hükümle geçici yönetime en geç 1 yıl içerisinde asıl konut sahiplerine yönetimin devrine yönelik gerekli çağrılarda bulunma görevi de verdiğini, T3 görevinin sona erdiğinin tespiti ile kendisine ya da uygun görülecek bir kişiye seçimi düzenlemek için yetki verilmesini talep etmiştir....
ve zorunlu organlarının oluşturulmamış olmasının dernek tüzel kişiliğinin kendiliğinden sona erme sebeplerinden olduğunu, bu nedenlerle derneğin kişiliğinin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ve zorunlu organlarının oluşturulmamış olmasının dernek tüzel kişiliğinin kendiliğinden sona erme sebeplerinden olduğunu, bu nedenlerle derneğin kişiliğinin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak iptali istenen 18.02.2015 tarihli yönetim kurulu kararı, davacı talebinin red veya kabulünü içermemektedir. Yönetim kurulu herhangi bir hususta karar vermeyip bunu 2014 yılı olağan genel kurul toplantısına bırakmıştır. Yönetim kurulu bu şekilde bir karar verebilir ve kararın iptal edilmesine gerek yoktur. Davacının, genel kurul kararından sonra olumsuz bir karar verilmesi halinde bu davayı açması gerekirken, henüz leh ve aleyhe bir karar içermeyen yönetim kurulu kararının iptalinin talep edilmesi erken açılmış bir dava olduğundan, dava tarihi itibariyle kooperatif genel kurulunda da bu konuda alınmış bir karar bulunmadan kooperatif organlarının yerine geçerek davacının üyeliğinin tespitine karar verilmesi de mümkün bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Somut olayda, davalı Sendikanın Genel Merkezinin 08.01.2021 tarihli Diyarbakır Şube Başkanlığın davacının ana tüzüğün 9/a maddesi gereğince üyeliğinin ve görevinin sona erdiği bildirilmiş, bunun üzerine davalı sendikanın Diyarbakır Şubesinin davacıya hitaben gönderdiği 26.01.2021 tarihli yazısında, “İLGİ: 08.01.2021 tarih ve E.2021- TSE-3336 sayılı Sendikamız Genel Merkezin yazısı, Ana Tüzüğümüzün amir hükmü ve Yönetim Kurulumuzun 25.01.2021 tarih ve 169 sayılı kararı gereğince Sendika üyeliğiniz ve Yönetim Kurulu üyeliğiniz sona ermiştir.” denilmiştir. Bu durumda, 6356 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 4. fıkrasına aykırı olarak davacının sendika üyeliği ve şube yönetim kurulu üyeliğinin, yönetim kurulu tarafından sona erdirilmesinin hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece davanın kabulü yerine, reddine karar verilmesi hatalıdır....
Somut olayda, davalı Sendikanın Genel Merkezinin 08.01.2021 tarihli Diyarbakır Şube Başkanlığın davacının ana tüzüğün 9/a maddesi gereğince üyeliğinin ve görevinin sona erdiği bildirilmiş, bunun üzerine davalı sendikanın Diyarbakır Şubesinin davacıya hitaben gönderdiği 26.01.2021 tarihli yazısında, “İLGİ: 08.01.2021 tarih ve E.2021- TSE-3336 sayılı Sendikamız Genel Merkezin yazısı, Ana Tüzüğümüzün amir hükmü ve Yönetim Kurulumuzun 25.01.2021 tarih ve 169 sayılı kararı gereğince Sendika üyeliğiniz ve Yönetim Kurulu üyeliğiniz sona ermiştir.” denilmiştir. Bu durumda, 6356 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 4. fıkrasına aykırı olarak davacının sendika üyeliği ve şube yönetim kurulu üyeliğinin, yönetim kurulu tarafından sona erdirilmesinin hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece davanın kabulü yerine, reddine karar verilmesi hatalıdır....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakfın sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ...vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vakfa ait senedin fesih ve tasfiye başlığını taşıyan 18. maddesinde, vakıf senedinde belirtilen amaçların gerçekleşmesine fiilen ve hukuken imkan kalmaması halinde kurucular kurulu katılanlarının 4/5 oyu ile vakfın sona ermesine karar verileceği hükme bağlandığı halde; dosyada bulunan bilgi ve belgelerden 07.11.2010 tarihli olağanüstü vakıf kurucular kurulunda vakfın sona erdiğine ilişkin yönetim kurulunun oybirliği ile karar aldığının belirtildiği, ancak vakıf senedinin 18. maddesindeki nisabın gerçekleşmediği anlaşıldığından; mahkemece bu yönden davanın reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....
Ancak davalı Kurum tarafından davacının anonim şirket yönetim kurulu üyeliğinin 27.12.1999 tarihinde sona erdiğinin ve 27.08.2004 yılında vefat eden babasından miras yoluyla intikal eden bir başka anonim şirkette ortaklılığı bulunsa da yönetim kurulu üyeliği bulunmadığının; ayrıca yasal düzenlemeler çerçevesinde, ... sigortalılığı için gerekli olan, kendi adına ve hesabına çalışma koşuluna ek olarak, gerçek ve götürü usûlde gelir vergisi mükellefi olma, Esnaf ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı bulunma veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı bulunma koşulları bulunmadığının anlaşılması üzerine, sigortalılığı yeniden düzenlenerek, 27.12.1999 tarihinden sonraki sigortalılık süreleri iptal edilmiştir. Davacının 27.12.1999 tarihinden itibaren davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılık şartlarını taşımadığı açıktır....
Hukuk Dairesi ESAS NO : 2015/3914 Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/11/2014 NUMARASI : 2014/46-2014/964 Dava dilekçesinde, davalı birliğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı Birlik'e ait Tüzük, Yönetim Kurulu Karar Defteri, Üye Kayıt Defteri ile 01.01.2007 tarihinden sonra yapılan genel kurul toplantı tutanakları ve hazırun cetvelinin, 2-Gıda tarım ve hayvancılık il müdürlüğündeki davalı Birlik'e ait dosyanın, Getirtilip bu dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....