WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi usul ve şartlar 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu ve “Türkiye’de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesinde düzenlenmiş olup bu yasal düzenlemeler gereği yabancı bir hakem kararının ülkemizde tenfizine karar verilebilmesi için aşağıdakki şartların bir arada olması gerekmektedir....

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı yabancı mahkeme kararının tenfizi talepli davasının Konya 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/776 E., 2013/163 K. sayılı kararıyla yabancı mahkeme kararının usulüne uygun tebliğ edilmediği, tenfiz şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ortada kesin hüküm bulunduğunu, tenfizi istenen karar kesinleştirildikten sonra ilgili mahkemece kesinleşmiş kararın davacının Almanya'daki Avukatı Avukat Aldebert'e tebliğ edilmek suretiyle yeniden eski tarih itibariyle kesinleştirme yapıldığını, kesinleşmiş karara Avukat Aldebert'in yapacak birşeyi olmadığını belirttiğini, ilgili kararın yabancı mahkeme nezdinde 05/12/2011 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmiş kararın yeniden davacının vekiline tebliğ edilmesinin davalıya bu karara karşı yeni bir başvuru hakkı tanımayacağını, bu durumda davalının savunma hakkının kısıtlanmış olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir...

    Tenfizi istenen kararın verildiği Almanya ile Türkiye Cumhuriyeti arasında, yabancı ilamların tenfizine ilişkin sözleşme ve karşılıklılık ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. MÖHUK’un 54/b maddesi gereğince yabancı mahkeme kararlarının tenfizi için aranan şartlardan ikincisi, kararın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilamın dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmamasıdır. Somut olaydaki tenfizi istenen kararın, yabancı mahkeme tarafından verilmiş olup eda hükmü içerdiği ve Alman Hukukuna göre kesinleştiği yönünde apostilli şerh içerdiği; kararın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. MÖHUK’da kabul edilen sisteme göre, tenfiz talep edilen mahkemenin, yabancı mahkeme kararını esastan inceleme ve hukuka uygunluğunu denetleme yetkisi yoktur....

    Bu durumda, yabancı kararda yer alan hükmün icra edilmesi ile ortaya çıkacak sonuç hukukun genel prensiplerine, toplumun genel örf adet ve ahlak telakkilerine aykırı düşmedikçe ve anayasanın temel ilkelerine aykırı bulunmadıkça yabancı kararın Türk kamu düzenine aykırılığından söz edilemez. Somut davaya konu yabancı mahkeme kararının tenfizi Türk kamu düzenine aykırılık oluşturmadığından yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun karar düzeltme isteminin reddine dair gerekçesine katılmıyorum....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 3. maddesinde “Hakem kararlarının infazı lazım geldiğine dair mahkeme başkanı veya hakim tarafından verilen şerhlerden, hakem kararının mahiyetine göre, karar ve ilâm harcı alınır....

        Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2). Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez (Ruhi, A.C.: Türk Hukukunda Yabancı Nafaka İlamlarının Tenfizi, Ankara 2013, s. 265- 266)....

        Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı). Zira aksinin kabulü, aynı davanın Türk mahkemesinde tekrar görülmesi ve yeni bir Türk mahkemesi kararının ortaya çıkması sonucunu doğurur. Ancak, örneğin Türk hukukunun vazgeçilmez kabul ettiği temel prensiplerini ihlal eden veya milletlerarası alanda geçerli olan ortak ilkelere aykırı bulunan yabancı mahkeme kararları tenfiz edilemez. Tenfiz hakimi takdir hakkını kullanırken, her somut olayın kendine mahsus özelliklerini de dikkate almalıdır. Davaya konu somut olayda davalı taraf, yabancı mahkemece kendisine herhangi bir bildirim yapılmadığından savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülmüştür....

          Mahkemesi'nin 83 S 50/12 sayılı kararlarının ve tercümelerini fotokopi şeklinde olduğu, .... vekili tarafından tenfizi istenen yabancı mahkeme kararlarının asıllarının ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/190 Esas sayılı dosyasına sunulduğu anlaşılmaktadır. Oysa 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nun 53. maddesi "(1)Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir: a) Yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından örneği ve onanmış tercümesi b) İlamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi" hükmünü haiz olup, temyiz incelemesi yapılırken dava konusu yabancı mahkeme ilamının aslı veya onanmış orneği ve onanmış tercümesi incelenmesi gerektiğinden, dosyanın anılan noksanlıklar (ilamların aslı veya onanmış örneği ve onanmış tercümeleri) giderildikten sonra Dairemize gönderilmesi açısından mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

            Karar sayılı kararın ve kesinleşme şerhinin apostil şerhli aslı ile onanmış tercümesini sunması için 1 aylık kesin süre verilmiş, davacı vekilince 28/09/2022 tarihinde yabancı mahkeme kararının aslı ve tercümesinin sunulduğu beyan edilmiş ise de davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinin ekinde sadece tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının onaylı tercümesi ile yabancı mahkeme kararının suretinin bulunduğu, yabancı mahkeme kararının aslının verilen kesin süreye rağmen kesin süre içerisinde ve duruşma gününe karar dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53....

              tanınması veya tenfizini engelleyici bir sebep olarak görülemeyeceği, tenfizi istenen yabancı ilamda açıkça kamu düzenine ayrılıkta olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile Fransa Cumhuriyeti Colmar 2....

                UYAP Entegrasyonu