Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebeple davalının müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkiye yönelik istinaf isteminin kabulü ile kişisel ilişki konusunda yeniden karar verilerek velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında, her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 16.00'ya kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 16.00'ya kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10.00'dan 10 Temmuz günü saat 16.00'ya kadar kişisel ilişki kurulmasına, iş bu kişisel ilişkinin Dairemiz karar tarihinden itibaren de tedbiren uygulanmasına karar vermek gerekmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde)....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : TCK'nun 32/1, 57/1, CMK'nun 223/3-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri uygulanmasına. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’ün, mağdur ...’yi kasten yaralama suçunun sübutu kabul, sanığın suç tarihinde cezai ehliyetinin bulunmadığına yönelik dosya içerisinde bulunan Dr....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürme HÜKÜM : TCK.nun 32/1. maddesi ve CMK.nun 223/3-a maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, TCK.nun 57/1. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına....

      "İçtihat Metni" Hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 172/1. maddesi uyarınca kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair BİGA Cumhuriyet Başsavcılığının 03/03/2011 tarihli ve 2011/286 soruşturma, 2011/348 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını müteakip, Cumhuriyet başsavcılığınca şüpheli hakkında 5237 sayılı Kanun'un 32/1. maddesi gereğince güvenlik tedbiri uygulanması talebi üzerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 223/4. maddesi gereğince sanığa ceza verilmesine yer olmadığına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 57. maddesi uyarınca yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına dair Biga Sulh Ceza Mahkemesinin 20/06/2011 tarihli ve 2011/98 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03.10.2011 gün ve 2011/12186/50205 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.10.2011 gün ve 2011/360037 sayılı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, vasi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, dedelerinin vesayeti altında olup da, Devletin koruması altında bulunan çocuklarla vasileri olan dedeleri arasında hafta sonları kişisel ilişki tesisine ilişkin olup, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından açılmış, mahkemece; istek reddedilmiştir. Kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı, bunu talep edene aittir (TMK. m.325). Dolayısıyla bu hakkın tanınmasını isteyen kişi dava açabilir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, koruma altında bulunan çocuklarla ilgili bu hususta talepte bulunma hakkı bulunmamaktadır....

          İhtisas Kurulundan alınan 30.05.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda sanığın "12.06.2010 tarihinde işlediği iddia olunan mala zarar verme suçuna karşı cezai sorumluluğu olmayıp hakkında ilgili madde gereğince koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasının uygun bulunduğu." şeklindeki raporu karşısında sanık hakkında uygulanan tedbirde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            erkeğin evlilik birliğinin devamı süresince diğer eş ve çocukların bakım ve geçimlerine katkıda bulunma yükümlülüğü,bu yükümlülüğün çocuklar yönünden boşanma kararı sonrasında da devam etmesi,ev hanımı olan davalı-davacı kadının kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde sürekli ve düzenli gelirinin bulunmaması,kusur oranı dikkate alındığında kadın ve çocuklar lehine tedbir nafakaları (TMK 169) ile iştirak(TMK 182/2- son ve aynı maddenin 3 ncü fıkrası) ve yoksulluk(TMK 175 ve 176/son)nafakaları isteme koşullarının gerçekleştiği,tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,nafakanın niteliği,Takbis-Gib raporları,TMK 4 ncü maddesine göre belirlenen miktarların fazla olmadığı,bu husustaki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. 4- )Tazminatlara ilişkin istinaf başvurusunda; Kusur oranı,erkeğin sebebiyet verdiği bir kısım hadiselerin kadının açıkça kişilik haklarının ihlali niteliğinde olması,kadının boşanma ile en azından diğer eşin...

            tarih ve 658 sayılı kararı doğrultusunda müzesince sondaj çalışmasının yapılarak müze müdürlüğü görüşü ile birlikte kurula iletilmesine, arkeolojik sondaj çalışmalarının değerlendirilmesinden sonra öneri koruma amaçlı imar planı talebinin değerlendirilmesine karar verildiği, kararda belirtildiği şekilde suça konu taşınmazlarda müze müdürlüğü uzmanları tarafından sondaj kazıları yapılmasından sonra anılan kurulun 23.01.2014 tarihli kararı ile sondaj kazılarında 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli kültür varlığına rastlanmaması nedeniyle söz konusu taşınmazlara ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının uygun bulunmasına, alandaki uygulamaların koruma amaçlı imar planı doğrultusunda belediyesince değerlendirilmesine karar verildiği, bunun üzerine belediyece söz konusu planların 11.02.2014 tarihinde askıya çıkarıldığı, 12.03.2014 tarihinde indirildiği, sanığın aşamalardaki savunmasında izinsiz uygulamada bulunmadığını...

              İhtisas Kurulunun 30/06/2008 tarihli raporunda, sanığın, isnat edilen suçu işlediği esnada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunmadığı, bu sebeple hakkında TCK'nın 32/1 ve TCK'nın 57. maddesinin tatbikinin gerektiğinin belirtilmesi üzerine mahkeme tarafından, sanık hakkında TCK'nın 32/1. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ve TCK'nın 57/1. maddesi gereğince yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği ve bu kararın temyize tabi olduğu anlaşılmakla, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin, atılı suçun kanuni unsurlarının oluşmadığına ve beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 03/10/2012 tarihinde...

                Toplanan delillerden, davalı babanın inşaatlarda çalışıp orada uyuduğu, bu sebeple sosyal inceleme raporunda da babanın düzenli bir yaşam alanının bulunmaması nedeniyle kişisel ilişkinin yatılı kurulmamasının uygun olduğunun belirtildiği, kişisel ilişkiye yönelik her zaman dava açılabileceği dikkate alındığında mahkeme ortak çocuklar ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulmamasının da usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu