Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/374 Esas ve 2010/328 Karar sayılı dosyasından verilen karar ile iptal edildiğini; kararın da Yargıtay incelemesinden geçerek onanmak suretiyle kesinleştiğini; huzurdaki davada da davacıların 2009 yılının Ocak ve Şubat ayları döneminde ortak giderleri arsa payı oranında ödemeleri gerekirken eşit olarak ödedikleri bedeller açısından fazla ödenen şimdilik toplam 1.308,00.-TL ana paranın ödeme gününden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsilini, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte talep etmiştir....
Sorun şirkete ortak olan davalının, gayri yasal olarak kandırılarak şirketten uzaklaştırılması sonrasında meydana geldiğini....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir....
Davalı vekili cevabında, İİK'nun 72. maddesi uyarınca takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahsın, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceğini davacının, ödemenin üzerinden 10 sene geçtikten sonra dava açmakla zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını, "oğlumun borcu" diyerek icra emrine itiraz etmediğini, çekleri oğluyla ortak kullandıklarını savunarak davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesini istemiştir....
K A R A R Davacı, babası ...’in 03.01.2010 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak çocukları ... ve ... ile ikinci eşi olan davalının kaldığını, kendisinin İsviçre'de ikamet ettiğini ve çalıştığını, banka faizlerinin yüksek olması nedeniyle birikimlerini değerlendirmek amacıyla babası ile ortak hesaplar açıldığını, tek başına açtığı hesaplarda da babasına vekaletname verdiğini, 2000 ila 2005 yılının sonuna kadar devam eden ortak hesaplardan hiç para almadığını, babasının 2005 yılında ortak hesapları kapattığını, toplam paranın 700.000,00 TL olup bunun 350.000,00 TL’sinin kendisine ödenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile davalının miras payına isabet eden toplam 100.000,00 TL'nin hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2023 NUMARASI : 2021/1428 ESAS 2023/141 KARAR DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Ortak Gider Alacağına İlişkin İcra Takibine İtirazın İptali İstemli) KARAR : Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 16/02/2023 tarihli karara karşı, davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Afyonkarahisar 1. İcra Müdürlüğü 2017/4675 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 18.05.2011 tarihinde bankada ortak hesap açtıklarını,hesapta bulunan paranın 190.000,00 TL.sının haber vermeksizin davalı tarafından çekildiğini,bu paranın 95.000,00 TL.sının kendisine ait olması nedeniyle davalı hakkında icra takibi yaptığını,takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı,davanın evlilik birliği içinde edinilmiş mallara katılım ve katkı payına ilişkin olduğunu,bu nedenle aile mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesini dilemiştir. Mahkemece,aile hukukundan kaynaklanan tüm davaların aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine,karar kesinleştiğinde dosyanın aile mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; dosyaya davalı tarafça delil olarak ibraz edilen belgede ; davacı taraf ile dava dışı Serkan arasında 27.02.2020 tarihinde bir protokol imzalandığı, işbu protokolün ; T3 Ceyhan'ın Garanti Bankası hesabına gönderilen 100.000 tl'nin bakiye kalan 55.000 tl'si Serkan Ceyhan tarafından ödenecektir. T3 Ceyhan'dan kalan bakiye talep edilmeyecektir. Serkan Ceyhan, 55.000 tl bakiyeyi 30 mayıs 2020 tarihinde ödemeyi kabul eder." şeklinde olduğu görülmüştür. Davacı bu protokoldeki imzasına itiraz etmemiş ise de ;dava ve takip konusu paranın davalı hesabına gönderildiği , iade edilen kısım dışındaki bakiyeden,adi ortaklık da kurulmadığından ,sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca davalının sorumluluğunun bulunduğu,bu sebeple bu protokolün davalıyı borçtan kurtarmadığı değerlendirilmekle,davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni" TARİHİ : 27/11/2014 NUMARASI : 2013/724-2014/1579 Taraflar arasındaki dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz alacağının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir...
"İçtihat Metni" TARİHİ : 27/11/2014 NUMARASI : 2013/724-2014/1579 Taraflar arasındaki dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz alacağının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemli davanın dört ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir...