İİK.’nun 97/3. maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Yasanın, Mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.’nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. Mahkeme, takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın 3.kişiden teminat alınmasını kararlaştırmamış veya karar altına almış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....
İİK.’nun 97/3. maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Yasanın Mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.’nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın 3.kişiden teminat alınmasını kararlaştırmamış veya karar altına almış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....
GEREKÇE : 6100 sayılı HMK'nun 166. maddesinde göre aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği, birleştirme kararının ikinci davanın açıldığı mahkemece verileceği, davalardan aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileycek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılacağı öngörülmüştür. ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/97 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davanın taraflarının aynı olduğu ve davaların bağlantılı olduğu görülmüş neticede her iki davanın birleştirilmesinin usul ekonomisine daha uygun olacağı anlaşıldığından birleştirme kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE : 6100 sayılı HMK'nun 166. maddesinde göre aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği, birleştirme kararının ikinci davanın açıldığı mahkemece verileceği, davalardan aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileycek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılacağı öngörülmüştür. ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/97 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davanın taraflarının aynı olduğu ve davaların bağlantılı olduğu görülmüş neticede her iki davanın birleştirilmesinin usul ekonomisine daha uygun olacağı anlaşıldığından birleştirme kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İİK.’nun 97/3. maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.’nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın 3.kişiden teminat alınmasını kararlaştırmamış veya karar altına almış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....
İ.İ.K. 97/6. fıkrasında, üçüncü şahsın icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesine istihkak davası açması gerektiği düzenlenmiştir. İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 96/1-2. maddelerindeki istihkak prosedürü yürütülerek, alacaklının süresinde itirazı halinde; İİK'nun 97. maddesi uyarınca dosyanın, takibin devamı veya durdurulması hakkında bir karar vermek üzere İcra Mahkemesine tevdi edilmesi gerekir. Üçüncü kişi, bu kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde dava açabilir. Bu çerçevede takibin durdurulması kararı dava açma yükümlülüğünün yer değiştirmesine neden olmadığından, takibin devamı veya durdurulmasına ilişkin her iki halde de dava açma yükümlülüğü 3. kişidedir....
Uyuşmazlık; üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca ileri sürdüğü istihkak iddiası ile ilgili İİK’nun 97/1. maddesi uyarınca takibin devamı ya da taliki yönünde bir karar verilmesi isteğine ilişkindir. İİK’nun 97. maddesinin 1. fıkrasında: "İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir." düzenlemesi yer almakta, aynı maddenin 3. fıkrası: "Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36'ncı maddede gösterilen teminat alınır.” ve 4. fıkrası ise; “Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur." hükmünü içermektedir....
İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 97 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: İlK.nun 97/1. maddesinde; (istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, İcra Müdürü dosyayı İcra Mahkemesine verir. İcra Mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek murafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir) hükmüne yer verilmiştir. İstihkak iddia edilmesinden sonraki aşamada, İcra Müdürünün 03.12.2004 tarihli yazısı ile dosyanın yukarıda yer verilen hüküm gereğince İcra Mahkemesine intikal ettirildiği saptanmış, 3. kişi tarafından açılan bir istihkak davasının bulunmadığı anlaşılmıştır....
İİK. nun 97/1. maddesi, icra müdürüne (3. kişinin istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlunun itirazı halinde) dosyayı re’sen ve derhal icra mahkemesine göndermek, İcra Mahkemesine ise icra dosyası içeriğine göre “ takibin devamına veya talikine karar vermek “ görevi yüklenmiştir. Yasal düzenleme çok açık olup, İcra Mahkemesince, İcra Müdürlüğü’nün İİK. nun 97/1. maddesine ilişkin talebi üzerine vereceği karar, “takibin devamına veya talikidir”, başka bir karar verilemez. İcra Mahkemesi, 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebilir. (Yargıtay 12....
GEREKÇE 1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları; (1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir. (2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir. (3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar. 2. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “zaman bakımından uygulama” başlıklı 7 nci maddesinin konu ile ilgili (2) nci ve (3) üncü fıkraları; (2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur....