; sanığın muhtelif tarihlerde trafik ceza tutanağı düzenlenmesi sırasında katılan adına düzenlenmiş sürücü belgesini ibraz etmesi eylemlerinin ayrı ayrı TCK'nın 206. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sonuç ceza bakınımdan kazanılmış hakkının gözetilmesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
Ağır Ceza Mahkemesi Suçlar : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma b) Resmi belgede sahtecilik c) Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan Hüküm : Mahkûmiyet b) Resmi belgenin düzzenlenmesinde yalan beyanda bulunma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçları hakkında bozma Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Aynı eylem nedeniyle ... 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/278 esas, 2015/337 karar sayılı dosyasında yargılanan diğer sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümlerin Yargıtay 9....
Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO : 21/04/2015, 2014/6 (E) ve 2015/129 (K) SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, kamu görevlisine yalan beyanda bulunma....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Yalan beyanda bulunma Hüküm : 765 sayılı TCK'nın 343/2, 80, 59/2, 81/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, yasal süreden sonra olan temyiz isteğinin CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
hem TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinden yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanun‘nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de; TCK'nin 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu‘nun 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın, TCK'nin 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soy bağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı nazara alındığında, TCK'nin 231/1. maddesinin her iki düzenlemeye göre de "özel norm" niteliğinde olup "özel normun önceliği" ilkesi uyarınca eylemin yalnızca TCK'nin 231. maddesindeki "çocuğun soybağını değiştirmek" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hükümler kurulması, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine...