Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 50 nci maddesi. 3. Değerlendirme Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yabancı ilamın kesinleşmediği benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir. Bozma ilamında tenfize konu kararın, yabancı ilamın verildiği ülke kanunları uyarınca kesinleşip kesinleşmediğinin tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanması, karar üzerindeki şerhin kesinleşmeye ilişkin olup olmadığının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme kararının eldeki dava tarihinden sonra davalıya tebliğ edildiği, dava tarihi itibarıyla kesinleşmiş bir yabancı mahkeme kararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tenfiz koşullarının bulunduğunu, yabancı mahkeme kararında tebliğ tarihinin maddi hatadan kaynaklı olarak hatalı yazılmış olabileceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 54 üncü ve devamı maddeleri 3....
Bozma Kararı Dairemizin 07.05.2018 tarih, 2017/4695 E. ve 2018/3240 K. sayılı kararıyla yabancı mahkeme kararının davalıya tebliğine ilişkin evraklarının araştırılması gerektiğine işaret edilerek mahkeme kararı bozulmuştur. C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleştiği, tenfiz şartlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yabancı mahkeme kararının usulüne uygun kesinleşmediğini, tenfiz şartlarının bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. 2....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı yabancı mahkeme kararının tenfizi talepli davasının Konya 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/776 E., 2013/163 K. sayılı kararıyla yabancı mahkeme kararının usulüne uygun tebliğ edilmediği, tenfiz şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ortada kesin hüküm bulunduğunu, tenfizi istenen karar kesinleştirildikten sonra ilgili mahkemece kesinleşmiş kararın davacının Almanya'daki Avukatı Avukat Aldebert'e tebliğ edilmek suretiyle yeniden eski tarih itibariyle kesinleştirme yapıldığını, kesinleşmiş karara Avukat Aldebert'in yapacak birşeyi olmadığını belirttiğini, ilgili kararın yabancı mahkeme nezdinde 05/12/2011 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşmiş kararın yeniden davacının vekiline tebliğ edilmesinin davalıya bu karara karşı yeni bir başvuru hakkı tanımayacağını, bu durumda davalının savunma hakkının kısıtlanmış olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir...
Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin ...’nın 329 ve 405/.... maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ... ... Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği kararın, dosya içindeki tebliğ belgelerinden anlaşılacağı üzere davalıya ... Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığı ile tebliğ edildiği ve süresinde yasal yollara başvurulmadan kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından verilen dava dilekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, dava dilekçesinin ekinde sunulan delil listesinde sözü edilen belge ve tutanakların tarafına tebliğ edilmediği, MÖHUK madde 50'ye göre tanıma veya tenfiz kararının verilebilmesi için gerekli olan ön koşullarının yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş ilamın bulunması, yabancı mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin olması, kararın kesinleşmiş olması, tanıma ve tenfizin kabul edilebilmesinin ise MÖHUK madde 58'de düzenlenmiş olduğu, yabancı mahkeme kararında müvekkilinin savunma yapmadığı, davanın yokluğunda karara çıkmış olduğu, bu sebeple verilmiş olan yabancı mahkeme kararının tenfizinin mümkün olmayıp reddi gerektiğini beyanla haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE VE SÜREÇ: Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine 2020/1471 Esas, 2021/1402 Karar 30/09/2021 tarihli karar ile; "5718 sayılı MÖHUK'un 50. maddesine göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Bu nedenle tenfiz kararı verilebilmesi için, öncelikle yabancı mahkeme tarafından hukuk davalarına ilişkin olarak verilen kararın, ilam niteliğinde olması gerekir. Kamu düzenine ilişkin olan bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Somut olayda tenfizi istenen karar, Stuttgart Sulh Mahkemesinin 04.12.1996 tarih ve 92-0111978-06-N sayılı kararıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yabancı mahkeme kararının tenfizi kararı verilebilmesi için Türkiyede tenfizi talep olunan yabancı mahkeme kararında tenfizin talep edildiği hususta hüküm bulunması gerektiğini, davacının müvekkilin önceki evliliğinden olan müşterek çocuğu olduğunu, müvekkil önceki eşinden İsviçre’de Bülach Bölge Mahkemesinin FE110168- C/U BM/bs sayılı 26/01/2015 tarihli ve 17/02/2015 kesinleşme tarihli ilamıyla boşandığını, davacının müvekkilden nafaka alacağı söz konusu olmadığını belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
son derece vahim olduğunu, taleplerinin yeni bir vesayet kararı olmayıp, yabancı memleket kararının ülkemizde tanınması olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Kararı, davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin katılma yolu ile yapmış olduğu temyiz temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine ilişkin TTK’nun 329 ve 405/2. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davaya konu ... Eyalet Mahkemesi’nin yapmış olduğu yargılama sonucu verdiği kararın dosya içindeki tebliğ belgelerinden anlaşılacağı üzere ... Bakanlığı ... Genel Müdürlüğü aracılığı ile davalının vekili Av. ...’na 30.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve süresinde yasal yollara başvurulmadan kesinleşmiş bulunduğu anlaşılmaktadır....