Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalılardan T6 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Hukuk Genel Kurulu’nun 13.02.1991 gün, 648- 65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi davası, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi’nce açılan vasiyetnamenin, TMK’nın m.595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Vasiyetnamenin tenfizi davası taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır....

Yerel mahkemece Dairemiz kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sonucu, tanıma ve tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini gösteren o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile o yerdeki Türk Konsolosluğu veya Noter tarafından onaylanmış Türkçe tercümesinin sunulması için davacı tarafa süre verilmiş ve verilen süre içinde ibraz edilen belge ve tercümelerine göre tanıma ve tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının 13/07/2016 tarihinde kesinleştiği yerel mahkemece kabul edilerek, bu kez yabancı mahkeme kararının sadece alacağa yönelik kısmının tanıma ve tenfizinin talep edildiği, aracın geri alınmasına yönelik kısmın tanıma ve tenfizinin talep edilmediği, talep ile bağlı kalınarak kısmı tanıma ve tenfiz kararı verilmesinin kamu düzenine, yabancı mahkeme kararına ve Türk Hukuku'na aykırılık teşkil edeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Vasiyetname Açılması ve Tenfizi KARAR : Aydın 4....

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin tenfizi, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Tenfizi istenilen dava konusu vasiyetnamenin, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olduğu, mirasçı nasbına ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır. (TMK.md.516) TMK'nın 600. maddesi uyarınca; muayyen mal vasiyetinde, vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkı kazanır ve bu hak dava yoluyla talep edilebilir. Uygulamada bu dava vasiyetin tenfizi davası olarak anılmaktadır. TMK'nın 600.maddesi, muayyen mal vasiyetini kapsayıp mirasçı atamasını kapsamaz ( Nitekim değişiklik öncesi medeni kanunun 541. maddesi metninde "Kendisine muayyen bir şey vasiyet edilen kimse" ifadesi kullanılmaktadır). Atanmış mirasçılarda ise miras, mirasbırakanın ölümü ile kazanılır (TMK.md.599/3)....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin açılmasına ve buna dayalı mirasçılık belgesi verilmesine dair yabancı mahkeme kararlarının tenfizi istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.07.2011 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi mahiyetindeki yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2010 (pzt.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yabancı Mahkeme Kararının Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm yabancı makeme kararının tenfizi isteğine ilişkindir. Tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararı aile hukukuyla ilgili değil, haksız fiilden dolayı alacağa ilişkindir. Kararın açıklanan niteliğine göre, temyizin inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2009 (Pzt.)...

        Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, yabancı mahkeme kararının Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliği gerekirken bu usul yerine getirilmeyerek postaya verilme tarihi tebligat tarihi olarak sayıldığı, yapılan tebligatın kamu düzenine aykırı olduğu, ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararından bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet arasında imzalanan ve 3490 sayılı Kanunla onaylanan Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Hükümlülerin Nakli Sözleşmesi'nin 14. maddesinde kararın verildiği Devlet Kanununa göre kesinleşmesi gerektiği düzenlenmiştir....

            Davadan feragatın davanın her aşamasında verilen hüküm kesinleşmediği sürece mümkün olmasına göre davacıların açıklamış oldukları bu hususların davadan feragat niteliğinde olup olmadığının mahkemece bu kişiler de dinlenmek suretiyle değerlendirilmesi için mahkeme kararının bozulması uygun bulunmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının HUMK' nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu