a ait fotoğraf ve görüntülerin incelenmesinde, video kayıt kalitesizliği nedeniyle kıyaslama ve inceleme yapılamadığının belirtilmesi, sanık ... hakkında ise herhangi bir inceleme yapılıp görüş bildirilmemesi, parmak izi raporuna göre de katılanın evinde tespit edilen parmak izinin sanık ...'a ait olmadığının anlaşılması karşısında; 31.01.2011 günlü kamera görüntülerini inceleme tutanağında ve adli video bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kamera kayıtlarının kalitesizliği nedeniyle görüntülerdeki şahısların yüzleri net olarak görülmediğinden dosyada mevcut fotoğraflar ile birebir karşılaştırma yapılamadığı dikkate alınmadan, sanığın atılı suçları işlediğine ilişkin şüpheden uzak, açık kesin kanıtlar gösterilmeden ve katılanın beyanları arasında bilhassa elini yüzüne tutarak kaçan şahsın hangi sanık olduğu yönünde çelişki giderilmeden, sadece katılanın “sanık ...'...
v=Y8YB3dsRoU linkinde 27:30-29:47 ve 37:11-38:10 arasında ayrı ayrı umuma iletildiğini, davaya konu videoların sinema eseri mahiyetinde kabul edilmesi halinde, 5846 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinde düzenlenen mali ve manevi hakların ihlali dolayısıyla maddi (500 TL.) ve manevi (30.000 TL.) tazminat ile temin edilen karın (500 TL) iadesini, Sinema eseri mahiyetinde kabul edilmeyerek sinema mahsulü kabul edilmesi halinde, FSEK md. 84/2-3 atfı ile 6102 sayılı TTK uyarınca haksız rekabetten doğan maddi ve manevi tazminat ile davalının elde etmesi mümkün görülen menfaat karşılığının iadesini, bunun da mümkün olmaması halinde 4721 sayılı TMK kişilik haklarının ihlali ile 6098 sayılı Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uyarınca maddi ve manevi tazminat ile elde edilen kazancın iadesini, talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesi hükmü gereğince resimler ve kamera çekimleri kişinin, kişilik hakları kapsamında olup; hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse yine aynı yasanın 25. maddesi hükmü gereğince manevi tazminat istemi hakkına sahip bulunmaktadır. Kural olarak sözleşmeye aykırılık, kişilik haklarına saldırı teşkil etmez ise de; kişinin ruhsal bütünlüğünü bozucu nitelikte ve ağırlıkta olan sözleşmeye aykırılık, hukuka aykırı haksız eylem oluşturduğundan manevi tazminat sorumluluğunu gerektirir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir....
Dava dilekçesinde, ayıplı araçtan kaynaklı sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, verilen senetlerin iptali, ödenen ekspertiz bedelinin iadesi ve ayıptan kaynaklı duyulan manevi üzüntü nedeniyle manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece kurulan hükümde sözleşme sebebiyle kısmen yapılan ödemenin iadesine karar verildiği, fazlaya ilişkin istemin ise reddedildiği belirtilmesine rağmen dava dilekçesinde talep edilen sözleşmenin feshi ve senetlere yönelik herhangi bir hüküm ve gerekçe tesis edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle de davanın ret ve kabul oranlarının belirlenmesi ve denetlenmesinin mümkün olmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılmasına gereken, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, dava dilekçesindeki tüm taleplerin davacı tarafa açıkça sorulması ve açıklatılan talepler hakkında dosyadaki tüm delillerin değerlendirilip gerekçelendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....
Buna göre davacı davalı havayolu şirketi tarafından ayıplı hizmet ifası nedeniyle tazminat talebinde bulunmaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 05/02/2018 gün ve 2016/6654 E.-2018/723 sayılı kararında da belirtildiği üzere, ticari ve mesleki olmayan amaçla havayolu ile yolculuk yapılması durumunda tüketici mahkemesinin görevli mahkeme olduğu belirtilmiştir.(Benzer nitelikte, uluslararası uçuşlara ilişkin ayıplı hizmet veyahut ademi ifasına dair Yargıtay 13 HD 2016/8776 E. 2018/695 K. İstanbul BAM 13 HD 2023/1280E. 2023/1367 K.: İstanbul BAM 1 HD 2022/1114 E. 2022/955 K.; Ankara BAM 2020/1040 E.2022/327 K. sayılı kararları ve diğer kararları). Dosya kapsamında, davalı hava yolu şirketi aracılığıyla yurt dışı seyahat yapmak isteyen davacının, ticari veya mesleki amaçla hareket ettiğine dair herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır....
maddi ve manevi tazminat ile temin edilen karın iadesini, sinema eseri mahiyetinde kabul edilmeyerek sinema mahsulü kabul edilmesi halinde, FSEK md. 84/2-3 atfı ile 6102 sayılı TTK uyarınca haksız rekabetten doğan maddi ve manevi tazminat ile davalının elde etmesi mümkün görülen menfaat karşılığının iadesini, bunun da mümkün olmaması halinde 4721 sayılı TMK kişilik haklarının ihlali ile 6098 sayılı Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uyarınca 500,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekilinin 22.04.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 110.000,00 TL'na yükseltmiştir....
Onarım Merkezi'ne bildirim yapıldığı ve 18.06.2021 tarihinde ... firması tarafından Servis Giriş Formu düzenlendiği, işbu Servis Giriş Formunda tarafımız garanti başvurusu hakkında "Garanti kapsamında değişikliğin kabul edilmediği" beyanına yer verildiği, arızanın 1.363,28 TL'ye mal olacak iki adet parça ve hizmet bedeli ile giderileceği bildirilerek söz konusu servis hizmet ve yedek parça bedelinin ödenmesi talep edildiği, davaya konu dizüstü bilgisayarda üretimden kaynaklı bulunan ayıp nedeniyle meydana genel bozulmalardan, müvekkil şirketin sorumlu tutulması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, tazminat isteme hakları saklı kalmak kaydıyla, gönderilen hatalı makineye ilişkin müvekkil tarafından ödenen 7.899,00-TL' nin, ödeme tarihi olan 29.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkil şirkete ödenmesine, mahkeme aksi kanaatte olursa, ayıplı ürünün, ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
şekilde karar verilmiştir." şeklindeki gerekçelerle; 1- Davacı vekilinin manevi tazminat ve değer kaybı tazminat taleplerinin REDDİNE, 2- Davacı vekilinin hasar tazmin bedeli olan 13.147,63 TL'nin ve mahrum kalınan kazanç kaybı bedeli olan 1.000,00 TL'nin toplamda 14.147,63 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE karar verilmiştir....
Davacı vekili 19/07/2019 uyap tarihli dilekçesinde : davalarında manevi tazminat taleplerinin bulunmadığını, belirsiz alacak davasında asgari dava değerinin 8.485,00 TL olarak belirttiğini, ayıplı hizmete ilişkin bedelin tespiti ile davalılardan satın alınan ayıplı tur hizmetine ödenen 18.617,06 TL bedelin ayıplı hizmet oranında indirilmesine ve temerrüt tarihi itibariyle ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara ödenmesini beyan etmiştir....
Alınan bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli,mevzuata uygun bulunmuştur.Davacı maddi ve manevi tazminata dair ayıplı hizmet iddiasını ispatlayamamıştır. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....