Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile , davacının Güven Kerestecilik Sanayi ve Anonim Şirketinin ortağı olduğu, 02.03.2009 tarihli şirket genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği, 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma başvurusunda bulunduğu, davacının yaşlılık aylığı talebi sonrası davalı Kurumun, davacının Güven Kerestecilik Sanayi ve Anonim Şirketindeki yönetim kurulu üyelik görevinin 02.03.2009 tarihinde sona erdiğini yazışmalar sonrası tespit ettiği ve davacının 02.03.2009-08.04.2014 dönemleri için 5510 sayılı Kanun gereği sigortalı sayılamayacağından hareketle her ne kadar bu dönemler için yapılandırma kapsamında ödeme yapılmış olsa da hizmetlerini geçersiz saydığını, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (b) bendi gereği anonim şirket ortaklarından yönetim kurulu üyeliği bulunanların 5510 sayılı Kanun m.4/I-(b) kapsamında sigortalı sayılacağı, davacı...
İlk Derece Mahkemesince, davalının davacı şirketin ortağı olduğu dönemde 25/05/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 3 yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, 14/04/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında şirketteki hisselerini dava dışı Şirin Öztürk'e devretmek suretiyle şirketteki ortaklığının sona erdiği, aynı genel kurul toplantısında şirket yönetim kurulu üyeliğine seçim yapıldığı, yeni yönetimin oluştuğu, davalının söz konusu genel kurulda yeniden yönetim kurulu üyesi seçilmediği, bu nedenle 14/04/2014 tarihi itibariyle yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği, söz konusu genel kurul toplantısının iptali veya butlanına karar verilmediği, araç satışının ise yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesinden sonra 26/05/2014 tarihinde yapıldığı, bu nedenle araç satışının geçerli olduğu, yönetim kurulu üyesinin şirket ile işlem yapma yasağına aykırılık durumunun bulunmadığı, davacının davasının sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili, yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesine ilişkin karara karşı dava açılamayacağını, yönetim kurulu toplantılarının hangi gün ve saatte yapılacağının daha önceden belirli olduğunu, davacının toplantılara katılmama mazereti olarak bildirdiği hususların gerçekle ilgisi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, uyulan dairemizin bozma ilamı doğrultusunda delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamına göre; tanıkların doğru söylemediği hususunda açılmış bir ceza davası olmadığı ve davalı vekilinin bu hususta başkaca bir delilinin de bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 07.11.2008 tarih ve 28 sayılı Yönetim Kurulu Kararının davacının yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesine ilişkin kısmının iptali ile, davacının yönetim kurulu üyeliğinin devamına karar verilmiştir....
Asıl davada davalı vekili, yönetim kurulu kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, kooperatif üyeliğinin davalıdan devralındığının tespiti ile davalı üyeliğinin kooperatif kayıtlarından terkini ve müvekkili ortaklığının kooperatif kayıtlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı, açılan davayı kabul ettiğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, ....Konut Yapı Kooperatifi üyesi olduğunu, ancak 09.08.1994 tarihli yönetim kurulu kararı ile kendisi tarafından verildiği belirtilen 29.07.1994 tarihli dilekçeden söz edilerek kooperatif üyeliğinden çıkartıldığını ve davalıya tahsis edildiğini ve bu yönetim kurulu kararına dayanılarak taşınmazın davalı adına tescil edildiğini belirterek, tapu iptali tescil isteminde bulunmuştur. Davacı, kendisinin üyelikten çıkarmaya dair dilekçesinin bulunmadığını ve yönetim kurulu kararının sahte olduğu iddiasına dayandırmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın davacının kooperatif üyeliğinin usulünce sona erip ermediğinin Kooperatif Hukuku çerçevesinde incelenmek üzere araştırılması gerekeceğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Şubesi Yönetim Kurulunun davacı ile ilgili olan 12.04.2012 ve 17.04.2012 tarihli kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptali, davacının dernek üyeliğinin ve yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiğinin tespiti, birleşen davanın dava dilekçesinde ise derneğin ... Şubesinin 17.02.2013 tarihli genel kurul toplantısının ve bu toplantıda davacı ile ilgili alınan kararın iptali istenilmiştir. Mahkemece her iki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı derneğe ait dava tarihinde yürürlükte bulunan tüzük, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti olmazsa çıkma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, fakat haberi olmaksızın bu üyeliğinin yönetim kurulu kararıyla dava dışı ...'e devredildiğini öğrendiğini ileri sürerek, devre ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile davalı kooperatif üyeliğinin tespitine, olmadığı takdirde çıkma payı alacağının tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile üyeliğni devraldığı kişinin kooperatif üyesi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı ...'...
Olağan Büyük Kurultayında Partinin Merkez Yürütme Kurulu asil üyeliğine seçilmesi sonrasında görevli bulunduğu Sendika Genel Merkezinden gönderilen yazı ile sendika yönetim kurulu üyeliğinin 12.11.2009 tarihinde kendiliğinden son bulduğunun belirtildiğini , Mevzuatta sendika yönetim kurulu üyeliğinin kendiliğinden sona ereceğine ilişkin hiçbir hüküm bulunmadığını , 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 37. Maddesi ve 4688 sayılı kanunun 20. Maddesindeki hükümlerin benzerlik gösterdiğini , 37....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, dernek üyeliğinin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararı ve davacı temyiz dilekçesinin müdahale dilekçesi veren ... ve diğerlerine tebliğine dair belgeler dosya içerisinde bulunmamaktadır. Tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin dosya içerisine konulması ya da kayıtlara göre saptanan tebliğ gününün bildirilmesi, tebliğ edilmemiş ise usule uygun şekilde tebliği ile yasal süreler de beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Adapazarı Ziraat Odası Yönetim Kurulu ve İktisadi İşletme Yönetim Kurulu'nda (eski) muhasip üye olarak görev yapan davacının, Birlik Yönetim Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu'nun 18. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca oda meclis üyeliğinin ve yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirilmesine ilişkin kararı ile bu kararın tebliğine ilişkin … tarih ve … sayılı Türkiye Ziraat Odaları Birliği işleminin iptali istenilmiştir İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …....