Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YABANCI MAHKEME KARARLARI 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 36 ] 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 39 ] 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 42 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen kararın ve dava dilekçesinin Lahey Sözleşmesi'ne uygun olarak davalıya tebliğ edildiğine ilişkin belgelerin davacı tarafça ibraz edilmediği, bu durumda kesinleşmiş bir ilamdan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenilen kararın ve dava dilekçesinin, Türkiye ile Almanya arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre davalıya tebliğ edildiğini gösterir evrakın dosyaya ibraz edilmediği, bu durumda kesinleşmiş bir ilamdan söz edilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      in ... uyruklu ... adlı çocuğu evlat edinmesine dair yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizini istemiştir. Mahkemece ibraz edilen belgelerde apostil şerhi bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, davacı vekilinin temyizi sonucu hükmün Dairemizce onanması üzerine, davacı vekili süresinde kararın düzeltilmesini istediğinden, dosya yeniden incelenmiştir. Dava, yabancı mahkemeden verilmiş evlat edinme kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Yasa'nın 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Somut olayda, davacı ...'ın İngiltere uyruklu ... ile evli olduğu ve alt soylarının bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin açılıp okunduğuna ve kabulüne ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi ve tanınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, vasiyetnamenin açılıp okunduğuna ve kabul edildiğine ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi ve tanınması istenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması-Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal varlığının paylaşıma dair yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2017 (Pzt.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TANIMA VE TENFİZ Dava; isim değişikliğine ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi istemidir. Mahkeme kararındaki nitelendirme sehven tapuda isim düzeltilmesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi olarak belirtilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8 Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemece tenfizi istenilen karara ilişkin dava dilekçesinin ve gerekçeli kararın davalıya Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin belirlenmesi açısından davacı vekiline tebliği evraklarını sunması için süre verildiği, bu hususta ayrıca istinabe yoluyla ilgili belgelerin istenildiği, yapılan araştırma uyarınca dava dilekçesi ve gerekçeli kararın davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda usulünce kesinleşmiş bir karardan bahsedilemeyeceği, davacı tarafından tenfizi istenilen kararın usulünce kesinleştiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir....

                Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesince; ölüme bağlı tasarrufa ilişkin davaya bakma yetkisinin Ahkamı Şahsiye davalarına bakmaya yetkili mahkemenin Ankara Sulh Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 3.Sulh Hukuk Mahkemesi de; vasiyetnamenin tenfizi davasının, vasiyet edilen malın değerine göre genel mahkeme yetkili olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Uygulamada “vasiyetnamenin tenfizi” olarak bilinen davalardan birisinin vasiyetnamenin açılıp, okunması niteliğinde bulunduğu, diğerinin ise icrai nitelikte işlem yapılması sonucunu sağlayan infaz hükmünü içeren davalar olduğu bilinmektedir....

                  Esasen Almanya Mönchengladbach Asliye (Aile) Mahkemesinin 26.03.2015 tarihli 26 F 47/17 sayılı kararının -ki bu kararın numarası gerçekte 26 F 47/14’tür- tanıma ve tenfizi istenen "Nafaka ödeme zorunluluğunun kaldırılması ve fazladan ödenen nafaka bedelinin tahsiline” ilişkin yabancı mahkeme kararı olmayıp, o tarihte henüz ... olmayan 27.09.1997 doğumlu davalıya, davacı babası tarafından her ay 313,00 Euro olmak üzere “Nafaka Bağlanmasına” ilişkin yabancı mahkeme kararı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın dava dilekçesindeki ve aşamalardaki açıklamalarından ve dosyaya sunulan belgelerden tanıma ve tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının “... Asliye Mahkemesi Aile Mahkemesinin 27.02.2018 karar tarihli, 17 F 247/16 sayılı, 21.03.2018 kesinleşme tarihli ” kararı olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; davaya konu tanıma ve tenfizi talep edilen ve davacı tarafça dosyaya sunulan “......

                    E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇESİ: Dava, vasiyetnamenin tenfizi , tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Dosya içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davanın vasiyetnamenin tenfizi, tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı TMK'nun 602. maddesi (743 sayılı Medeni Kanunu'nun 508. maddesi) gereğince, " vasiyet alacaklısının dava hakkı, ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesinin veya vasiyet borcu daha sonra muaccel olacaksa muaccel olma tarihinin üzerinden on yıl geçmekle zaman aşımına uğrar" hükmü getirilmiştir. Bu maddenin uygulanması için vasiyet alacaklısının (davacının) öğrenme tarihi önem taşımaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu