Bölge Mahkemesi' nin 10/05/2016 tarihli kararının tanıma ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı, davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı. Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, yabancı hakem kararı ve tüm dosya ekleri hep birlikte incelenmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, MÖHUK’un 50 vd.m. uyarınca yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, davalı davaya cevap dilekçesinde savunma hakkının ihlal edildiğini iddia etmektedir. 5718 sayılı MÖHUK’un 53.maddesi uyarınca dava konusu yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhli aynı zamanda apostilli şerhi içeren ... dilindeki aslı ve Türkçe tercümesinin dosyaya sunulduğu görülmüştür....
Tenfizi talep edilen hakem kararı New York Sözleşmesi'ne taraf olan İsviçre’de verilmiş ve uyuşmazlık ticari nitelikte olduğundan 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ile Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile ülkemiz açısından bağlayıcılık kazanan, Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması Ve İcrası Hakkında New York Sözleşmesi'nin uygulanması gerekmektedir. MÖHUK'un 60. maddesinde yer alan;"Kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir." düzenlemesi uyarınca öncelikle tenfizi talep edilen yabancı hakem kararının kesinleşmiş veya taraflar için bağlayıcı olması gerekmektedir....
Tenfiz usul ve esasları 2675 sayılı MÖHUK'un 34 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararlarının tenfizi davasında yerindelik denetimi söz konusu değildir. Tenfizden amaç yabancı ülke mahkeme kararının aynen Türkiye'de herhangi bir mahkemenin verdiği bir kararmış gibi kabul görmesidir. Bu amaçla Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararında tenfize konu hükmü değiştirme hak ve yetkisi dahi bulunmamaktadır....
Sayılı ilamında;"Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir.5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 60-63. maddeleri arasında yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi düzenlenmiştir. Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası antlaşmalar kapsamında bulunmayan uyuşmazlıklarda adı geçen kanun hükümlerinin uygulanması söz konusu olmakla birlikte, “Türkiye’de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi” 08.05.1991 tarih ve 3731 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olduğundan ve yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde, bu sözleşme hükümlerinin öncelikle uygulanması gerekli olduğundan, MÖHUK kapsamına giren hakem kararlarının alanı oldukça daralmıştır....
MÖHUK'nun 50. maddesi uyarınca Türk mahkemesinden tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararları bakımından aranan ön koşullar; yabancı mahkeme tarafından verilmiş bir kararın bulunması, kananın hukuk davalarına ilişkin olması ve verildiği devlet hukuku uyarınca kesinleşmiş bulunmasıdır. MÖHUK'nın 53. maddesi uyarınca "yabancı kararın verildiği ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ile onanmış tercümesi" ve" kararın kesinleştiğini gösteren" ve verildiği ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi" dosyaya sunulmalıdır. MÖHUK'da aranan "Kesinleşme Şartı", yabancı mahkeme kararlarının Türk hukukunda tenfiz edilebilmesi için verildiği yer kanunlarına göre aranan bir koşuldur. Buna göre yabancı mahkeme kararının şekli ve maddi anlamda kesinleşip kesinleşmediği kararın verildiği ülke hukukuna göre belirlenecektir. İlamın kesinleşmesi ise temyiz süresinin geçirilmesi ile mümkün olacaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu uyarınca yabancı ülke mahkeme kararının tenfizi talebinden ibarettir. Tenfiz; yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra olunabilmesini sağlayan mahkeme kararıdır. Tenfiz usul ve esasları 2675 sayılı MÖHUK'un 34 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararlarının tenfizi davasında yerindelik denetimi söz konusu değildir. Tenfizden amaç yabancı ülke mahkeme kararının aynen Türkiye'de herhangi bir mahkemenin verdiği bir kararmış gibi kabul görmesidir. Bu amaçla Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararında tenfize konu hükmü değiştirme hak ve yetkisi dahi bulunmamaktadır. Yargılamada sadece tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmesi yapılır. Türk hukuk sisteminde yabancı mahkeme kararlarının tenfizine karar verilebilmesi için gerekli koşullar sıralanmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/31 KARAR NO : 2021/1063 ASIL DOSYADA DAVA : Yabancı Hakem Heyeti Ve Mahkeme Kararlarındaki Davalının, Davacı Şirket Olmadığının Tespiti İle Kararların İptali İstemli DAVA TARİHİ : 20/10/2014 Birleşen Menderes ... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... esas .../... karar sayılı dosyasında DAVA : Yabancı Hakem Heyeti ve Mahkeme Kararlarının Tenfizi ve Tanınması İstemli DAVA TARİHİ : 15/05/2015 KARAR TARİHİ :24/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Yabancı Hakem Heyeti Ve Mahkeme Kararlarındaki Davalının, Davacı Şirket Olmadığının Tespiti İle Kararların İptali ve Yabancı Hakem Heyeti ve Mahkeme Kararlarının Tenfizi ve Tanınması İstemli davaların yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Asıl dosyada davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirkete 18.09.2014 tarihinde Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı BM .../...sayılı dosyasından Hanseatik Yüksek Mahkemesi 6....
Yabancı mahkeme kararlarının Türk Hukukunda hüküm doğurması, yabancı mahkeme kararının niteliğine göre ya tanınması ya da tenfizi ile mümkün olur. MÖHUK'un 50. Maddesi gereğince; yabancı mahkeme kararlarının mahalli mahkeme kararları gibi hüküm doğurması için, mahalli mahkemelerce bir tanıma veya tenfiz karar verilmesi gerekmektedir. Eldeki davaya konu Rusya Mahkemesi kararında; taraflar arasında mahkeme dışı yapılan sulh sözleşmesinin taraflarca Rusya Mahkemesi'ni ibraz edildiği, Rusya Mahkemesi tarafından da bu sulh sözleşmesi esas alınarak hüküm kurulduğu, Rusya mahkemesi tarafından verilen kararda sulh sözleşmesi tahtında ve eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici şirketin davalı şirketten olan alacağının belirlendiği, ilamın eda kararı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi bakımından temel düzenleme olan 5718 sayılı MÖHUK'ta, bir yabancı mahkeme kararının tenfiz kararına konu olabilmesi için taşıması gereken nitelikler 50....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Rusya Federasyonu ile yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda ikili anlaşma bulunmadığını aynı zamanda Rusya Federasyonu ile fiili olarak da karşılıklılık bulunmadığını, bu nedenle tenfizinin mümkün olmadığını, davacının teminat yatırma zorunluluğunun bulunduğunu, yabancı hakem kararlarının tenfizinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. III....
“Tanıma” başlıklı 58.maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.”“Kesin Hüküm ve Kesin Delil Etkisi” başlıklı 59.maddesinde: “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” Hükümleri yer almaktadır.Hemen belirtmelidir ki, her mahkeme kararının kesin hüküm ve icra kabiliyeti olmak üzere iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Kesin hüküm teşkil eden mahkeme kararları-istisnalar dışında- icra kabiliyeti de taşırlar....