Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müspet zarardan borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının malvarlığı ne vaziyette bulunacak idiyse bu vaziyetle malvarlığının hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır. Davalı taraf 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi nedeniyle kendilerine kayyum atandığını, bunun mücbir sebep olduğunu ileri sürmüş ise de davalının kayyum atanmasına kendi hal ve hareketleriyle sebep olduğu değerlendirilmekle zararın davalının kusurundan kaynaklandığı, sözleşmede belirtilen ifa tarihi ve dava tarihi arasındaki zaman ve inşaatın tamamlanma aşaması da gözetildiğinde mücbir sebep bulunmadığı edimlerin süresinde yerine getirilmediği değerlendirilmiştir. Davalının sözleşmeden dönme nedeniyle tazminata hükmedilmesine ilişkin itirazları da; sözleşmede davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle feshin mahkemece yapılması karşısında isabetli görülmemiştir....

, çeklerin iptalini, geri kalan ----- ürününün davalıya iadesini, ayıplı ifa nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararlar açısından maddi tazminatın ihtar tarihi olan ------ tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini iddia ve talep etmiştir....

    Yasanın bu maddesi ile menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği gibi,davacı da bu hususta ayrıca talepte bulunmuştur.Bu nedenle mahkemece sözkonusu takip nedeniyle davacının ne miktar ödeme yaptığı fazla ödeme yapıp yapmadığı belirlenerek, fazladan ödeme yapılmışsa yapılan bu ödemenin istirdatına karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı alacağının avans faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı tacir olduğuna göre, davacının bu istemi yerindedir. Mahkemenin davacının bu istemini gözardı ederek yasal faize hükmetmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bent uyarınca temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 8.134.80 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, 10.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda maddi ve şekli şartların gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla diğer ihtilaf konusu olan davacının sözleşmeden dönme ve zararların tazmini talebine ilişkin değerlendirme yapılmıştır. Sözleşmeden dönme --------- düzenlenmiş olup, alıcı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir, eğer durum sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasını haklı göstermiyorsa hakim satıcının talebi üzerine satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Bu hususta da sözleşmenin kurulması değil sözleşmeden dönme anındaki durum göz önünde tutulmalıdır. Böyle bir durumda da alıcı dönme veya ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanamaz....

        Bu durumda mahkemece davacı yıkılan binanın objektif değerini talep etmemekle birlikte binanın objektif değeri kapsamında kalan enkazın kaldırılma bedeli ve yıkılan binadan elde etmekten mahrum kaldığı kira gelirini fesihte yüklenicinin kusurlu olması nedeniyle yükleniciden isteyebileceğinden konusunda uzman yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle gerekirse mahallinde keşif de yapılarak davacının enkazı kaldırdığını ileri sürdüğü tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile enkaz kaldırma bedeli ile sözleşme tarihinden dava tarihine kadar davacının yıkılan binadan elde etmekten mahrum kaldığı kira geliri konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak davacının talebi de gözönünde tutulmak suretiyle hesaplanacak bu miktarların da menfi zarar kapsamında yükleniciden tahsiline karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılıp eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

          Bağlı kredi sözleşmesi 6502 sayılı TKHK'nın 30- (1) maddesinde; "Bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Davacı ile davalı banka arasında 22/09/2017 tarihinde, Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi sözleşmesi ile Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredisi sözleşme öncesi bilgi formu imzalanmıştır. Bilgi formunun, sözleşmeden dönme hakkına ilişkin 10. maddesinde sözleşmeden dönme ile bilgilendirme yapılmış, (10.3.) maddesinde; "konut bedelinin bir kısmının bağlı kredi ile karşılanması durumunda, tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığına ilişkin bilgi, satıcı tarafından ilgili konut finansmanı kuruluşuna derhal bildirilir" hükmü yer almaktadır....

          HUKUK DAİRESİ YARGITAY KARARI Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Asıl ve birleşen davacı vekili, asıl ve birleşen davada davalı ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından menfi tesbit tespiti istemine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında takip konusu miktarın icra dosyasına ödenmesi nedeniyle, ödenen 22.241,10 TL'nin tahsiline ilişkin istirdat davasına dönüştürülmüştür. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              ye müzekkere yazılmasını mahkemenizden arz ve talep ettiklerini, 6502 sayılı TKHK'nın 45. maddesinde aynen aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir; "ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir." ön ödemeli konut satışları hakkında Yönetmelik'in 9. Maddesi'nde ise şu ifadelere yer verildiğini, "Ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır."yine Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 2....

              Kat, 167 numaralı konutun 320.000 TL + KDV bedeli karşılığında davacı tarafından satın alındığı, sözleşmede teslim tarihinin 30.09.2016 olarak belirlendiği, dava konusu taşınmazın 15.07.2015 tarihinde davalı satıcı şirket tarafından davacı adına tapuda devredildiği, davalı banka tarafından davacıya 15.07.2015 tarihli konut finansmanı sözleşmesi ile 120 ay vadeli, 240.000 TL konut kredisi kullandırıldığı, davacı ve davalı banka arasında yapılan konut finansmanı sözleşmesi şeklen bağlı kredi olmamakla birlikte, davalı satıcı şirket ve davalı banka arasında garanti sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye göre, davalı bankanın proje kapsamında ONS şirketi tarafından satışı kararlaştırılan taşınmazlar ile ilgili kredi kullandırmayı ve garantör olmayı kabul ettiği, davacıya satılan konutun teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeden dönme isteği nedeniyle davacının davalı banka ile yaptığı konut finansmanı sözleşmesinin de sona ereceği, davacının ONS İncek Residence Projesi kapsamında konut hakkında...

                UYAP Entegrasyonu