Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince...Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu haliyle infazda karşılıklığa da neden olmamak üzere davalı erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 2. bendinin kişisel ilişkiye dair kısmının kaldırılmasına, velayetleri davacı anneye verilen müşterek çocuklar ile davalı baba arasında her hafta Cumartesi günü saat 09.30'dan akşam 18.00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 09.30'dan akşam saat 18.00'e kadar yanına almak suretiyle kişisel ilişki tesisine, süre bitiminde küçüklerin anneye teslimine karar verilmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

    dava konusu koruma amaçlı imar planlarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle … tarih ve K:… sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş, anılan karar Dairemizin 24/12/2020 tarih ve E:2016/13685, K:2020/13580 sayılı kararı ile onanmıştır....

      SONUÇ:Davalı erkeğin velayet,iştirak nafakası ve kişisel ilişkiye yönelik karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kabulüne, Dairemizin 1.03.2016 tarih 2015/13414 esas 2016/3984 karar sayılı onama kararının velayet,iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple velayet yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre kişisel ilişki ve iştirak nafakasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.02.2017 (Salı)...

        Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 24/06/2010 tarih ve 1883 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı sınırları içerisinde kalıp kalmadığının tespiti, bu konuda olumlu sonuca varılması halinde bölge için hazırlanıp onaylanmış koruma amaçlı imar planı bulunup bulunmadığının araştırılması, koruma amaçlı imar planının mevcudiyeti halinde eylemin 2863 sayılı Kanunun 65/d, yokluğu halinde ise aynı Kanunun 65/b maddesine temas eden suçu oluşturacağı gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin, mahalli Cumhuriyet savcısının ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/07/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten Yaralama HÜKÜM :5237 sayılı TCK'nin 57/3-4. maddesi gereğince akıl hastalarına özgü tıbbi kontrol ve takip kararı Mahalli mahkemece verilen ek karar temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Hükümlü hakkındaki kasten yaralama suçundan Kars (Kapatılan) Sulh Mahkemesinin 30.04.2009 gün ve 2007/256 Esas, 2009/331 Karar sayılı ilamıyla verilen koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri hükmünün Dairemizin 11.12.2012 gün ve 2011/34045 Esas, 2012/42844 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği ve infazına başlandığı, infaz aşamasında hükümlünün tedavisinin devam ettiği Adana Dr....

            Temyiz Sebepleri Davacı vekili; görev yönünden bulunulan daha önceki itirazı kabul etmediklerini, davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun) gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı talebiyle açıldığını, çocuklarla ilgili koruma tedbirlerinde kayyım atanmasına gerek olmadığını, çocuğun velisinin çocuğu yanına almak için dilekçe verdiğini, bunun üzerine sosyal inceleme raporu hazırlandığını, aradan uzun zaman geçtikten sonra temyiz yoluna gidilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, kurumda yıllar önce ayrılmış kişinin salt istihdam edilmesinin sağlanması amacı ile yapmış olduğu yargılamada verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu uyarınca daha önce çocuk hakkında verilen korunma kararının kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4926 sayılı kanuna muhalefet HÜKÜM : TCK.nun 32, 57.madeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına, Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin "29.06.2005" yerine "29.06.2006"olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve TBK.58 (BK’nın 49) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK'nın 62, 52/1-4, 53/1, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ile müdafinin, davaya konu yapının arkeolojik sit alanı sınırları içinde kalmadığına, tekerrür uygulanmasının kanuna aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 2863 sayılı Kanunun 57/9 maddesine göre, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarında, taşınmaz kültür varlığının bulunduğu parseller dışındaki inşai ve fiziki müdahalelerin, koruma amaçlı imar planı hükümleri doğrultusunda, bünyesinde Koruma, Uygulama...

                    UYAP Entegrasyonu