Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

    Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

      Hükmü ile de, yabancı mahkemelerce verilen hukuk davalarına ilişkin hükümlerin ülkemizde hüküm ve sonuç doğurabilmesi için tanıma ve tenfiz edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.Bu durumda, yabancı mahkemelerce verilen nafakaya ilişkin hükümlerin ülkemizde icra edilebilmesi için Türk mahkemelerince verilecek bir kararla tanınması ve tenfizi ulusal ve uluslararası mevzuata göre zorunlu bulunduğundan; mahkemece, bu tür kararların doğrudan icra edilebileceği gerekçesi ile davanın reddinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu" belirtilerek, hükmün HUMK.nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.Davada; nafaka yükümlülüğü konusundaki yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talep edilmiştir....

        Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 2675 sayılı MÖHUK’nın 38/c maddesi (yeni 5718 SK’nın 54/c maddesi) uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının tarafları, konusu ve sebebi “aynı” olan Türk mahkemelerinden verilmiş bir kararla bağdaşmaması halinin Türk kamu düzenine aykırılık oluşturacağı, hatta buna rağmen kararın tenfizine karar verilmişse bu durumun, HUMK’nın 445/10. maddesi uyarınca bir yargılamanın yenilenmesi nedeni olacağı açıktır Somut olayda, davalı vekilinin kesin hüküm itirazı üzerine ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/704 E-2012/551 K sayılı dosyası getirtilmiştir....

          Tenfiz; yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra olunabilmesini sağlayan mahkeme kararıdır. Tenfiz usul ve esasları 2675 sayılı MÖHUK'un 34 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararlarının tenfizi davasında yerindelik denetimi söz konusu değildir. Tenfizden amaç yabancı ülke mahkeme kararının aynen Türkiye'de herhangi bir mahkemenin verdiği bir kararmış gibi kabul görmesidir. Bu amaçla Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararında tenfize konu hükmü değiştirme hak ve yetkisi dahi bulunmamaktadır. Yargılamada sadece tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmesi yapılır. Türk hukuk sisteminde yabancı mahkeme kararlarının tenfizine karar verilebilmesi için gerekli koşullar sıralanmıştır....

            Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun belirlendiği, davada ise vesayet mahkemesi olarak görevli Almanya yerel mahkemesinin kararının tanınması ve tenfizi istenildiğinden mahkemenin görevsizliğine dair karar vererek mahkemeler arası görev uyuşmazlığı doğduğundan merci tayini için dosya resen dairemize gönderilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin bulunmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin bulunmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Kanunun 50 ilâ 57. maddeleri tenfize, 58 ile 59. maddeleri ise tanımaya ilişkindir. 5718 sayılı Kanun'un; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrası uyarınca: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesine göre; “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir.”...

            Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak ... Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuştur. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir. ......

              Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, MÖHUK'un 54. maddesinde düzenlenen tenfiz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir.Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

                Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet arasında imzalanan ve 3490 sayılı Kanunla onaylanan Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Hükümlülerin Nakli Sözleşmesi'nin 14. maddesinde kararın verildiği Devlet Kanununa göre kesinleşmesi gerektiği düzenlenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu