Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Dosyanın incelenmesinde; davacı kadın tarafından 03/09/2014 tarihinde Diyarbakır 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; tüm dosya kapsamı ve dinlenen davacı-davalı kadın tanıklarının beyanı ile davalı-davacı erkeğin başka bir kadınla ilişkisini olduğu yine özellikle de erkeğin birlikte yaşadığı iddia edilen dinlenen davalı-davacı tanığı ... nın beyanı ile davalı-davacının çocuğunun babası olduğunu beyan ettiği, ilk olarak davacı-davalının, davalı-davacı erkeği evden attığını sonra tarafların barıştıklarını, eşine döneceğini düşündüğünü ancak davalı-davacının eşinin elinden herşeyini aldığını bu sebeple eşine dönmeyeceğini beyan ettiğini ve çocuklarını da davalı- davacıyı baba olarak kabul ettiklerini ve bir de çocukları olduğunu beyan ettiği, davalı-davacı kocanın zina eylemi sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve evliliğin devamında korunması gereken bir fayda kalmadığı, bu nedenle davacı-davalı kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına...
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece "...davalının davacıyı ailesi ile görüştürmemesi ve arkadaşlarından kıskanması sebebiyle baskıcı davranışlarda bulunduğu taraflar arasında duygusal şiddet ile yine davalının ekonomik olarak eşine karşı cimri davranması nedeniyle de ekonomik şiddet sayılabilecek şekilde evlilik birliğinin sarsıldığı..." şeklindeki gerekçe ile dava kabul edilmiştir. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....
Bu nedenle evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasına erkek eşin müşterek hanenin ihtiyaçlarını karşılamaması, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi şeklindeki tam kusurlu davranışları ile sebebiyet verdiği, kadın eşe izafe olunacak kusur bulunmadığı şeklinde ilk derece mahkemesinin gerekçesindeki kusur belirlemesini düzeltmek gerekmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden manevi tazminata hükmedebilmek için talep eden tarafın diğer tarafa göre kusursuz veya daha az kusurlu olması ve bu olayların talep eden tarafın kişilik hakkına saldırı niteliği taşıması gerekir (TMK 174/2). Somut olayda; boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin Dairemizce düzeltilen kusurlu davranışlarının davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığından, davacı kadının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Bu hali ile davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak şekilde kusurlu bir davranışından söz etmek mümkün olmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın Reddine" karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılı içerisinde imam nikahlı olarak evlilik birlikteliğine başladıklarını, 22/08/2013 tarihinde resmi nikahla evlendiklerini, müvekkil ile davalı arasındaki bu birliktelikten 05/02/2012 doğumlu Cebrail ve 09/08/2013 doğumlu Samet Cihan isminde müşterek çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların resmi nikah tarihinden önce dünyaya geldiğini, davalının yaklaşık 4 yıl önce cezaevine girmesinden dolayı o tarihten bu yana ayrı yaşadıklarını, müvekkilin ailesi ile birlikte yaşadığını, evlilik birliğinin kurulmasından sonra davalı tarafın kusurlu eylemleri neticesinde evlilik birliğinin devamını sağlayacak menfaatin ortadan kalkması ve ortak hayatın sürdürülmesinin taraflardan beklenemeyecek derecede sarsılması dolayısıyla müvekkil ile davalının boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, müvekkil evlilik birliğinin kurulduğu süreçten bu yana sürekli...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/04/2019 NUMARASI : 2017/915 ESAS - 2019/268 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıın kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddi 150.000,00 TL manevi tazminata hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2007 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek dört çocuklarının olduğunu, taraflar arasında evliliklerinden bu yana anlaşamama şiddetli geçimsizlik tarafların ailesiyle süren geçimsizliğin süregeldiğini, taraflar arasında çıkan her tartışmada çocukların psikolojileri bozulmasın diye davalı eşin evi terk ederek evlilik birliğinin iyice sarsılmasına sebep olduğunu, davalının ev işlerinde gerekli ev işlerini yapmayarak ya da önem vermeyerek evlilik birliğinin sarsılmasına da sebep olduğunu, ayrıca davalı eşin müşterek çocukları davacı babaya (müvekkile) göstermeme tehdidinin olduğunu, açıklanan nedenlerle evlilik birliğinin temelden sarsılması ve evlilik birliğinin bu aşamadan sonra taraflar ve müşterek çocuklar açısından yarar kalmadığından tarafların...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2021 NUMARASI : 2020/1- 2021/371 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, müşterek bir çocuklarının olduğunu, davalının evlilik birliğinin bir eşe yüklemiş olduğu görev ve sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline saygı göstermediğini, sürekli hakaret ettiğini, en küçük olaylardan kavga çıkardığını, davalının müşterek konutu terk edip gittiğini, davalının kusurlu eylemlerinden dolayı tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, evliliğin devamına imkan kalmadığını belirterek; tarafların...
İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili; evlilik birliğinin temelinden sarsılarak son bulmasına davacı kadının kendi kusurlu davranışlarıyla sebep olduğunu, davacı kadının aile konutunda bulunmaktan sürekli kaçındığını, davalı erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, defalarca evi terk ettiğini, davalı erkeğin davacı kadının kardeşlerinin tehdit etmesi nedeni ile duruşmalara katılamadığını, davacı kadının ağır kusurlu olduğunu, nafaka talebinin reddedilmesi gerektiğini, davalı erkeğin işsiz olduğunu, nafakayı ödeyecek maddî gücünün bulunmadığını belirterek kusur belirlemesi, nafakalar ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını istemiştir. C....