"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşme ilişkisi nedeniyle verilen çekler nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti, çeklerin iptâli ve sözleşme gereği cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın devamı sırasında iş bedelinin tamamı kadar davacı tarafından davalıya verilen çeklerin davacıya iade edilmesi ve bunun sonucu davacının menfi tespit ve çek iptâline ilişkin davasından vazgeçmesi nedeniyle menfi tespit ve çek iptâline ilişkin davanın reddine, 30.000,00 TL cezai şart alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir....
, çeklerin iptalini, geri kalan ----- ürününün davalıya iadesini, ayıplı ifa nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararlar açısından maddi tazminatın ihtar tarihi olan ------ tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini iddia ve talep etmiştir....
Somut olayda maddi ve şekli şartların gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla diğer ihtilaf konusu olan davacının sözleşmeden dönme ve zararların tazmini talebine ilişkin değerlendirme yapılmıştır. Sözleşmeden dönme --------- düzenlenmiş olup, alıcı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir, eğer durum sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasını haklı göstermiyorsa hakim satıcının talebi üzerine satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Bu hususta da sözleşmenin kurulması değil sözleşmeden dönme anındaki durum göz önünde tutulmalıdır. Böyle bir durumda da alıcı dönme veya ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanamaz....
Bağlı kredi sözleşmesi 6502 sayılı TKHK'nın 30- (1) maddesinde; "Bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Davacı ile davalı banka arasında 22/09/2017 tarihinde, Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi sözleşmesi ile Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredisi sözleşme öncesi bilgi formu imzalanmıştır. Bilgi formunun, sözleşmeden dönme hakkına ilişkin 10. maddesinde sözleşmeden dönme ile bilgilendirme yapılmış, (10.3.) maddesinde; "konut bedelinin bir kısmının bağlı kredi ile karşılanması durumunda, tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığına ilişkin bilgi, satıcı tarafından ilgili konut finansmanı kuruluşuna derhal bildirilir" hükmü yer almaktadır....
Yasanın bu maddesi ile menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği gibi,davacı da bu hususta ayrıca talepte bulunmuştur.Bu nedenle mahkemece sözkonusu takip nedeniyle davacının ne miktar ödeme yaptığı fazla ödeme yapıp yapmadığı belirlenerek, fazladan ödeme yapılmışsa yapılan bu ödemenin istirdatına karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı alacağının avans faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı tacir olduğuna göre, davacının bu istemi yerindedir. Mahkemenin davacının bu istemini gözardı ederek yasal faize hükmetmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bent uyarınca temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 8.134.80 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, 10.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kat, 167 numaralı konutun 320.000 TL + KDV bedeli karşılığında davacı tarafından satın alındığı, sözleşmede teslim tarihinin 30.09.2016 olarak belirlendiği, dava konusu taşınmazın 15.07.2015 tarihinde davalı satıcı şirket tarafından davacı adına tapuda devredildiği, davalı banka tarafından davacıya 15.07.2015 tarihli konut finansmanı sözleşmesi ile 120 ay vadeli, 240.000 TL konut kredisi kullandırıldığı, davacı ve davalı banka arasında yapılan konut finansmanı sözleşmesi şeklen bağlı kredi olmamakla birlikte, davalı satıcı şirket ve davalı banka arasında garanti sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye göre, davalı bankanın proje kapsamında ONS şirketi tarafından satışı kararlaştırılan taşınmazlar ile ilgili kredi kullandırmayı ve garantör olmayı kabul ettiği, davacıya satılan konutun teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeden dönme isteği nedeniyle davacının davalı banka ile yaptığı konut finansmanı sözleşmesinin de sona ereceği, davacının ONS İncek Residence Projesi kapsamında konut hakkında...
ye müzekkere yazılmasını mahkemenizden arz ve talep ettiklerini, 6502 sayılı TKHK'nın 45. maddesinde aynen aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir; "ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir." ön ödemeli konut satışları hakkında Yönetmelik'in 9. Maddesi'nde ise şu ifadelere yer verildiğini, "Ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır."yine Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2....
Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. (2) Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez." şeklinde düzenlenmiştir. Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından menfi tesbit tespiti istemine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında takip konusu miktarın icra dosyasına ödenmesi nedeniyle, ödenen 22.241,10 TL'nin tahsiline ilişkin istirdat davasına dönüştürülmüştür. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Maddeden kaynaklanan dönme hakkını kullanabileceğini, müvekkilinin bu dönme hakkını saygı ile karşıladığını ve davacının dönme hakkından kaynaklanan haklarını ifa edeceğini belirtilerek, dönme nedeni ile şirkete ödemiş olduğu 260.000,00 TL nin kendisine yasal sürede iade edildiği bildirildiğini, buna rağmen mahkemece müvekkilinin temerrüte düştüğü kabul edilerek hüküm kurulduğunu, ayrıca 6098 sayıl TBK 125 madde gereğince seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkının kullanılması nedeni ile sadece verildiğini talep edebileceği ve menfi zararını talep edebileceği halde, davacının müspet ve menfi zarar ile munzam zarar taleplerinin kabul edildiğini, mahkemenin müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde temerrüte düşmüş olarak kabul etmesi ve davacının talebine uygun kira kaybı, munzam zarar ve faizin tahsili kararı vermesinin kanuna aykırı olduğunu, müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde davacının sözleşmeden haksız olarak dönmesine rağmen mahkemenin kira ve tazminat taleplerini kabul...