Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haciz yapılan adres borçlunun ödeme-icra emri tebliğ edilen adresi ise ya da haciz sırasında borçlu hazır ise veya haciz mahallinde bulunan evrak, eşya vs.’den, o yerin borçluya ait olduğu anlaşılıyorsa, böyle bir durumda haciz mahallinde üçüncü kişi olsa bile (İİK. m.97/a) mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğunun kabulü gerekir. Yani bu durumda haciz, İİK’nun 97. maddesine göre yapılacaktır. İİK'nun 96. maddesinde; Borçlunun, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut 3.bir kişi tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği taktirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir. İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. İİK'in 97. maddesinde ise: İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir....

Asıl dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşı dava olarak İİK'nın 97/17. maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülür. (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin 133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır....

    Asıl dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının karşı dava olarak İİK'nın 97/17. maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülür. (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır....

      Aynı tutanağın ....sayfasında ise haczin İİK'nun 97-99.maddelerinden hangisine göre yapıldığına esas İcra Dairesi tarafından karar verileceği belirtilerek önceki karardan dönülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere icra müdürü kendi verdiği karardan dönemez ise de bu husus şikayete konu edildiğinde hakim tarafından her iki kararın da denetlenmesi mümkündür. Bu durumda haciz tutanağının ....sayfasında haczin İİK'nun 97. veya 99.maddelerinden hangisine göre yapıldığına esas icra dairesinin karar vereceği yönündeki kararı yerinde olduğundan, asıl İcra Müdürlüğü'nce alacaklı vekilinin başvurusu üzerine, haczin İİK'nun 97. veya 99.maddelerinden hangisine göre yapıldığı konusunda bir karar verilmesi gerekeceğinden, asıl İcra Müdürlüğü'nün bu yöndeki talebin reddine yönelik kararı yerinde değildir. O halde Mahkemece anılan kararın kaldırılması yönünde şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın TCK.nun 292/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilirken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5275 sayılı Kanunun 97. maddesinin gösterilmemesi, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. fıkrasına ''5275 sayılı Kanunun 97. maddesi delaletiyle'' ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Alacaklı veya borçlu istihkak iddiasına üç gün içinde itiraz ederse takip icra müdürlüğünce dosya bağlı bulunduğu icra mahkemesine gönderilir. (İİK 97/1)3.kişi, icra mahkemesinin takibin devamı veya ertelenmesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açmak zorundadır. (İİK 97/6)İcra müdürlüğüne istihkak iddiasını bildirmeyen 3.kişi haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabilir.(97/9) Davacı 3.kişinin 09.06.2009 tarihli haczi, en geç mahkemenin 2009/38-47 E-K dosyasındaki şikayet tarihi olan 15.06.2009 tarihinde öğrendiğinin mahkemece kabulü doğrudur. Ancak, somut olayda, 09.06.2009 tarihli haciz tutanağından dava konusu aracın, araç şöförü ... huzurunda fiilen haczedildiği,araç şöförünün istihkak iddiasının 3. kişinin istihkak iddiası olduğu gerekçesiyle istihkak iddisına karşı dava açması için 3 gün süre verildiği anlaşılmaktadır....

            Ağır Ceza Mahkemesinin 30/03/2016 gün ve 2016/97 Esas, 2016/115 Karar sayılı BİRLEŞTİRME KARARININ KALDIRILMASINA, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 02/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              ve 2005/1288-5182 Sayılı bozma kararında özetle: "Orman Yönetiminin taşınmazlara ilişkin açılmış bir davası veya 3402 Sayılı Yasanın 26/D maddesi uyarınca usulüne uygun bir katılımı olmadığından davada taraf sıfatı bulunmayan Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine, 172 ada 42 sayılı parselin 20 yıldır kullanılmayıp terk edilen taşınmaz olduğundan, davacının 42 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddine, 204 ada 97 parsele yönelik temyizine gelince; davacı adına tespit gören 97 parselin eksik ölçüldüğünü ileri sürerek dava açmıştır. Orman Yönetimi ve Hazine tarafından orman savı ile açılmış bir dava bulunmadığı gibi 3402 Sayılı Yasanın 30/2. madde şartları da bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın İcra İflas Kanununun 97. maddesi gereğince borçlunun üçüncü şahıs lehine ileri sürdüğü mahcuz mallar yönünden istihkak iddiası yerinde görüldüğünden takibin talikine karar verilmiş olup, hükmün alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün 2015/12155 Esas sayılı dosyasında, 24.08.2015 tarihinde yapılan hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması nedeniyle İİK 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosya İcra Mahkememesine gönderilmiştir....

                  İİK.’nun 97/3. maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.’nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın 3.kişiden teminat alınmasını kararlaştırmamış veya karar altına almış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....

                    UYAP Entegrasyonu