Davacıların, düğün ve nikah törenlerindeki fotoğraf çekim işi ile ilgili olarak anlaştıkları davalıların fotoğrafları teslim edememeleri üzerine uğranılan manevi zararın gideriminin istendiği somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşme sürecinde müvekkil, davacının satın almış olduğu hizmete ilişkin gerekli bilgileri verdiğini, epilasyon işleminin tüm olası yan etkileri anlatıldığını, işlem detayları, hizmet öncesi ve sonrası uyarılar davacı tarafa bildirildiğini, davacı taraf tedavi masraflarına ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, davacının uğradığını iddia ettiği bedensel zararın sorumluluğu müvekkile yüklenemeyeceğinden maddi tazminat ödemesi söz konusu olamayacağını, davacının maddi tazminat talebine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı görülmediğini, dolaysıyla farazi bir hesaplamaya dayanan ve gerçeği yansıtmayan maddi tazminat talebi kabul edilemeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
- K A R A R - Davacı, işyerine davalıdan debriyaj takımı ve debriyaj tulumunu 649.78-TL ödeyerek satın aldığını, malın bozuk ve çalışmıyor olduğunu, bu nedenle 16/02/2013 tarihinden beri kendi ticarethanesinde müşterilerine düzgün hizmet veremediğini, maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı tarafa defalarca telefon açıp malı değiştirmelerini söylediği ve ihtarname düzenlediği halde, malı geri almadıklarını beyanla, malın iadesine, ödediği parasının kendisine verilmesine ve 1 seneyi geçen zaman zarfındaki maddi ve manevi zararının karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, tazminat yönünden dava dilekçesinin açıklattırılması sonucunda; aylık 2.500-TL zarardan toplam 35.000-TL zararı olduğunu beyan etmiştir....
Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Tüketici Mahkemesi'nin yetkisizlik nedeniyle reddettiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin Kayseri İli olduğunu, yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle mahkeme tarafından verilen kararın ortadan kaldırılmasını, dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ayıplı mal/araç satımı iddiasına dayalı ücretsiz onarım, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....
Tüketici Mahkemesi ve ... Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 25.05.2012 tarihli dilekçe ile; maliki ve işleteni olduğu butik otele davalının maliki olduğu ...'ten yangın tüpü satın aldığını, otelde yangın çıktığını, yangın tüplerinin yangını söndürmek yerine körüklediğini, sulh hukuk mahkemesinde yaptırdıkları tespit üzerine yangın tüplerinin içine hava basıldığından yangını sördürmeyip körüklediğinin tespit edildiğini, sahte yangın tüpleri sebebiyle otelde oluşan maddi zarar ve otelin tadilat süresince kullanılamaması sebebiyle iş kaybından kaynaklı tazminat ve korku üzüntü panikten kaynaklı manevi tazminat istemleriyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. ......
Manevi tazminat istemi yönünden; ayıplı hizmet kapsamında 6502 Sayılı Kanunda düzenlenen seçimlik hakların yanında TBK dan kaynaklanan tazminat haklarının talep edilebileceği düzenlenmiş, manevi tazminat istemi yönünden davacı küçüğün yaralanması olayı ile ilgili olarak davacılar üzerinde manevi ızdırar halinin varlığının kaçınılmaz olduğu, zira manevi tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal koşullardan kişilik değerlerinde meydana gelen bir zararın söz konusu olduğu, Yargıtay kararlarına göre manevi tazminata konu olabilecek kişilik haklarının; Kişinin yaşamı, kişinin sağlığı, kişinin vücut bütünlüğü, kişinin ruh bütünlüğü, müdahale edildiğinde kişinin üzüntü veya elem duymasına yol açan diğer fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri olarak belirlendiği hal böyle olmakla birlikte manevi tazminatın zenginleşme imkanı sunmayacağı, buna göre taraflar sosyal ve ekonomik durum araştırmaları ile meydana gelen zararın değeri yönünden manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar...
Manevi tazminat yönünden; Davalı tarafından ayıplı lazer epilasyon uygulaması yapılarak davacının vücudunda yanıklar oluşmasına neden olduğu ceza dosyası ve adli tıp kurumu raporları ile dosya kapsamına göre sabittir. Bu durumda, davacının manevi tazminat talep edebilmesi mümkün ise de, tayin edilecek manevi tazminat miktarının somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür....
Mahkemece, "... talep , dava ve tüm dosya kapsamına nazaran: davacı dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanında : dava konusu cep telefonun ayıplı olduğundan bahisle ödemiş olduğu 10.999,00 TL nin satım tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmış olup , usulune uygun bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere : dava konusu cihazın arka kamerasının arızalı olduğu, bu durumun kullanıcı hatası olarak nitelendirilemeyeceği, bahse konu arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, cihazın üretiminden kaynaklandığı, cihazdaki arızaların ilk etapta tespit edilmesinin mümkün olmadığı zamanla kullanım ile birlikte anlaşılabileceği, cihazın bu hali ile ayıplı olduğu ve cihazdaki ayıpların gizli ayıp olarak nitelendirileceği ve ayıbın ağır kusur ile gizlenmiş olduğu, cihazın mevcut hali ile muadilli olan malların kullanım amacını karşılamayacağı kendisinden beklenen menfaati veremeyeceği ,dava konusu üründe kullanıcı kaynaklı herhangi...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2019 NUMARASI : 2018/586 ESAS - 2019/526 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK VE MANEVİ TAZMİNAT (Ayıplı Mal Satışından Kaynaklanan) KARAR : Antalya 3....