Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, Türkiye ile ilamı veren Amerika Birleşik Devletleri arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma bulunmadığını, müvekkilinin usulüne uygun şekilde ilgili davaya çağrılmadığını, dava konusu mahkeme kararının kesinleştiğine ilişkin bir belgenin dosyada bulunmadığını, mahkeme kararının dayanağının ne olduğunun ve hangi nedenle haklarında hüküm kurulduğunun belli olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tanıma ve tenfizi istenen kararın açıkça kamu düzenine aykırı olmadığı, mahkeme kararının aslının ve onaylı tercümesinin dosyaya sunulduğu, kararın mahkeme tarafından verildiğinin, mahkeme hükmü taşıdığının ve kesinleştiğinin sabit olduğu, A.B.D ve Türkiye arasında fiili karşılıklılığın mevcut olduğunun bilindiği, MÖHUK hükümlerine aykırılık bulunmadığı, davacıların tanıma ve tenfiz taleplerinin yasal şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle kararının tanıma ve tenfizine karar verilmiştir....

    Eyalet (Asliye Hukuk) Mahkemesi tarafından verilen 29.04.2009 tarih 22 O 416/08 numaralı kararın kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen kararın posta yoluyla tebliğ edildiği, Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun biçimde tebliğ edilmemiş olan söz konusu kararın kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki "yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının, davacı ... ile olan evliliğinin ve müşterek çocuklarının, Türkiye'de nüfus kayıtlarında yer almamış olmasının, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınmasına ve bu boşanma ilamında yer alan çocukla ilgili nafaka yükümlülüğüne ilişkin bölüm hakkında tenfiz kararı verilmesine engel oluşturmayacağına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TANIMA VE TENFİZ Dava; isim değişikliğine ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi istemidir. Mahkeme kararındaki nitelendirme sehven tapuda isim düzeltilmesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi olarak belirtilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8 Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının tarafları, konusu ve sebebi “aynı” olan ... mahkemelerinden verilmiş bir kararla bağdaşmaması halinin ... kamu düzenine aykırılık oluşturacağı, hatta buna rağmen kararın tenfizine karar verilmişse bu durumun, HUMK’nun 445/10. maddesi uyarınca bir yargılamanın yenilenmesi nedeni olacağı açıktır. Somut uyuşmazlık yönünden asıl incelenmesi gereken husus, tarafları, konusu veya sebebi “farklı” olan bir yabancı mahkeme kararının, ... mahkemelerinden alınan kararlar ile bağdaşmaması halinin, ... kamu düzenine aykırılık oluşturup oluşturmayacağı noktasıdır. Burada ilk olarak tanıma ve tenfiz hukukundaki kamu düzenine aykırılık kavramının, iç hukuktaki emredici kurallara aykırılık kavramından daha dar ve sınırlı bir anlama sahip olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Dolayısıyla kamu düzeni gerekçesiyle yabancı mahkeme kararının tenfizine istisnaen müdahale edilmelidir....

            Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenilen kararın ... ile ... arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin ... Sözleşmesi hükümlerine göre yapılmadığı, dolayısı ile kararın usulünce kesinleşmediği, kesinleşmeyen yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün bulunmadığı, ayrıca, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin TTK’nın 329 ve 405/2. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davaya konu ... ......(Asliye Hukuk) Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği karar ... Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığı ile davalının vekili Av. ...'e 28.12.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup, buna ilişkin tebliğ evrakı dosya içinde yer almaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin açılmasına ve buna dayalı mirasçılık belgesi verilmesine dair yabancı mahkeme kararlarının tenfizi istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.07.2011 (Pzt.)...

                Bu durumda, öncelikle mahkemece, davacı vekiline dava dilekçesi açıklattırılarak hangi kararın tenfizi isteminde bulunduğu açıklatılarak, oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesi açıklattırılmadan davanın esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesine eklediği yabancı mahkeme ilamı ve masraf tespit kararıyla ilgili olarak kabule göre de, davacının, tenfize konu asıl karar ve masraflara ilişkin kararın aslını ve onanmış tercümesini sunmadığı, davaya dayanak yabancı mahkeme kararı ve dava dilekçesini davalıya diplomatik yolla tebliğ ettirdiğine dair belgeleri ibraz etmediğinden kesinleşmiş bir kararın söz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi de yerinde değildir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfizine karar verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmiş olması gerekmektedir....

                  Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

                    Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu