ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/613 KARAR NO : 2021/273 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 16/09/2020 KARAR TARİHİ : 17/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari satım ilişkisinden kaynaklandığını, bu durumda tarafların tacir olmasına, uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanmasına göre davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olduğunu, yabancı mahkemece, davacı bankanın davalının cari hesabı üzerinden tanzim ederek kredi kullandırdığı, kredi taksitlerinin süresinde ödenmediği için cari hesap sözleşmesinin feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdiğini, yabancı hakem kararlarının tenfizi davasında yetkili mahkemenin, MÖHUK 60 uyarınca, aleyhine karar verilen tarafın ...’deki...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; tenfizi istenen yabancı mahkemede açılan davanın dava dilekçesi ile gerekçeli kararının davalıya adli yoldan tebliğine ilişkin bir belgenin bulunmadığını, yabancı mahkeme ilamına konu davanın davalı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu Yozgat'ta açılması gerektiğinden Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, olayda yabancılık unsurunun bulunmadığını, davacının davalı şirketin ortağı olmadığını, dolayısıyla ortaklık payının iadesine karar verilemeyeceği gibi bu kararın tenfizine de karar verilemeyeceğini, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının davacı tarafın yabancı mahkemedeki hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı hileli davranışları ile elde edilmiş bir karar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Dava Almanya Berlin Schöneberg Asliye Hukuk Mahkemesinin vasiyetnamenin okunmasına ilişkin kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir. 5718 sayılı MÖHUK'nın 51/1. maddesindeki "Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir." hükmü ile tenfiz kararlarını vermeye görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Sözkonusu maddede tenfiz kararının hangi konudaki yabancı mahkeme kararına ilişkin olduğu hususunda bir ayrım yapılmadığından açıklanan yasal düzenleme gereğince uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekirken sulh hukuk mahkemeleri görevli olduğu gerekçesi ile Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....
, tenfizi istenen yabancı hakem kararının tenfiz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda iki ayrı düzenleme yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Dava, yabancı mahkeme masraf tespit kararlarının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, Dairemizin bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelemesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca, dosyanın temyiz inceleme görevi Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna ait olduğundan, Dairemizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Dairemizin görevsizliğine, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde yabancı mahkeme tarafından verilen nafaka kararının tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava dilekçesinde dava değeri gösterilmediğinden tenfizi istenen yabancı mahkeme kararında hükmedilen 4.446,17 Euro'nun dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 30.791,95TL mahkememizce dava değeri olarak kabul edilmiştir. Yabancı Mahkememe kararlarının tenfizi ve tanınması usulü, 5718 Sayılı MÖHUK nun 50 ve devamı maddelerinde sayılmıştır....
Gerçekten de, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak alınmış ve kesinleşmiş ilamlar hakkında, yetkili mahkemenin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı Kanun’un 54/c maddesi uyarınca, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması gereklidir. Kanunda kamu düzeni kavramının zamana ve yere göre değişebilen niteliği gereği bir tanımlama yapılmaktan kaçınılmış ve konunun hakimin takdirine bırakılması tercih edilmiş, ancak kamu düzenine aykırılığın “açıkça” olmasının aranmasıyla bu konuda takdir hakkı bulunan hakime bir sınırlama getirilmek istenmiştir. Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı)....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen kararın TTK’nın 329 ve 405/2. maddelerine aykırı olduğu, benzer nitelikteki Türkiye’de açılan davaların reddedildiği, bu durum karşısında yabancı mahkeme kararının, Türk mahkemeleri tarafından verilen kararlarla çeliştiğinden kamu düzenine aykırı bulunduğu, ayrıca yabancı mahkeme kararının Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmiş bir karardan da söz edilemeyeceği, bununla birlikte yabancı mahkeme kararında şirket hisselerinin davalıya iadesine karar verilmemesi nedeniyle mükerrer tahsilata neden olunabileceği, tüm bu durumların açıkça kamu düzenine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....