Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili verilen kararı; Danimarka Hukuk Kurallarına göre verilen boşanma ilamının tanınması ve tenfizi şartları oluştuğu halde yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 Sayılı Yasanın (MÖHUK) "Tenfiz" başlıklı 50. maddesi " (1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesi için yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." aynı kanunun "Tanıma " başlıklı 58. maddesi "(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır....

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

    Kararı, davacı vekili ve katılma yolu ile davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin katılma yolu ile yapmış olduğu temyiz temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin TTK’nın 329 ve 405/2. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ... Eyalet Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği kararın dosya içindeki tebliğ belgelerinden anlaşılacağı üzere ... Bakanlığı ... Genel Müdürlüğü aracılığı ile davalı şirket vekili Av. ...’na 30.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve süresinde yasal yollara başvurulmadan kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yabancı mahkeme kararının kesinleşmediğini, Almanya ülkesinde nafaka borçlarının kişilerin gelirlerinden kesilerek ödendiğini bu nedenle hukuki yararının olmadığını,ilamların icrasının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, yabancı mahkeme kararının açıkça kamu düzenimize aykırı olduğunu, kararın aslının ibraz edilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan nafaka alacağına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi davasında yabancı mahkeme kararının tenfiz edilebilir nitelikte bir karar olup olmadığı, yabancı mahkeme kararının zamanaşımına uğramış olup olmadığı, davacının dava açmakla hukuki yararının ve aktif taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

        Yabancı mahkeme kararlarının Türk Hukukunda hüküm doğurması, yabancı mahkeme kararının niteliğine göre ya tanınması ya da tenfizi ile mümkün olur. MÖHUK'un 50. Maddesi gereğince; yabancı mahkeme kararlarının mahalli mahkeme kararları gibi hüküm doğurması için, mahalli mahkemelerce bir tanıma veya tenfiz karar verilmesi gerekmektedir. Eldeki davaya konu Rusya Mahkemesi kararında; taraflar arasında mahkeme dışı yapılan sulh sözleşmesinin taraflarca Rusya Mahkemesi'ne ibraz edildiği, Rusya Mahkemesi tarafından da bu sulh sözleşmesi esas alınarak hüküm kurulduğu, Rusya mahkemesi tarafından verilen kararda sulh sözleşmesi tahtında ve eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici şirketin davalı şirketten olan alacağının belirlendiği, ilamın eda kararı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi bakımından temel düzenleme olan 5718 sayılı MÖHUK'ta, bir yabancı mahkeme kararının tenfiz kararına konu olabilmesi için taşıması gereken nitelikler 50....

          Mahkemece,davacının terditli olarak tenfiz talep etmek suretiyle hükmün iptalini isteyemeyeceği, tenfizi istenen kararın öncelikle kesinleşmesinin gerektiği ve yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanını reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, aleyhine yabancı mahkemece verilen ve Türkiye’de tenfiz edilmek suretiyle kesinleşen kararın yine aynı yabancı mahkeme tarafından iptaline karar verildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bir davada maddi vakıaları bildirmek taraflara, hukuki tavsif ve uygulanacak yasa madderini bulup uygulamak hakime aittir. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava bir yargılamanın iadesi davası olmayıp,kesinleşen ve tastik edilmiş Türkçe tercümesi dosyada bulunan yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkindir. Anılan mahkeme kararının kamu düzenine aykırı herhangi bir yönü de bulunmamaktadır....

            Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir.Davacı, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı ihtilaf meydana geldiğini, davalı aleyhine Tunus Mahkemesinde açtıkları davanın lehlerine sonuçlandığını ve kesinleştiğini, kararın Türkiye'de icra edilebilmesi için tanınması ve tenfizi gerektiğini belirterek kararın tenfizini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.Davaya konu tenfizi istenen yabıncı mahkeme kararının taraflar arasındaki ticari işletmelerinden doğan ihtilafa ilişkin ve tarafların tacir olmaları nedeniyle, MÖHUK 50/1 maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan davalının görev itirazı yerinde değildir....

              - K A R A R - Tenfizi istenen yabancı hakem kararı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle yıllık % 12 oranında basit faizle birlikte 42.192.12 USD'nin eldeki dosya davalısından alınıp davacıya verilmesine ilişkin olup, davanın kabulü ile birlikte nispi karar ve ilam harcına hükmedilmiştir. Bu durumda, hükmü temyiz eden davacı vekilinden maktu temyiz harcı yerine nisbi temyiz harcı alınması gerektiğinden ve bu harç ödenmedikçe müteakip işlem olan temyiz incelemesine başlanamayacağından eksik harcın ikmali için HUMK'un 434/3. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak ... aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir....

                  Öte yandan, MÖHUK’un 51. maddesinde de yabancı hakem kararlarının tenfizi ve tanınması davalarında “asliye mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş olup, Asliye Ticaret Mahkemesinin de bir asliye mahkemesi olduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu