"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşine şiddet uyguladığı, davalı kadının ise eşine şiddet uygulayıp hakaret ettiği, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda davacı kocanın daha ağır kusurlu olup davalı itirazının hakkın kötüye kullanımı niteliği taşıdığı, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmadığı, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesinde yer alan koşulların gerçekleşmiş bulunduğu anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...
Davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m. 166/1) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. Tarafların delillerinin, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davası çerçevesinde değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın hukuki vasıflandırılmasında yanılgıya düşülerek Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.07.2017(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından reddedilen boşanma davası ve kusur belirlemesi yönünden; davalı kadın tarafından ise boşanma kararı verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı erkeğin düzenli bir işi ve gelirinin bulunmadığı, evlilik birliğinin gerektirdiği görevlerini yerine getirmediği, kumar oynadığı ve oynattığı, çocuğunun sağlık sorunları ile ilgilenmediği, bu sebeple evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, davalının ise herhangi bir kusurunun kanıtlanamadığı, bir kimsenin sırf kendi kusurundan yararlanarak boşanma hükmü elde edemeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Hakim, boşanma ve ayrılık davasının dayanağı olarak gösterilen olayların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz (TMK. m. 184/1). Hakim, evlilik birliğinin gerçekten onarılmaz şekilde temelinden sarsılıp sarsılmadığı hakkında bilgi ve kanaat sahibi olmak zorundadır. Somut olayımızda mahkeme sabit gördüğü vakıaları, tarafların kusur durumlarını Yargıtay denetimine elverişli şekilde açıklamamış ve muhtemele göre hüküm kurmuştur....
Tanık Cevdet'in beyanında geçen olaylardan sonra ise evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır.Tarafların komşusu olan tanık Gülseren ise, kadının evlilik birliğinin tüm görevlerini yerine getirdiğini açıklamıştır. Dava ispat edilemediğinden reddi gerekir.Bu nedenle sayın çoğunluğun gürüşüne iştirak edilememiştir....
Dava, Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesinde yeralan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmaktadır. Davacı, koca tarafından 11.11.1998 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davası; reddedilmiş karar 6.2.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Red kararında “.. davacı kocanın uzun süredir başka bir kadınla beraber yaşadığı, olayda tamamen kusurlu bulunduğu, davalıya herhangi bir kusur izafesinin mümkün bulunmadığı…” kabul edilmiştir. İşbu dava 27.04.2004 tarihinde açılmıştır. Toplanan delillerden redle sonuçlanan davadan sonra tarafların biraraya gelmedikleri, aralarında boşanmayı gerektirecek yeni bir olayın meydana gelmediği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesinin yasal unsurları oluşmamıştır. Bu durumda isteğin reddi gerekirken, yazılı olduğu gibi boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep ettiği halde, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davanın kabulünün hangi hukuki sebebe dayandırıldığı belirtilmeksizin, hükmün gerekçesinde "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle, gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm kısmı ve tefhim edilen kısa karar arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m. 297). Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, kusur belirlemesi ve davalı yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların karşılıklı olarak evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmedikleri, evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama konusunda özen yükümlülüklerine (TMK.md.185/2) aykırı davrandıkları yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalının hakarete maruz kaldığını ve davacı tarafından evden kovulduğunu kabule yeterli delil mevcut değildir. Gerçekleşen olaylara göre evlilik birliğinin her ikisinin aynı orandaki kusurlu tutum ve davranışlarıyla temelinden sarsıldığı görülmektedir. Eşit kusurlu olan taraf yararına da maddi ve manevi tazminata hükmedilemez....
Tarafların tekrar evlendikleri 17.06.2002 tarihinden sonra biraraya gelmedikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir olayın kanıtlanamadığı, terk nedenine dayalı bir davada bulunmadığı anlaşılmaktadır. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
Davacı kadın dava dilekçesinde küçük düşürücü suç haysiyetsiz hayat sürme sebebine (TMK m. 163) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. O halde mahkemece, davacı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (TMK 163) sebebi yönünden değerlendirilerek ve bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.11.2017...