Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu maddeye göre seçilen yöneticinin görevleri ise Kanunun 35. maddesinde ayrı ayrı sayılmış ve maddenin (a) bendinde “kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi” de yöneticinin görevleri arasında gösterilmiştir. Sözü edilen Kanun'un 38. maddesinde de yöneticinin, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumlu bulunduğu düzenlenmiştir. Apartman yönetimlerinin tüzel kişiliği bulunmadığından, kural olarak apartman yöneticisi ya da yönetim kurulunun dava ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Yönetici ya da apartman yönetimi, ancak Kat Mülkiyeti Kanunu'nun tanıdığı yetkiler dahilinde dava açma hakkını kullanabilir. Kat malikleri kurulunca yetki verilmesi durumunda, kat maliklerini temsil yetkisine giren işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yöneticinin ya da yönetim kurulunun dava açabileceği belirgindir. Böyle bir durumda yönetici vekaletname ile tayin edilen bir vekil gibi değildir. Temsil yetkisini az yukarıda açıklanan özel yasa maddesinden alan bir temsilcidir....

    Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2018/671 KARAR NO : 2019/27 BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Şirket Müdürünün Azli ile Şirkete Kayyum Atanması DAVA TARİHİ : 02/10/2018 KARAR TARİHİ: 16/01/2019 K.YAZIM TARİHİ : 22/01/2019 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; şirketin kötü yönetilmesi nedeniyle şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kesinleşmiş Mahkeme Kararının İptali, Mütevellinin Azli, Tevliyete Ehil Vakıf Evladı Olduğunun Tespiti ... Vakfı ile ilgili olarak taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dilekçesinde, ...'da ... Vakfının mevcut mütevellisi ...'ın, dava konusu vakfın mütevelliliğine ehil vakıf evladı olmaya hak kazandığı kesinleşen ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.1991 tarih 1990/744 - 1991/138 sayılı kararının iptali ve mütevellilik görevinden azli ile davacı ...'ün vakfın mütevelliliğine müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkemenin mevcut vakıf mütevellisi ...'...

        ın münferit yetkili şirket müdürü olduğu, bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı ortak tarafından yönetilen şirketin piyasa borçlarının ödenmediği, şirketin mali yönden sıkıntıya düşürüldüğü, yöneticinin üzerine düşen özen ve dürüstlük kurallarına aykırı davrandığı, yöneticinin yöneticilik sıfatının devamı halinde şirket ve ortaklar açısından ileride giderilmesi zor zararların doğma olasılığının bulunduğu, dolayısı ile davacının bu konudaki iddialarını HMK'nın 390/3 maddesi gereğince yaklaşık olarak ispatladığı anlaşılmakla; davalı ortak ...'ın dava dışı ... Ltd. Şti.'ndeki yetkilerinin tedbiren kaldırılarak şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir. " gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          Şti. ortağı oldukları ve davalı T4'ın münferit yetkili şirket müdürü olduğu, bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı ortak tarafından yönetilen şirketin piyasa borçlarının ödenmediği, şirketin mali yönden sıkıntıya düşürüldüğü, yöneticinin üzerine düşen özen ve dürüstlük kurallarına aykırı davrandığı, yöneticinin yöneticilik sıfatının devamı halinde şirket ve ortaklar açısından ileride giderilmesi zor zararların doğma olasılığının bulunduğu, dolayısı ile davacının bu konudaki iddialarını HMK'nın 390/3 maddesi gereğince yaklaşık olarak ispatladığı anlaşılmakla; davalı ortak Furkan Kızılkan'ın dava dışı Mekke Yemek Yapımı Kuyumculuk İnşaat Petrol San. ve tic. Ltd. Şti.'ndeki yetkilerinin tedbiren kaldırılarak şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir. " gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir....

          İlk Derece Mahkemesince, davacı-karşı davalının şirkete sokulmadığı ve şirket hesap ve kayıtlarının gösterilmediği yönündeki iddialarının sabit olmadığı tespit edilmiş ancak şirketin zarar ettiği, iyi yönetilmediği, şirketin kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığını, şirketin yönetilmesi ile daha yoğun ilgilenen davalı-karşı davacının bilirkişi raporlarındaki saptanan işlem ve eylemlerinin yöneticinin özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne karar vermiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasinin Azli-Yeni Vasi Tayini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm vasinin azli kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Medeni Kanunun 483. maddesi; vasinin görevini ağır surette savsaklaması, yetkilerini kötüye kullanması veya güven sarsıcı Davranışlarda bulunması ya da borç ödemeden acze düşmesi halinde vesayet makamınca görevden alınacağını, 488. maddesi de; vesayet makamının kararlarına karşı on gün içersinde denetim makamına itiraz edilebileceğini hükme bağlamıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasi Tayini - Vasinin Azli Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vasinin sıfatı ve azli yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

                Bu maddeye göre seçilen yöneticinin görevleri ise 634 sayılı KMK’nın 35. maddesinde ayrı ayrı sayılmış ve maddenin (a) bendinde "kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi" yöneticinin görevleri arasında gösterilmiştir. Sözü edilen Kanunun 38. maddesinde de yöneticinin, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumlu bulunduğu düzenlenmiştir. Apartman yönetimlerinin tüzel kişiliği bulunmadığından, kural olarak apartman yöneticisi ya da yönetim kurulunun dava ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Yönetici ya da apartman yönetimi ancak 634 sayılı KMK’nın tanıdığı yetkiler dâhilinde dava açma hakkını kullanabilir. Kat malikleri kurulunca yöneticiye yetki verilmesi durumunda, kat maliklerini temsil yetkisine giren işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yöneticinin ya da yönetim kurulunun dava açılabileceği belirgindir. Böyle bir durumda yönetici vekâletname ile tayin edilen bir vekil gibi değildir....

                  Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı site yöneticisi . vekili dava dilekçesinde ortak yerlere müdahalenin önlenmesini ve projeye aykırı tadilatların eski hale getirilmesini istemiş, mahkemece yöneticinin dava tarihinde siteyi temsile yetkili olmadığı ve bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre kat maliki olmayan yöneticinin kat malikleri kurulundan yetki almadıkça ortak yerlere müdahalenin önlenmesi ve mimari projeye aykırılığın giderilmesi davası açma yetkisi bulunmamaktadır. Ancak dosyada mevcut tapu kaytılarına göre, davacı .'ın aynı zamanda ana yapıda 10 nolu bağımsız bölümün maliki olduğu anlaşıldığından bu sıfatı itibarıyla davacının aktif husumet ehliyetinin kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu