Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı nüfus kütüğünde doğum tarihi 1962 ise de gerçekte 1957 yılında doğduğunu ileri sürmüş ise de davacının iddiasını destekler resmi bir belge ya da doktor raporu bulunmadığı, 22 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı, aradan çok uzun zaman geçmiş olması nedeni ile tanık beyanına itibar edilemeyeceği, somut delille desteklenmeyen soyut tanık beyanının yaş tespiti için yeterli olmadığı, yaş düzeltilmesi için dosyadaki delillerin yeterli olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun bulunduğundan, davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde görülmemiştir....

in 1996 olan doğum yılının 1993 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar, dava dilekçesinde davacı ...'in 1980 olan doğum yılının 1976 olarak ve davacı ...'in kızı ...'in de 1996 olan doğum yılının 1993 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Davacı ...'ın yaşının tespiti için Bitlis Devlet Hastanesinden alınan 16.12.2010 tarihli sağlık kurulu raporu düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamamaktadır. Ayrıca, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz....

    Somut olayda; yaşının düzeltilmesi istenilene hastane sağlık kurulunca verilen ve bilimsel nitelik taşıyan yaş tespit raporu esas alınarak M… … Y… …'ın doğum yılının bu rapora ters düşmeyecek ve diğer kayıtlarla da çelişki yaratmayacak biçimde düzeltilmesi gerekirken, tanıkların soyut beyanlarına itibar edilerek adı geçenin yaşının istem gibi düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      in yaş tashihi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, müşterek çocukları ...'in 04.08.2008 tarihinde dünyaya gelmiş olmasına karşın nüfus kütüğüne 17.02.2010 doğumlu olarak yazıldığını ileri sürerek bu yanlışlığın düzeltilmesini istemiş, mahkemece yaşının düzeltilmesi istenenin annesi Medine'nin önceki evliliği sırasında doğmuş olabileceği hususunu göz önünde bulundurarak davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, yaşının düzeltilmesi istenen ...'in yaşının Konya Numune Hastanesi Sağlık Kurulunun 29.06.2012 gün ve 3465 sayılı raporuna göre dört (4) yaş ile uyumlu olduğunun bildirildiği, bu kişinin annesi olan davacı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yaş Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacının 09.03.1990 olan doğum tarihinin 13.02.1991 olarak düzeltilmesi istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/369 esas sayılı dosyası üzerinden yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan davacının sanık sıfatıyla yargılandığı ve Yargıtay 6....

          Dava, soruşturma aşamasında yaşı hakkında tereddüt hasıl olan suça sürüklenen çocuğun doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile UYAP kayıtları birlikte incelendiğinde; yaşının düzeltilmesi talep edilen ... hakkında birden fazla soruşturma ve derdest ceza davaları olduğu anlaşılmaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 218.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespiti ile ilgili bir sorunla karşılaşılması durumunda mahkemenin ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü vermesi gerekir. Buna göre, aynı kişi hakkında hukuk ve ceza mahkemelerinde yaş düzeltimine dair iki ayrı dava olması halinde ceza mahkemelerinin görevli olduğundan, görevin dava şartlarından olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerektiğinden; mahkemece, öncelikle doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'...

            ın doğum tarihinin 10.10.1997 olarak düzeltilmesi durumunda 02.07.1988 doğumlu annesi ... ile arasında 9 yaş bulunmaktadır. Bu yaşta bir kişinin doğum yapması yaşamın olağan akışı ile bağdaşmadığı gibi aradaki yaş farkı da Medeni Yasanın öngördüğü sınırın altındadır. Hakim nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken, bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Bu durumda mahkemece bir kadının kaç yaşından itibaren doğum yapabileceğinin işin uzmanından alınacak bir raporla tespiti ile belirlenen bu yaşa göre ve diğer kayıtlarla da çelişki yaratmayacak biçimde doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ile davanın kabulü, 3-Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen...'in nüfusa tesciline dair belgeler nüfus müdürlüğünden getirtilerek resmi kurumda doğup doğmadığı da tespit edilmeden yazılı kararın verilmesi, Doğru görülmemiştir. ......

              Sayılı ilamı ile yaşının 28/03/1954 iken 01/01/1951 olarak düzeltildiğini, tanık dinlenmeden karar verildiğini, kimlikte görünen yaşından 7 yaş daha küçük göründüğünü, aile büyüklerinin tanık olarak dinlenilmesini talep ettiğini belirterek açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının bozularak kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, yaş düzeltilmesi istemine ilişkindir....

              Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....

              Bunun sonucu olarakta geçerli olmayan nüfus kaydına göre yapılan kurum işlemi de hatalı olup düzeltilmesi gerekir. Bu nedenle davacının ilk kez sigortalı olarak çalışmaya başladığı 1981 yılında verilen işe giriş bildirgesindeki ve kurum kayıtlarındaki hatalı tarihin nüfus kaydında var olan 01.01.1961 Doğum tarihi kaydına göre düzeltilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu