İş Mahkemesi Dava, sigorta başlangıç süresinin ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz edenin sıfatına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, Kurum işleminin iptali ile Tarım ... sigortalılığı nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ve ödenmeyen aylıklarının yasal faizi ile davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulü ile davacının çakışan SSK'lı çalışmaları dışında kalan ve uyuşmazlık konusu olan 19.11.1988-01.04.2002 tarihleri arasında Tarım ... sigortalısı olduğunun tespitine,prim borcu bulunduğundan yaşlılık aylığına hak kazanamadığının tespitine,doğacak prim borcunu ödemesi halinde ödeme tarihini takip eden aybaşı itibariyle kısmi yaşlılık aylığına hak kazanacağının tespitine karar verilmiştir....
Yaşlılık aylığı tahsis koşullarından biri de Yasa'da belirlenen sayıda uzun vadeli sigorta kolları priminin (malüllük, yaşlılık, ölüm sigortaları) ödenmiş olmasıdır. Sigortalının yaşlılık aylığı koşullarına sahip olup olmadığının belirlenmesinde esas alınacak sigortalılık süresine 506 sayılı Yasa'nın 79/10 ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9 maddesine göre mahkemece tespitine karar verilen sigortalılık süresi dahil olup anılan yasa maddelerinin yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarını düzenleyen yasalara göre uygulama önceliği bulunduğundan, hizmet tespiti kararıyla kazanılan gün sayısı, ancak bu kararın kesinleşmesinden sonra Kurum yönünden bağlayıcılık kazanır ve yaşlılık aylığı koşullarının değerlendirilmesinde dikkate alınır....
Mahkemece, sigorta başlangıcına ilişkin davacı isteminin kabulüne karar verirken; yaşlılık aylığının bağlanabilmesi için 506 sayılı Yasanın geçici 81.maddesi uyarınca 25 yıllık sigortalılık süresi, 47 yaşın ikmali, en az 5.150 prim gün bulunması ve yaşlılık aylığına başvurması halinde aylığa hak kazanacağının tespitine karar verilmiştir. Mahkemenin, sigorta başlangıcı tarihinin belirlenmesine ilişkin kabulü yerinde ise de, tahsis şartlarının geleceğe yönelik olarak belirlenmesine dair kabulü hatalıdır.Çünkü, sigortalıların yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmayacakları, aylığa hak kazanmada hangi mevzuat hükümlerine ve şartlarına tabi olacakları hususu, yaşlılık aylığı başvuru tarihinki koşullara göre saptanabilecekdir. Diğer bir ifadeyle, tahsis talep tarihi itibarıyla, sahip olunan yaş, prim gün sayısı, kabul edilen geçerli sigortalılık statüsü ve süreleri gibi donelerin birlikte değerlendirilmesiyle sonuca ulaşılabilecektir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 7.1.1994-devam eder şeklinde 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğu, 17.4.2007 tarihinde 600 gün askerlik borçlanması yaptığı ve 29.8.2008 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu ve 25 yılı doldurmadığından tahsis talebinin reddedildiği ve 30.6.1998 tarihinde 6 olan basamağını bir üst basamağa yükseltmek için davalı kuruma dilekçe verdiği anlaşılmaktadır. Yerel mahkemenin davacının 12. basamak üzerinden yapmış olduğu askerlik borçlanmasının geçerli olduğuna ilişkin tespit kararı doğrudur. Yaşlılık aylığına gelince: Yaşlılık aylığına ilişkin kararda hata yapıldığı görülmektedir. Davanının yasal dayanağının oluşturan 1479 sayılı Yasa'nın 35 ve geçici 10/2-d maddeleri gereğince davacının kısmi yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için tahsis talebinde bulunması, 15 tam yıl prim ödemesi ve 57 yaşının bitirmiş olması gerekmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/803 E.sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davacı borçlunun yaşlılık maaşı üzerine kredi sözleşmesi gereğince bloke konulduğunu, şikayetin reddi üzerine Ankara ... Tüketici Mahkemesi'nin 2012/520 E.sayılı dosyası ile açtığı davada görevsizlik kararı verilmesi üzerine süresi içinde görevli mahkemeye müracaat etmediğini, ayrıca emekli aylığına ilişkin blokenin kaldırılması için yeniden dava açtığını, bu aşamada bankaya başvurarak kredi borcunu yapılandırdığı ve emekli maaşından her ay 300,00 TL kesilmesine muvafakat verdiğini, böylece hesabındaki blokenin kaldırıldığını, bloke kaldırıldıktan sonra işbu davayı açtığını, davacının dava açmasının dürüstlük ilkesine aykırı olduğunu, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde, davacının 25 yıl, 48 yaş ve 5225 gün primi ödenmiş sigortalılık şartlarını ikmal ettiği 14.03.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanabileceğinin tespitine karar verilmiş ise de; anılan Yasanın 62. maddesindeki “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır.” amir hüküm gözetilerek, tahsis şartlarının gerçekleştiği 14.03.2012 tarihini takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır SONUÇ : Hüküm fıkrasının, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitine yönelik, 1 no’lu bendinin 3 nolu paragrafının tamamen silinerek, yerine “Davacının, tahsis talep tarihini takip eden 01.02.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, aksi yönde Kurum işleminin iptaline,” cümlesinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01/05/2009 tarihi itibariyle 1479 sayılı kanuna tabi ve 17. basamak üzerinden yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Davacının basamak farkından kaynaklanan prim aslı borcunu 06/03/2012 tarihinde ödediği anlaşıldığından bu tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığının bağlanmasına karar verilmesi gerekirken 06/04/2009 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve Yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerde hükmün 1. bendinde yer alan “01/05/2009” tarihinin hükümden çıkartılarak yerine “01/04/2012” tarihinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 12/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı 24.6.2011 tarihli dilekçesine istinaden yaşlılık aylığı bağlanmasını talep etmiş ise de davacının 24.6.2011 tarihli dilekçesi ile bilgi alma amaçlı olarak 6111 sayılı Yasaya göre yapılandırılan prim borcunu öngörülen süre içinde peşin olarak ödemesi halinde yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığını kurumdan sorduğu, dava açıldığı tarihte de halen prim borçlarının bulunduğu, davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin 1.12.2014 tarihinden itibaren davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....