Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl davada davacı İsmail Safa Tüfekçioğlu vekili istinaf dilekçesi ile; talep dilekçesinde ileri sürelen sebeplere istinaden şirketin ana faaliyet unsuru olan Otel Basri'nin bulunduğu taşınmazın kiralanmasına yönelik yönetim kurulu işlemin, dayanak genel kurul kararlarına yönelik açılan eldeki dava ile Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/194 Esası üzerinden görülen dava ve bu davada alınan 09/09/2022 tarihli bilirkişi raporu uyarınca usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 21/06/2021 KARAR TARİHİ : 14/10/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ın davalı şirketin kurulduğu tarihten bu yana %25 ortağı olduğunu, şirketin %64 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı olan ...’ye, %10 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan kardeşi ...’ye, %1 hissesinin ise Yönetim Kurulu Başkanı ...'...

      DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 21/06/2021 KARAR TARİHİ : 14/10/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'ın davalı şirketin kurulduğu tarihten bu yana %25 ortağı olduğunu, şirketin %64 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı olan ...’ye, %10 hissesinin aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan kardeşi ...’ye, %1 hissesinin ise Yönetim Kurulu Başkanı ...'...

        bir ay süreyle ertelenmesine ve bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin ibrasının da sonraya bırakılmasına rağmen ibra edilmeyen yönetim kurulu üyelerinin yeniden yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, bu kararın açıkça kanuna aykırı olduğunu, aynı genel kurulda alınan 8 numaralı kararla, şirket yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma ve şirketle rekabet etmeme yasaklarından muaf tutulmasına karar verildiğini, anılan kararın gerek örtülü kazanç aktarma gerekse de şirket sermeyesi bozan niteliği hasebiyle iptali gerektiğini, 03/06/2016 tarihli genel kurulun 25.04.2016 tarihinde yok hükmünde bir kararla seçilen yönetim kurulunun çağrısı üzerine toplandığını, esasen yok hükmünde olan bir yönetim kurulu tarafından yapılan çağrıyla toplanan genel kurulda anılan bütün kararların da yoklukla malul olduğunu, aynı genel kurulda alınan 3 numaralı kararla müvekkili dışındaki yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verildiğini 03/06/2016 tarihli genel kurul toplantısında...

          SGK İl Müdürlüğü tarafından idari para cezası uygulandığını, bu vesileyle müvekkilinin imzası taklit edilerek şirkette yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğinin ve şirket ortağı olduğunun fark edildiğini, davalı şirketin 14/03/2003 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında hazirun cetvelinde 1 adet hisseye sahip gösterildiğini ve yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, müvekkilinin adına vekaleten atılmış imza bulunduğunu, sicil kayıtlarından 14/03/2003 tarihinden 23/02/2009 tarihine kadar şirkete ait karar defterlerinde müvekkilinin imzasının taklit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla birlikte hizmet ilişkisi kapsamında açık iradesi olmadan imzalatmış olma ihtimali bulunduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 14/03/2003 tarihli olmak üzere ilgili tüm genel kurul kararlarının yokluk veya butlan sebebiyle batıl olduğunun tespitine, müvekkilinin şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi/başkanı olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve...

            Davacı vekili, iptali istenen 30.05.2019 tarihinde yapılan 2017 ve 2018 genel kurul toplantılarına ilişkin hazirun cetvelinin usulüne uygun hazırlanmadığını, yönetim kurulu üyeliklerine üç yıl süre ile TKB tüzel kişiliğinin seçildiğini, ancak üç yönetim kurulu üyesinin de TBK'nın göstermiş olduğu kişiler arasından seçilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yine söz konusu toplantıda usule aykırı şekilde yöneticilerin kendilerini ibra etmiş olduklarını, hakim ortak TKB A.Ş. tüzel kişiliğinin hukuka aykırı eylemlerle şirketin diğer ortakları olan müvekkillerinin ortaklık haklarına zarar vererek hareket ettiğini iddia etmekle sözkonusu genel kurul kararlarının iptalini talep etmiştir. TTK'nın 449. maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....

            Somut olayda, yönetim kurulu üyeleri birbirlerinin ibra oylamasına katılmışlar ve olumlu oy kullanmışlardır. Yukarıda açıklanan hüküm uyarınca yönetim kurulu üyelerinin birbirlerinin ibralarında oy kullanamayacak olmaları ve yönetim kurulu üyelerinin oyları çıkarıldığında yeterli nisabın sağlanamaması sebebiyle 12.9.2013 tarihli genel kurulda alman yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine dair kararın da iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu yönden asıl ve birleşen davacılar yararına bozulması gerekmiştir." şeklinde açıklanmıştır. Somut olayda; davalı şirketin 03.04.2019 tarihli genel kurul tutanakları incelendiğinde, yönetim kurulunun üyelerinin kendi ibralarında değil, ancak birbirlerinin ibrasında oy kullandığı anlaşılmaktadır. Fakat, oy hakkından yoksun olunmasına rağmen kullanılan oylar, ibra kararının alınması açısından etkiyici olmamaktadır....

              Somut olayda, yönetim kurulu üyeleri birbirlerinin ibra oylamasına katılmışlar ve olumlu oy kullanmışlardır. Yukarıda açıklanan hüküm uyarınca yönetim kurulu üyelerinin birbirlerinin ibralarında oy kullanamayacak olmaları ve yönetim kurulu üyelerinin oyları çıkarıldığında yeterli nisabın sağlanamaması sebebiyle 12.9.2013 tarihli genel kurulda alman yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine dair kararın da iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu yönden asıl ve birleşen davacılar yararına bozulması gerekmiştir." şeklinde açıklanmıştır. Somut olayda; davalı şirketin 03.04.2019 tarihli genel kurul tutanakları incelendiğinde, yönetim kurulunun üyelerinin kendi ibralarında değil, ancak birbirlerinin ibrasında oy kullandığı anlaşılmaktadır. Fakat, oy hakkından yoksun olunmasına rağmen kullanılan oylar, ibra kararının alınması açısından etkiyici olmamaktadır....

                Olumlu oy kullanan ..., ... ve ... davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olmadığından ve oy çokluğuyla yönetim kurulu üyeleri ibra edildiğinden ve oydan yoksunluk durumu da söz konusu olmadığından davanın reddine ve bu nedenlerle yürütmenin geri bırakılmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin karar verilmiştir....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: DAVACI VEKİLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Yerel Mahkemece reddedilen talepler yönünden istinaf kanun yoluna başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkilin müdürler kurulu başkanı olduğunu, genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin de kural olarak müdürler kurulu başkanına ait olduğunu, TTK'Nın 644/1-C maddesi ile ilgili limited şirket müdürler kurulunun toplantıya çağrılmasını, anonim şirketin yönetim kurulu kararlarının butlanı hakkındaki TTK 391 ve müdürlerin bilgi alma haklarının kıyas yolu ile uygulanmak üzere TTK 392. maddenin limited şirketlerde de geçerli olacağının düzenlenmiş olduğunu, TTK 392/7 maddesi uyarınca her yönetim kurulu üyesi başkanının yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını isteyebileceğini, Genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi bakımından öğretide ve uygulamada en çok kabul edilen görüşün bu yetkinin müdürler kurulu başkanında olduğu görüşü olduğunu, mutlak yetki olduğunu ve emredici nitelikte olduğunu, TTK 410 maddesinin toplantıya...

                    UYAP Entegrasyonu