Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun için mahkemece yaş düzeltilmesi talep edilmesi halinde re'sen araştırma yapılması gereklidir. Bu araştırma kapsamında, davacının ilkokula başlama tarihinin tespiti için okul kayıtlarının getirtilmesi, askerliğe gittiği tarihin ilgili askerlik şubesinden sorularak askerlik bilgilerinin temini, davacının yaş tashihi ile ilgili bildireceği tanıkların dinlenmesi, davacının nüfusa tesciline ilişkin doğum tutanağının getirtilmesi, kayden engel bulunup bulunmadığının tespiti için aile nüfus kayıt tablosunun getirtilmesi, ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için raporun yeterli olmayacağı da gözetilerek, belirtilen hususlar ile ilgili araştırmalar yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....

Esasen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da aynı yaklaşım belirlenmiş olup, HGK'nın 09.10.2002 tarih ve 2002/761- 777 sayılı, 02.06.2004 tarih ve 2004/316- 322 sayılı, 14.04.2010 tarih ve 2010/21- 194 E. 2010/219 K. sayılı kararlarında da bu yaklaşım aynen; “sigortaya ilk tescil tarihinden sonra kesinleşen mahkeme kararı ile yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı, bu hallerde mahkeme kararının kesinleşme tarihinin dikkate alınması gerektiği" belirtilmiştir. Ancak, sigortalının yaşı ile ilgili gerçek kayıtlar esas alınıp doğum tarihinin mahkeme kararı ile düzeltilmesi halinde bu dava, gerçek yaşın kayda yansıtılması ile ilgilidir ve nüfusa asıl doğum günü yazılmayıp da küçük veya büyük yazılan kişi tarafından açılan ve doğum gününün düzeltilmesi sonucunu doğuran klasik yaş tashihi davası değildir....

Tanık Saadettin BAŞTAN kendisinin 1983 doğumlu olduğunu, davacının ise bildiği kadarıyla kendisinden iki yaş küçük olduğunu beyan etmiştir. Tanık Yusuf İslam YAKUP ise kendisinin 1988 doğumlu olduğunu, davacının kendisinden 1 yaş küçük olduğunu bildiğini beyan etmiştir....

Davacı dava dilekçesinde nüfus kütüğünde doğum tarihi 1963 olmakla birlikte gerçekte 1954 yılında doğduğunu ileri sürmüş ise de davacının iddiasını destekler resmi bir belge ya da doktor raporu bulunmadığı, 22 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı, aradan çok uzun zaman geçmiş olması nedeni ile tanık beyanına itibar edilemeyeceği, tanık delilinin tek başına yeterli olmadığı, somut delille desteklenmeyen soyut tanık beyanının yaş tespiti için yeterli olmadığı, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygundur. Bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, yaş tashihi istemine ilişkindir. Davacı 17/01/1959 olarak nüfusta görünen doğum tarihinin 17/01/1979 olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece Kars Devlet Hastanesi Baştabipliği'ne yaşı düzeltilmek istenenin kemik yaşının tespiti için müzekkere yazılmış olup, gelen müzekkere ekindeki rapordan yaşı düzeltilmek istenenin kemik yaşının 50 yaş ve üzeri ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinde alınan raporun davacının düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamadığı, ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, (aynı yönde Yargıtay 8.HD'nin 10.05.2018 tarih ve 2017/8864 E.,2018/12468 K.vb....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; İstinaf kanunDava yaş tashihi istemine ilişkindir. Davacının iddiasını destekler resmi bir belge ya da doktor raporu bulunmadığı, somut delille desteklenmeyecek soyut tanık beyanı yaş tespiti için yeterli olmadığı, 22 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, aradan çok uzun zaman geçmiş olması nedeni ile tanık beyanına itibar edilemeyeceği, tanık delilinin tek başına yeterli olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygundur. Bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Nüfus kaydında Yaş Tashihi istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı nüfus kaydında 01/01/1956 olarak geçen doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığını ileri sürüp gerçek doğum tarihinin tespit edilerek düzeltilmesini talep ettiği, davacının 23/09/1974 tarihinde nüfusa tescil edildiği, davacının yaşı hakkındaki kurul raporuna göre kemik yaşının 50 yaş üzeri ile uyumlu olduğu, davacının yaş tashihi için yeterli olmadığı, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Nüfus kaydına göre 19/08/1983 doğumlu olan ve suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan hükümlü hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılırken, 5237 sayılı TCK'nın suç tarihine göre 31/3. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken, 31/2. maddesi uyarınca ½ oranında indirim yapıldığının yazılması, indirim oranının doğru olması karşısında yaş nedeniyle indirim yapılırken uygulanan maddenin 31/3 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Bozma üzerine yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yaş küçüklüğü sebebiyle cezasından indirim yapılırken 5237 sayılı TCK.nun 31/2 maddesi yerine aynı yasanın 31/3 maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi indirim oranının doğru yapılması nedeniyle mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı dava dilekçesinde nüfus kütüğünde doğum tarihi 1967 olmakla birlikte gerçekte 1955 yılında doğduğunu ileri sürmüş ise de 25 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı, aradan çok uzun zaman geçmiş olması nedeni ile tanık beyanına itibar edilemeyeceği, tanık delilinin tek başına yeterli olmadığı, kaldı ki davacınında duruşmadaki beyanında tanığı olmadığını bildirdiği, somut delille desteklenmeyen soyut tanık beyanının yaş tespiti için yeterli olmayacağı,okul ve askerlik kayıtlarının araştırıldığı, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygundur. Bu nedenle davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....

      UYAP Entegrasyonu