Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 23/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
/fesih eşiği olan ---- az olduğu için burada feshin değil, “sözleşmeden dûnme’Yin olduğu ve "geçmişe etkili olarak” sözleşmenin sona erdirildiği; sözleşmeden dönme halinde geçerli sözleşme ilişkisinin, geçmişe etkili olarak ortadan kalktığı; ceza koşulunun {cezai şartın) ise asıl borcun mevcut olmasını gerektirdiğinden asıl borç yoksa, ceza koşulunun da söz konusu olamayacağı, kaldı ki TBK m. 131/1 hükmünce de “Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, ------ koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur.” hükmünce ceza koşulunun sözleşmeden dönme halinde istenemeyeceği, Davalı yüklenicinin sözleşmeye uygun ve gerekli olarak yaptığı İslerin değerinin tespiti ile ilgili bedelin, davacının zararlarına mahsup edilmesi talebi: Teknik inceleme neticesinde dava tarihi olan --- tarihi itibariyle imalat bedellerinin (------- olduğu, takdirin Mahkemeye ait olduğu, yönünde görüş bildirilmiştir....
/fesih eşiği olan ---- az olduğu için burada feshin değil, “sözleşmeden dûnme’Yin olduğu ve "geçmişe etkili olarak” sözleşmenin sona erdirildiği; sözleşmeden dönme halinde geçerli sözleşme ilişkisinin, geçmişe etkili olarak ortadan kalktığı; ceza koşulunun {cezai şartın) ise asıl borcun mevcut olmasını gerektirdiğinden asıl borç yoksa, ceza koşulunun da söz konusu olamayacağı, kaldı ki TBK m. 131/1 hükmünce de “Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, ------ koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur.” hükmünce ceza koşulunun sözleşmeden dönme halinde istenemeyeceği, Davalı yüklenicinin sözleşmeye uygun ve gerekli olarak yaptığı İslerin değerinin tespiti ile ilgili bedelin, davacının zararlarına mahsup edilmesi talebi: Teknik inceleme neticesinde dava tarihi olan --- tarihi itibariyle imalat bedellerinin (------- olduğu, takdirin Mahkemeye ait olduğu, yönünde görüş bildirilmiştir....
Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur..." şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu düzenleme gereğince konut satışı nedeniyle tüketici tarafından yapılan tüm ödemelerden satıcı şirket ve kredi veren banka birlikte müteselsilen sorumlu olup bankanın sorumluluğu kullanılan kredi miktarı ile sınırlıdır. Hal böyle olunca, davacı tarafından ön ödemeli konut sözleşmesi gereğince yapılan tüm ödemelerin tamamından davalıların müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE, 2....
Ön ödemeli konut satışlarına ilişkin uygulama usul ve esasları ise 27/11/2014 tarih ve 29188 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik" ile düzenlenmiş, 11/03/2017 tarih ve 30004 sayılı Resmi Gazete'de ise Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıştır. Yönetmeliğin, "Sözleşmeden Dönme" başlıklı 9. maddesi; "(1) Tüketicinin ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren, bu Yönetmeliğin 8 inci maddesindeki hakları saklı kalmak kaydıyla, yirmi dört aya kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. (değişiklikten önceki hali; Ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.) (2) Sözleşmeden dönme bildiriminin satıcıya noterlikler aracılığıyla yöneltilmesi yeterlidir....
Ön ödemeli konut satışlarına ilişkin uygulama usul ve esasları ise 27/11/2014 tarih ve 29188 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik" ile düzenlenmiş, 11/03/2017 tarih ve 30004 sayılı Resmi Gazete'de ise Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıştır. Yönetmeliğin, "Sözleşmeden Dönme" başlıklı 9. maddesi; "(1) Tüketicinin ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren, bu Yönetmeliğin 8 inci maddesindeki hakları saklı kalmak kaydıyla, yirmi dört aya kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. (değişiklikten önceki hali; Ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.) (2) Sözleşmeden dönme bildiriminin satıcıya noterlikler aracılığıyla yöneltilmesi yeterlidir....
Bilirkişinin, ıslah ve dava tarihi itibarıyla yaptığı sepet hesabında, mahkememizce aritmetik ortala usulüyle değer tespiti yapılmış ve 1.479.673,50TL ettiği görülmüştür. Davacı taraf, talep artırım dilekçesi ile bedele ilişkin talebini 1.479.673,50TL'ye yükseltmiştir. Talep artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, yazılı cevap sunulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil ile gecikme nedeniyle cezai şart ve eksik/ayıplı imalat nedeniyle tazminat talepli açılmış olup, ıslah ile; ödenen bedelin denkleştirici adalet prensibi uyarınca ıslah tarihinden itibaren faiziyle ödenmesi ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle müsbet ve menfi zarar tazmini istemlerine ilişkindir. Davacının, ıslah ile tapu iptal ve tescil talebinden vazgeçerek, sözleşmeden dönme hakkını kullandığı anlaşılmaktadır....
İnşaat Taşımacılık San. ve Tic. A.Ş. DAVALILAR : B.. Y.. - İ.. D.. - M.. Y.. Taraflar arasındaki davada Bakırköy 5. Asliye Hukuk ve Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davacı, 16.11.2012 tarihli dava dilekçesinde, davalılara gayrimenkul alımı için çek verdiğini, ancak taşınmazın alımı gerçekleşmediği halde çek bedelinin haciz tehdidi altında ödendiğini belirterek, borçlu olmadığının tespiti ile tahsil edilen çek bedelinin iadesini talep etmiştir....
verilmiş olan menfi tespit hükmünün iptali ile menfi tespit yönünden müvekkili banka aleyhine ayrıca hükmedilmiş olan harç ve karşı yan vekalet ücretinin kesin suretle kaldırılmasını talep ettiklerini beyanla; arz ve izah olunan ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının müvekkil banka aleyhine olan kısımlarının kaldırılmasına ve haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Noterliği üzerinden 17.10.2016 tarih ve 3057 yevmiye nolu ihtarname keşide ettiği ve 20.02.2017 tarihinde Ankara 18. icra Müdürlüğü'nün 2017/4262 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, bu kapsamda davalı bankanın hak düşürücü süreye ilişkin itirazının yerinde olmadığı, tüketicinin satılanı geri vermeye hazır olduğunu belirterek sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu, menfi zarar talebi yönünden ispatlanan somut bir zarar ortaya konulamadığı gerekçesiyle, Ankara 18....