Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyada yabancı mahkeme ilamının aslının bulunduğu belirtilmiş ise de; dosyanın yapılan incelemesinde yabancı mahkeme ilamının aslı veya onanmış örneğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tenfize konu yabancı mahkeme ilamının aslının ya da onanmış örneğinin dosya içerisine alındıktan sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2016 (Çrş.)...

    Davacı tarafça Sofya Şehir Mahkemesi Ticaret Bölümü 2154/2020 sayılı, ... karar numaralı ve 19/10//2022 tarihli kararı ile 14/11/2022 tarihli icra hükmü kararı uyarınca hem bu mahkeme kararının tanıma ve tenfizi hem de verilen karar uyarınca İİK.'nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı konulmasına yönelik talepte bulunulmuştur. Yabancı mahkeme kararının ilam niteliği taşıyabilmesi için MÖHUK 57. maddesi uyarınca Türk Mahkemeleri tarafından tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Yabancı mahkemeden verilen bir ilamın Türkiye'de icra edilebilmesi için söz konusu mahkeme kararının tenfizi ve bu tenfiz kararının kesinleşmesi gerekmekle birlikte bilindiği üzere, ihtiyati haciz işlemi bir icra ve infaz işlemi niteliği taşımamaktadır....

      Davalılar vekili, davalılar vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın dava konusu kararlar bakımından tenfiz edilebilme şartlarının oluştuğuna ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, tenfizi talep edilen hakem kararının henüz kesinleşmediği gibi icra edilebilirlik şerhi de söz konusu olmadığını, yabancı hakem kararlarının Türkiye'de tanınması ve tenfizi ile ilgili temel mevzuat olan 5718 sayılı milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku hakkındaki kanun olduğunu, tenfiz talebi için öncelikle MÖHUK 60 ve devamı maddelerinde yer alan düzenlemelerdeki şartların yerine getirilmesi gerektiğini, hakem kararının tenfizi için dava dilekçesine eklenmesi gereken belgeler tek tek sayılmış olup, kanun metninde yer alan tenfiz talebi ile birlikte sunulması gereken belgelerin davacı tarafından dosyaya sunulmadığını, davacı yanca kesinleştiği belirtilen tenfize konu hakem kararı müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini...

        Aynı mahkemenin aynı konuda daha önceden verdiği tenfiz kararı Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. 2008/11752-12959 Eldeki tenfizi istenen kararda ilk yabancı mahkeme kararının iptaline ilişkindir.Hal böyle olunca davanın kabulüne ve mahkeme kararının tenfizine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir. SONUÇ:Açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 4.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yabancı bir mahkeme ilamının tenfizine karar verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmiş olması gerekmektedir. Somut olayda, tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamınının diplomatik yolla usulünce tebliğ edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, dosyada mevcut yabancı mahkeme ilamında kararın 20.03.2013 tarihinde kesinleştiğine dair şerh bulunmasına karşın kararın davalıya diplomatik yolla 29.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece diplomatik yolla tebliğden sonraki tarihli kesinleşme şerhli karar veya mahkemesince onaylı kesinleşme belgesi sunması için davacı vekiline usulünce süre verilerek ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....

            Bu yasal düzenleme karşısında, yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilebilmesi için öncelikle ilamın kesinleşmiş olması gerekmekte olup, bu husus dava şartı olması nedeniyle, mahkemece resen gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tarafça tenfizi istenilen karar üzerinde kesinleşme şerhi bulunmadığı gibi bu kararın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi de dosyaya sunulmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacı tarafa tenfizi istenilen kararın kesinleştiğini gösteren usulüne uygun yazıyı ve tercümesini dosyaya sunması için süre verilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inecelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Davalı vekili, tahkim yargılamasında müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, verilen kararın Türkiye’de alınan mahkeme kararları ile çeliştiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, Türk mahkemelerince verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararı ile çelişen ......2012 tarihli hakem kararı ile adil yargılanma hakkının ihlali suretiyle yapılan tahkim yargılaması sonucu verilen ......2013 tarihli yabancı hakem kararlarının kamu düzenine aykırılık sebebiyle tenfizine dair istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ......2012 ve ......2013 tarihli yabancı hakem kararlarının tenfizi istemine ilişkindir. Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de icra edilebilmesi, tenfiz prosedürüne tabi olduğundan, hakem kararının New York Sözleşmesine göre, tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gelince; yabancı hakem kararlarının tenfizini engelleyen haller New York Sözleşmesinin (V). maddesinde düzenlenmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı vekili tarafından yabancı mahkeme ilamının tenfizi talep edilmiş ise de, davalı şirket tarafından tenfizi istenen karara karşı de temyiz yoluna başvurulduğu, arafından davalı şirket yönünden kararının feshedildiği anlaşıldığından davalı şirket yönünden davanın reddi gerektiği, davalı ... yönünden ise tenfiz şartlarının bulunduğu gerekçesiyle, davalı şirket yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; nafakaya dair yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 11/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, davalı şirket için davacı tarafça ödenen sermaye yatırımının tahsiline ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi isteminden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu