ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/362 Esas KARAR NO : 2024/281 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/05/2023 BİRLEŞEN İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2023/764 ESAS 2023/739 KARAR SAYILI DOSYASI DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/09/2023 KARAR TARİHİ : 02/04/2024 Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) ve birleşen dosya yönünden görülen İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili esas dosya yönünden vermiş olduğu dava dilekçesiyle özetle; Davacı şirket, gıda ve yiyecek sektöründe adına kayıt ve tescilli ......
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatif nezdinde bulunan 12 nolu üyeliği devralarak kalan parasal yükümlülüklerini de yerine getirerek 22.03.2007 tarihinde tapusunu aldığını, kooperatifçe ikinci üyelik için talep edilen 90.000,00 TL yi 06.04.2007 tarihine kadar tamamlayarak davalı hesabına ödediğini, ancak aradan geçen zaman içerisinde keşide edilen ihtarnameye rağmen ikinci üyelik verilmediği gibi ödenen paranın da iade edilmediğini, bu nedenle taraflar arasında yapılan sözleşmeden dönme hakkını kullandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla ikinci üyelik uğruna ödenen tutar karşılığı 9.000,00 TL'nin ödeme tarihlerinden, müspet ve menfi zarar karşılığı için ise 1.000,00 TL'nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ikinci bir konut için yapılan ödemesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Noterliğinin 05.09.2018 tarih ve... yevmiye nolu ihtarnamesi ile TBK M. 125 gereği seçimlik haklarından dönme hakkını kullanmış olup gayrimenkul satış vaadi sözleşmsinden geçmişe yönelik döndüğünü ve menfi zararının kendisine ödenmesi gerektiğini davalılara bildirdiğini, bu ihttarnamelere davalıların bir cevap vermediğini, her iki davalının sözleşmeden dolayı hukuki sorumlulukları çerçevesinde tutarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğini belirtmişler ve de talep olarak da izah olunan sebeplerle şimdilik 10.000 TL nın ödeme tarihinden itibaren değişecek değişen oranlı avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve müvekkiline verilmesine , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı karşı davacı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davada davacı-karşı davalı sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi talebi ile talepte bulunduğunu, taraflar arasında 30.12.2015 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davalının 19.11.2018 tarihli ihtarnamesi ile yatırım amaçlı taşınmazı satın aldığını beyan ettiğini, taşınmazın 17.07.2018 tarihinde tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereğince devir veya teslim tarihine kadar herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeden dönme hakkına sahip olduğunu, davacının dönme iradesini 03.01.2019 tarihinde noter aracılığı ile satıcıya yönettiğini, tüketici davacının 24 aylık hak düşünü süresi içersinde sözleşmeden dönme iradesini kullanmadığını, bu nedenle kredi ödemelerine devam etmesi gerekirken ödemelerini aksattığını, kredi kullandığı banka garantörlük sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketlerden ilgili kalan kredi tutarının ödenmesini talep ettiğini, karşı dava yönünden...
, davalı tarafından, önce denetleme olduğu dolayısıyla müvekkilini birkaç ay oyaladığını, daha sonra ise, sözleşmeden dönemeyeceği, sözleşmeden döndüğü takdirde ödediği bedeli geri alamayacağını söylediğini, bunun üzerine müvekkilini daha uygun bir projeye geçireceklerini söylediklerini, uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı olduğunu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 17 vd. maddelerinde taksitle satış sözleşmesi ve 40 vd. maddelerde de ön ödemeli konut satışı düzenlendiğini, somut olaydaki uyuşmazlık konusu satış konut satışı ve sözleşmede de "sıra tespitli konut satışı" ismiyle bu ikrar edildiğini, müvekkilinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden taksitle ödemeyi kabul ettiğini, davalı taraf da bedelin ödenmesinin ardından taşınmazı müvekkiline devir ve teslim etmeyi kabul ettiğini, TKHK m. 41 şekil şartını düzenlediğini, bu maddeye göre sözleşmenin şekil şartına uyulmadan yapılması, müvekkilinin aleyhine olacak şekilde ileri sürülemeyeceğini, Resmi yazılı şekle uygun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (yükleniciden konut alımı nedeniyle) istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz dilekçesine 10.00.TL'lik tebligat pulu eklenmiş olup duruşma için toplam 2x11.00=22,00.- TL'lik tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle toplam 22,00.-TL'lik tebligat pulunun duruşmalı temyiz isteminde bulunan davalı vekilinden istenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 29.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava, avans olarak verildiği iddia edilen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, yargılama sırasında dava konusu tüm çek bedellerinin ödenmiş olması nedeniyle dava İİK 72 maddesi gereğince istirdat davasına dönüşmüştür. TBK 207. madde uyarınca davacının davalıya mal alımı için avans ödemesi yaptığını usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Zira, aslolan peşin satış olup, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdür. Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bunun aksini iddia eden ve çeklerin sipariş edilen mallara karşılık avans amacıyla verildiğini ve mal teslim edilmediğini ileri süren davacı iddiasını yazılı delillerle ispatla yükümlüdür....
Denkleştirici adaleti ilkesi, haklı bir sebebe dayanmadan, başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin, elde ettiği kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade etmekte olup, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya 50.000-TL ödeme yapıldığı, davacı tarafça sözleşmenin 8.1 ve 8.2 maddeleri kapsamında dönme hakkının kullanılarak bedel iadesi hususunun davalıya ihtar edildiği, usulüne uygun sözleşmeden dönme beyanı ve ihtara rağmen davalı tarafça bedel iadesinin yapılmadığı, tarafların iddia, savunma, delilleri kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu ile dava dilekçesindeki ödenen tutarın denkleştirici adalet ilkesi gereği dava tarihi itibariyle ulaştığı değerin tespit edildiği, davacı tarafça satış vaadi sözleşmesi kapsamında sözleşmeden dönülmesi nedeniyle bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen tutarın davalıdan talep edilebileceği anlaşılmakla, denetime ve kanaat edinmeye...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, davalının taraflar arasında düzenlenen iş makinelerinin kiralanmasına ilişkin taşınır kiralama sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak sözleşmeyi feshetmesine rağmen davacının davalıya kira sözleşmesine istinaden ödediği kira bedellerine ilişkin iade edilmeyen çeklerden dolayı borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/152 Esas, 2023/207 Karar, 27/03/2023 tarihli ek kararıyla davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, akabinde dosyanın görevsizlik nedeniyle İstanbul ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, İstanbul ...Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ......
yerinde olmadığı, takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıya 38.312,40 TL ödeme yaptığı, ödeme tarihinden itibaren bir yıllık sürenin geçmesi nedeniyle istirdat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....