Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı tarafın kesin hüküm teşkil ettiği dava dosyasında, davanın taraflarının aynı olduğu ancak davacı taleplerinin farklı olduğu, her iki dosyanın yargılama usullerinin farklı olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki davanın TTK 329. ve 405. maddeleri gerekçe gösterilerek esasla ilgili inceleme yapılmadan usulden reddedildiği, davanın yazılı yargılama usulüne tabii eda davası niteliğinde alacak istemine ilişkin olduğu, mahkememizdeki davanın kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi ile ilgili basit yargılama usulüne tabi tespit davası niteliğinde olduğu, her iki dosyadaki taleplerin ve yargılama usullerinin farklı olduğu, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının işbu dava dosyası yönünden kesin hüküm niteliğinde olmadığı, tenfizi istenen mahkeme kararının taraflara usulune uygun tebliğ edilerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının 5718 sayılı Kanun'un 54. maddesinde sayılan şartları taşıdığı, mahkeme kararı aslı ile tasdik edilmiş tercümesinin dosyaya ibraz edildiği, kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile yabancı mahkeme kararının tenfizine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delilerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir....

      Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenen kararın TTK’nın 329 ve 405/2. maddesine aykırı olduğu, benzer nitelikteki Türkiye’de açılan davaların bu nedenle reddedildiği, bu durumun açıkça kamu düzenine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin TTK’nın 329 ve 405/2. maddelerine, dolayısı ile kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ... Eyalet Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği kararın dosya içindeki tebliğ belgelerinden anlaşılacağı üzere ... Bakanlığı ... Genel Müdürlüğü aracılığı ile davalının vekili Av. ...’na 10.04.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve süresinde yasal yollara başvurulmadan kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmaktadır....

        rağmen yabancı mahkeme kararının usulünce kesinleşmediğinin önceki karar yönelik temyiz aşamasında savunulmamış olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          rağmen yabancı mahkeme kararının usulünce kesinleşmediğinin önceki karar yönelik temyiz aşamasında savunulmamış olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vasiliğe ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, Almanya'da küçükler ... ve ...'a Av. ...'...

              Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/336 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin açılıp okunması talebinin anılan mahkemece vasiyetnamenin zaten yurtdışında açılıp okunduğu, yeniden okunmasının söz konusu olamayacağı, bu durumda yabancı mahkemece vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin kararın tanınması ve tenfizi davası açılması gerektiği gerekçesiyle reddedildiğini, ancak davacının, mahkemedeki davada, yabancı mahkemenin vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin kararının tenfizini değil, doğrudan doğruya vasiyetnamenin tenfizini talep ettiğini, oysa vasiyetnamenin yabancı mahkemede açılıp okunmasına ilişkin kararın, Türk Mahkemesi'nce MÖHUK anlamında tenfizine karar verilmedikçe; anılan yabancı mahkeme kararının, Türkiye'de hiçbir hüküm ifade etmeyeceğini, bu sebeple ona dayanılarak vasiyetnamenin tanıma ve tenfizi istenemeyeceğini, MÖHUK'un 58. madde hükmü uyarınca yabancı mahkeme kararının tanınması (Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet arasında karşılık bulunması şartı dışında)...

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak ... aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir....

                Sivil Hukuk Dairesinde davalılar aleyhine açılan davanın kabul edildiğini, söz konusu mahkeme kararının 03.12.2013 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek Federal Almanya Cumhuriyeti Memmingen Asliye Hukuk Mahkemesi 2. Sivil Hukuk Dairesinin 24.09.2007 tarih ve 2 O 903/06 sayılı ilamının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yabancı mahkeme ilamının tenfizi için açılan davanın daha önce reddedildiğini, kesin hüküm bulunduğunu, yabancı mahkeme kararının aslı ve onaylı tercümesinin ve yabancı mahkemede açılan davada dava dilekçesinin müvekkiline adli yoldan tebliğ edildiğine dair bir evrakın bulunmadığını, bu durumda yabancı mahkeme ilamının tenfiz koşullarının bulunmadığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hakem kararının tenfizi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, İngiltere’de verilmiş “11.06.2010 tarihli Hakem Kararının” tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının MÖHUK’un 48/1. maddesi uyarınca teminat göstermek zorunda olduğunu, taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkilinin tahkim prosedüründen haberdar edilmediğini, davacının aynı bedeli mükerrer tahsil etmeye çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu