Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sendika yönetim kurulu kararı iptali, disiplin kurulu kararı iptali ve alacak davasında davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın asıl dava ve birleşen dava yönünden kısmen kabulü ile; davacı tarafın 05.03.2021 günlü Disiplin Kurulu kararının iptaline ilişkin talebinin kabulü ile bu kararın iptaline, davacı tarafın 22.02.2021 günlü Yönetim Kurulu kararının iptaline ilişkin talebinin reddine, davacı tarafın 26.02.2021 günlü Genel Yönetim Kurulu kararının iptaline ilişkin talebinin reddine, davacı tarafın mahrum kalınan hakların tahsiline ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

    Maddesi; davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin 2014-2015 hesap dönemine ilişkin faaliyetlerinin ibrasına ilişkin olup, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin oy çokluğu ile ibra edildikleri, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıkları görülmüştür. TTK 436/2 uyarınca şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamayacakları hüküm altına alınmıştır, buna göre yönetim kurulu üyeleri, oylama ayrı ayrı yapılsa dahi diğer yönetim kurulu üyelerinin ibralarında oy kullanamazlar. Dolayısıyla, yönetim kurulu üyelerinden birinin ibrası oylanırken -hiçbir üye- oy kullanamaz. Bu kural çerçevesinde de dava konusu olayda alınan ibra kararlarının geçerlilikleri incelendiğinde, ibraları oylanan yönetim kurulu üyeleri ..., ...,... ve...'...

      Şirket yönetim kurulunun teklifi üzerine, Şirket yönetim kurulu üyelerinden ...'...

        Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında yer alan yönetim ve denetim kurulu kararı olduğunu, mevcut kararın hukuken geçerli olmadığını, zira ayrı bir organ olan yönetim ve denetim kurulunun biraraya gelip karar almasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca Kooperatifler Kanunu 67/2. maddesi gereğince denetim kurulu üyelerinin oy kullanmaları sebebiyle kararın hukuken yok hükmünde olduğunu, yönetim kurulunun sulh olma yetkisi var olduğu kabul edilse dahi HMK'nun 313. maddesi kapsamında sulh sözleşmesinin geçerli olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi'nce "Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara 31....

          Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında yer alan yönetim ve denetim kurulu kararı olduğunu, mevcut kararın hukuken geçerli olmadığını, zira ayrı bir organ olan yönetim ve denetim kurulunun biraraya gelip karar almasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca Kooperatifler Kanunu 67/2. maddesi gereğince denetim kurulu üyelerinin oy kullanmaları sebebiyle kararın hukuken yok hükmünde olduğunu, yönetim kurulunun sulh olma yetkisi var olduğu kabul edilse dahi HMK'nun 313. maddesi kapsamında sulh sözleşmesinin geçerli olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi'nce "Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara 31....

            Belirtilen yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, derneklerde; prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, işverenle birlikte müteselsil sorumluluk koşulunun oluşması için “...temsil ve ilzama yetkili üst düzey yöneticisi veya yetkilisi...” durumunda olunması gereklidir. 5510 sayılı Yasa'nın 88'inci maddesinde yer alan "...tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri..." düzenlemesinde yer alan ve yönetim kurulu üyelerini doğrudan sorumlu tutan hükümler şirket yönetim kurulu üyelerine yönelik olup temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan dernek yönetim kurulu üyeleri hakkında uygulanmaz....

            Davacı tarafından ....01.2010 tarihli yönetim kurulu ihraç kararı aleyhine süresi içinde bu dava açılmış olup, davacı genel kurula itiraz yoluna başvurmamıştır. Yönetim kurulu haklarında ihraç kararı alınan ortakların durumunun görüşülmesini kendiliğinden gündeme almış olup, 06.06.2010 tarihli genel kurulda bu konu görüşülmüş ve davacı hakkındaki ihraç kararı onaylanmıştır. Buna göre ortada ihracı onaylayan bir genel kurul kararının bulunmasına ve davanın da genel kurul kararından önce açılmış olmasına göre, artık davanın yönetim kurulu kararının iptali davası olarak görülmesi mümkün olmadığından, yönetim kurulunun ihraç kararını 06.06.2010 tarihli genel kurulda onaylayan kararın iptali davası olarak bakılması ve yönetim kurulunun ihracına dayanak ihtarnamelerin değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekir....

              İcra Müdürlüğünün 2013/768 Esas sayılı dosyasındaki ilamsız takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkilinin borçlu sitenin 01/05/2011 tarihli olağanüstü toplantısında 36 nolu karar ile yönetim kurulana müvekkili, ... ... ve ... ...'ın seçildiğini, görev sürelerinin 2 yıl olduğunu, 27/08/2012 tarih ve 13 nolu karar ile yönetim kurulu başkanlığına ... ... yardımcılığına müvekkilinin, muhasip üye ... ... seçildiğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen 2012/275 Esas sayılı dosyasında yönetim kurulu üyeleri tarafından alınan başkan değişikliğine dair 13 nolu kararın yasaya uygun olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilerek müvekkilinin yönetim kurulu başkanı olduğunun tasdiklenmiş olduğunu, müvekkilinin 31/07/2011-31/07/2013 tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığını, bu sebeple 450....

                aykırı olması nedeniyle iptali yerine kararın yönetim planının iptaline ilişkin olduğu kabul edilerek 4/5 çoğunluğun sağlanmadığı gerekçesi ile iptali doğru değil ise de, davanın kabulü sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün gerekçe değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu itibarla, delege seçimlerinin iptaline dair mahkeme kararı yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-İnceleme konusu davada, ikinci olarak sendika genel yönetim kurulu kararıyla gerçekleştirilen tüzük ve seçim yönetmeliği değişikliklerinin iptali talep edilmiştir. Somut olayda, sendika genel merkez yönetim kurulu kararıyla, tüzüğün 27. maddesine “Şube Yönetim Kurulu, genel kurulu toplamazsa Genel Merkez yönetim kurulunun görevlendireceği yönetim kurulu üyesi genel kurulu toplar” cümlesi eklenmiştir. Ayrıca sendika seçim yönetmeliğine ilişkin de, eski yönetmeliğin dördüncü maddesi herhangi bir değişiklik yapılmaksızın üçüncü madde olarak düzenlenmiş, eski yönetmeliğin üçüncü maddesi ise yeni dördüncü madde olarak düzenlenmekle beraber bu maddede somut değişiklikler yapılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu