Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının 5718 sayılı Kanun'un 54. maddesinde sayılan şartları taşıdığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 8 O 356/04 sayılı kararının ve mahkeme masraflarına ilişkin kararın tenfizine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir. Somut olayda, tenfizi istenen ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı iletahkim yargılamasının tüm aşamalarından haberdar olan davalının tahkim heyetine yazılı savunma dahi verdiği, tahkim yargılamasında davalıya savunma hakkı tanındığı ve sözleşmenin sahteliğine dair iddialarının ispat edilemediği, hakem heyetinin oluşumu ve uygulanan hukukta bir eksiklik veya yanlışlığın olmadığı, hakem kararının verildiği Çin ve ülkemizin New York Sözleşmesine taraf olduğundan karşılıklılık koşulunun gerçekleştiği,New York Sözleşmesi’nin 5. maddesinde hangi durumlarda tenfiz talebinin reddedileceğinin tek tek sayıldığı, bunlardan hiçbirinin dava konusu yabancı hakem heyeti kararında olmadığı, tenfize engel bir durumun bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı tarafın kesin hüküm teşkil ettiği dava dosyasında, davanın taraflarının aynı olduğu ancak davacı taleplerinin farklı olduğu, her iki dosyanın yargılama usullerinin farklı olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki davanın TTK 329. ve 405. maddeleri gerekçe gösterilerek esasla ilgili inceleme yapılmadan usulden reddedildiği, davanın yazılı yargılama usulüne tabii eda davası niteliğinde alacak istemine ilişkin olduğu, mahkememizdeki davanın kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi ile ilgili basit yargılama usulüne tabi tespit davası niteliğinde olduğu, her iki dosyadaki taleplerin ve yargılama usullerinin farklı olduğu, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının işbu dava dosyası yönünden kesin hüküm niteliğinde olmadığı, tenfizi istenen mahkeme kararının taraflara usulune uygun tebliğ edilerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının 5718 sayılı Kanun'un 54. maddesinde sayılan şartları taşıdığı, mahkeme kararı aslı ile tasdik edilmiş tercümesinin dosyaya ibraz edildiği, kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile yabancı mahkeme kararının tenfizine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delilerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen kararın TTK’nın 329 ve 405/2. maddesine aykırı olduğu, benzer nitelikteki Türkiye’de açılan davaların bu nedenle reddedildiği, bu durumun açıkça kamu düzenine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin TTK’nın 329 ve 405/2. maddelerine, dolayısı ile kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ... Eyalet Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği kararın dosya içindeki tebliğ belgelerinden anlaşılacağı üzere ... Bakanlığı ... Genel Müdürlüğü aracılığı ile davalının vekili Av. ...’na 10.04.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve süresinde yasal yollara başvurulmadan kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmaktadır....
CEVAP: Davalı vekili; davacının MÖHUK'un 52.maddesi gereği tenfizi istenen yabancı mahkeme kararı aslının, tasdikli tercümesi ve ilamın kesinleştiğini gösterir ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı ile onanmış tercüme aslının eksiksiz bir şekilde ibraz etmesi gerektiğini, yabancı mahkemeye sunulan dava dilekçesinin, yabancı mahkeme kararının ve masraflara ilişkin kararın davalı müvekkiline Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliğ edilip edilmediğinin, kararın kesinleşip kesinleşmediğinin mahkemece re'sen araştırılması gerektiğini, müvekkiline Lahey Sözleşmesi'ne uygun bir şekilde tebligat yapılmaması halinde yabancı mahkeme kararının MÖHUK 54/c ve ç uyarınca ayrıca 50. madde gereği tenfiz edilemeyeceğini, ayrıca davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davaya ve tenfize konu yabancı mahkeme kararlarının tabi olduğu hukuk bakımından zamanaşımına uğradığını, delil olarak sunulan Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi kararının somut olayla hiçbir ilgisi olmadığı...
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/336 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin açılıp okunması talebinin anılan mahkemece vasiyetnamenin zaten yurtdışında açılıp okunduğu, yeniden okunmasının söz konusu olamayacağı, bu durumda yabancı mahkemece vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin kararın tanınması ve tenfizi davası açılması gerektiği gerekçesiyle reddedildiğini, ancak davacının, mahkemedeki davada, yabancı mahkemenin vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin kararının tenfizini değil, doğrudan doğruya vasiyetnamenin tenfizini talep ettiğini, oysa vasiyetnamenin yabancı mahkemede açılıp okunmasına ilişkin kararın, Türk Mahkemesi'nce MÖHUK anlamında tenfizine karar verilmedikçe; anılan yabancı mahkeme kararının, Türkiye'de hiçbir hüküm ifade etmeyeceğini, bu sebeple ona dayanılarak vasiyetnamenin tanıma ve tenfizi istenemeyeceğini, MÖHUK'un 58. madde hükmü uyarınca yabancı mahkeme kararının tanınması (Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet arasında karşılık bulunması şartı dışında)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hakem kararının tenfizi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, İngiltere’de verilmiş “11.06.2010 tarihli Hakem Kararının” tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının MÖHUK’un 48/1. maddesi uyarınca teminat göstermek zorunda olduğunu, taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkilinin tahkim prosedüründen haberdar edilmediğini, davacının aynı bedeli mükerrer tahsil etmeye çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
rağmen yabancı mahkeme kararının usulünce kesinleşmediğinin önceki karar yönelik temyiz aşamasında savunulmamış olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
rağmen yabancı mahkeme kararının usulünce kesinleşmediğinin önceki karar yönelik temyiz aşamasında savunulmamış olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....