Davalı vekili, davacının daha önce İstanbul 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2004/359 esaslı davayı açtığını ve bu dosyanın derdest olduğunu, tenfizi istenen ilamın zamanaşımına uğradığını, yabancı mahkeme kararlarının aynen tenfizinin istenebileceğini, ayrıca davacının gerçek kişi mi, tüzel kişilik mi olduğunun anlaşılamadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının MÖHK’un 38.maddesindeki şartları taşıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Fransa Lyon 3.İstinaf Mahkemesinin 1999/08168 ve 11.07.2001 tarihli mahkeme kararının aynen tenfizine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 750.00....
Maddesi ve HMK 297 Maddesi uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekmekle birlikte, tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararında yer alan gerekçenin HMK maddesinde öngörülen koşulları taşımasının beklenemeyeceği zira yabancı mahkeme ilamında yer verilen gerekçenin nasıl bir gerekçe olması konusunda herhangi bir sınırlama bulunmadığı, yabancı mahkemenin ilamında hükmettiği sonuca nasıl varmış olduğunun ilamdan anlaşılabilmesi yeterli olacaktır. Ancak tenfizi talep edilen ilamda yabancı mahkemenin hükme nasıl vardığı konusunda yeterli düzeyde açıklık bulunmadığından, davacı taraftan tenfize konu kararın dayanağı olan delillerin celbi istenmiş ve varılan sonucun yerinde olduğuna kanaat getirilmiştir....
Dairemizce tenfiz davaları nitelikleri itibariyle eda davası değil, tespit davası mahiyetinde kabul edilmesi nedeniyle maktu harca hükmedilmesi gerekirken, mahkemece nisbi harca hükmedilmesi doğru olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, davalılardan ... yönünden taraflar arasında hukuki ilişki bulunmadığı gerekçesiyle tenfiz isteminin husumetten reddine karar verilmiş ise de, usulünce kesinleşmiş yabancı mahkeme kararlarının 5718 sayılı MÖHUK’un 54. maddesinde belirtilen şartlara aykırı olmadığı sürece tenfizine karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, tenfizi istenen ... Eyalet Mahkemesi tarafından verilen kararın adı geçen davalıya ... Bakanlığı ......
Yabancı mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin mahkeme kararında, yabancı mahkeme kararının mahiyetine göre tenfizi isteyen taraftan başvurma harcı ve nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcı alınır. Somut olayda tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının davacıya 91.249,10 € tutarındaki bedelin faizi ile birlikte ödemesine ilişkin olduğu anlaşıldığından ve bu suretle davanın kabulü halinde nispi karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu karar ve ilam harcına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli ve yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri bölge adliye mahkemesidir.” ifadelerine yer verilmiştir. 5) Somut olayda açıkça, yabancı hakem kararının usulüne uygun olarak verilip kesinleştiği gerekçesiyle tenfizi istenmiştir....
reddine karar verilmesi gerektiğini, yabancı mahkeme kararının tenfizi için gerekli koşulların bulunmadığını, MÖHUK’un 50. maddesine aykırı olarak iflasa yönelik bir işlemin tenfizinin istendiğini, kanunun amacının özel hukuktan kaynaklanan uyuşmazlıkları karara bağlayan yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizini sağlamak olduğunu, ancak tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının alacak borç ilişkisinden kaynaklanan bir karar olmayıp birebir iflas işlemlerine dair verilen bir karar olduğunu ve tenfizi istenemeyecek kararlar arasında yer aldığını, 5718 sayılı MÖHUK’un 5. maddesine göre Türk kamu düzenine açıkça aykırılık bulunması halinde yabancı hükmün uygulanamayacağını ve Türk hukukunun uygulanacağını, iflas kararının İİK’nın 165 ve 184. maddeleri gereğince hükümle açılacağını ve bu hükümde açılma anının duruşma tutanağına saati ve dakikası ile yazılması gerektiğini, iflas kararının verildiği zaman müflisin haczi kabil bütün mallarının bir masa oluşturduğunu ve masada müflisin bütün...
Rusya Ticari Kanunu 244. maddesinde de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinde aranacak olan koşulların gösterildiği, aranan bu koşulların Türk Hukuku'ndaki tenfiz koşulları ile ağırlıkları bakımından özdeş nitelikte bulundukları, Rusya'da yabancı mahkeme kararlarının akdi mütekabiliyet koşulu aranmaksızın tenfiz edildiği, bu nedenlerle Türkiye ve Rusya arasında mahkeme kararlarının tenfizi açısından hukuki mütekabiliyet bulunduğu anlaşılmakla, tenfiz açısından 54. maddenin 1. fıkrasındaki koşulun oluştuğu kanaatine varılmıştır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanun'un 53. maddesinde belirtilen belgelerin davacı tarafça sunulmuş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu, Moskova Bölge Arbitraj (Ticaret) Mahkemesi tarafından 441- 79068/17 numaralı dosyada verilen, 26.09.2018 tarihli kararın tercümesinin incelenmesinde; Davacının T1 - Proizvodstvennaya Korporatsia "Uralvagonzavod" F.E. Dzerzhinsky A.Ş., davalının Ever End. İnş. ve San. Tic....
Rusya Ticari Kanunu 244. maddesinde de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinde aranacak olan koşulların gösterildiği, aranan bu koşulların Türk Hukuku'ndaki tenfiz koşulları ile ağırlıkları bakımından özdeş nitelikte bulundukları, Rusya'da yabancı mahkeme kararlarının akdi mütekabiliyet koşulu aranmaksızın tenfiz edildiği, bu nedenlerle Türkiye ve Rusya arasında mahkeme kararlarının tenfizi açısından hukuki mütekabiliyet bulunduğu anlaşılmakla, tenfiz açısından 54. maddenin 1. fıkrasındaki koşulun oluştuğu kanaatine varılmıştır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanun'un 53. maddesinde belirtilen belgelerin davacı tarafça sunulmuş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu, ... Bölge ......
Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.” 5718 sayılı Kanun'un tanımaya ilişkin hükümleri incelendiğinde, “Tanıma” başlıklı 58. maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hükümler incelendiğinde, 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....
Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/04/2014 gün ve 2014/54-2014/97 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar duruşmalı olarak okundu gereği konuşulup düşünüldü: Mahkemece verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olup, dosyanın yapılan ilk incelenmesinde tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararlarının asıllarının dosyada olmadığı, dosya kapağına ilişik Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 24/04/2014 tarihli yazısı içeriğinden dava konusu yabancı mahkeme ilamları asılları ve tercümelerinin 2 poşet halinde bakırköy 1.Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiği ve evrak asıllarının kasada olduğu anlaşılmakla temyiz denetiminin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi amacıyla yabancı mahkeme ilamı ve eklerinin dosye arasına konulması için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....