Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

    Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

      Yabancı mahkeme kararlarının Türk Hukukunda hüküm doğurması, yabancı mahkeme kararının niteliğine göre ya tanınması ya da tenfizi ile mümkün olur. MÖHUK'un 50. Maddesi gereğince; yabancı mahkeme kararlarının mahalli mahkeme kararları gibi hüküm doğurması için, mahalli mahkemelerce bir tanıma veya tenfiz karar verilmesi gerekmektedir. Eldeki davaya konu Rusya Mahkemesi kararında; taraflar arasında mahkeme dışı yapılan sulh sözleşmesinin taraflarca Rusya Mahkemesi'ni ibraz edildiği, Rusya Mahkemesi tarafından da bu sulh sözleşmesi esas alınarak hüküm kurulduğu, Rusya mahkemesi tarafından verilen kararda sulh sözleşmesi tahtında ve eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici şirketin davalı şirketten olan alacağının belirlendiği, ilamın eda kararı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi bakımından temel düzenleme olan 5718 sayılı MÖHUK'ta, bir yabancı mahkeme kararının tenfiz kararına konu olabilmesi için taşıması gereken nitelikler 50....

        Hemen belirtilmesi gerekir ki, yabancı mahkemece verilen dava masraflarına ilişkin masraf tespit kararları asıl kararın fer’isi niteliğinde olduğundan bu kararlara ilişkin tenfiz koşulları da asıl karara bağlı olarak incelenmelidir. Yabancı mahkemenin asıl kararı değil de sadece masraf tespit kararının tenfizinin talep edildiği durumlarda hem masraf tespit kararının hem de asıl kararın tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığı incelenerek masraf tespit kararının tenfizi hakkında karar verilmelidir. Tenfizi talep edilmese dahi yabancı mahkemenin asıl kararının tenfiz şartları oluşmamış ise; örneğin yabancı mahkemenin asıl kararı Türk kamu düzenine açıkça aykırı ise masraf tespit kararının tenfizine de karar verilemeyecektir....

          Hukuk Dairesinin 16/03/2022 tarih ve 2021/2223 esas, 2022/1422 karar sayılı kararı)Hakem kurulu tarafından verilen kararın icra edilebilmesi için Türk Mahkemeleri tarafından tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, ihtiyati haciz işlemi geçici hukuki koruma kararı niteliğinde olup, bir icra ve infaz işlemi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle hakem kararına dayanılarak ihtiyati haciz talep edilmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır. Yabancı bir mahkeme veya hakem kararı ile tespit edilen bir alacak hakkında tedbir niteliğinde bulunan ihtiyati hacze karar verilebilmesi için yabancı hakem kararının tenfizi koşulunun aranmasına da gerek yoktur. Çünkü ihtiyati haciz kararı ile sadece borçlunun mal ve haklarına geçici olarak el konulmaktadır (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 14/04/2014 tarih ve 2014/3906 esas, 2014/4941 karar sayılı kararı)....

            İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne; Hakem Stephen Levinson' ait 18/09/2018 tarihinde kesinleşen 16/02/2017 günlü yabancı hakem kararının 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununun 50 vd maddeleri gereğince TANINMASINA ve TENFİZİNE, Yabancı mahkeme kararında hükmedilen bedelin tahsili ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, İngiliz Ticaret Mahkemesinin 20/04/2018 günlü, CL-2016-000808 sayılı yabancı mahkeme kararının 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununun 50 vd maddeleri gereğince TANINMASINA ve TENFİZİNE, karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              in ... uyruklu ... adlı çocuğu evlat edinmesine dair yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizini istemiştir. Mahkemece ibraz edilen belgelerde apostil şerhi bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacı vekilinin temyizi sonucu hükmün Dairemizce onanması üzerine, davacı vekili süresinde kararın düzeltilmesini istediğinden, dosya yeniden incelenmiştir. Dava, yabancı mahkemeden verilmiş evlat edinme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Yasa'nın 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Somut olayda, davacı ...'ın İngiltere uyruklu ... ile evli olduğu ve alt soylarının bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen ......

                Sayılı kararında da belirlendiği üzere; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 60-63. maddeleri arasında yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi düzenlenmiştir. Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmalar kapsamında bulunmayan uyuşmazlıklarda adı geçen kanun hükümlerinin uygulanması söz konusu olmakla birlikte, “Türkiye’de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi” 08.05.1991 tarih ve 3731 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olduğundan ve yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde, bu sözleşme hükümlerinin öncelikle uygulanması gerekli olduğundan, MÖHUK kapsamına giren hakem kararlarının alanı oldukça daralmıştır....

                  hakem heyeti kararının davalıya tebliğ edildiği, davalının itiraz ve yasa yollarına başvurmadığı, kararın kesinleştiği, davacının kararın kesinleşmesinden sonra tenfiz talebinde bulunduğu, hakem kararının verildiği İngiltere ve ülkemizin New York Sözleşmesi’ne taraf oldukları ve bu şekilde karşılıklılık koşulunun var olduğu, yabancı hakem kararının Türk Mevzuatı’na ve uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil eden bir yanının olmadığı, kararın kamu düzenine aykırı bir yönünün de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile GAFTA 1996 Tahkim Kanunu ve Hububat ve Gıda Ticareti Birliği' nin 125 Nolu GAFTA Tahkim Kuralları Konusundaki 18.01.2012 tarih ve 14-423 Tahkim No’lu yabancı hakem heyeti (tahkim) kararının tenfizine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                    Somut olayda ise davacı tarafça yabancı mahkeme ilamı ile birlikte yargılama giderlerine ilişkin masraf tespit kararının da tenfizi istenilmiş olmasına karşın bu kararın aslı dava dilekçesine eklenmemiştir. O halde mahkemece, tenfizi istenilen masraf tespit kararının aslının veya yabancı mahkemece onanmış örneğinin ve onanmış tercümesinin sunulması konusunda davacı tarafa süre tanınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde söz konusu belgeler aranmaksızın karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu