Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de karar verilmesi ayrıca; Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK.nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken TCK.nun 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1....

    Ne var ki, davacı dava dilekçesinde; (yemin vs) delil demek suretiyle yemin deliline dayanmış olup, bu nedenle davacının davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekir, gerekçesiyle mahkeme kararının bozulması gerekirken zuhulen "Bu durum karşısında ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, tanık beyanlarına itibar edilmek suretiyle alacak talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir, gerekçesiyle bozma kararı verilmesi bu defa yapılan inceleme ile anlaşılmış olduğundan, karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      "Yasaklanmış hakların geri verilmesi" başlığını taşıyan 5352 sayılı Kanun'un 13/A maddesi: "(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu'nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkum olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir. (2) Mahkum olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukuki nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir....

        mahkûmiyetin sonucu olan hak yoksunluklarının yasak hakların geri verilmesi yoluyla giderilebileceği, somut olayda da hükümlü hakkındaki infaz edilmiş sayılarak arşiv kaydına alınmış olan mahkûmiyetin yukarıda bahsedilen hak yoksunluklarına yol açacağı cihetle, Uyuşturucu madde ticareti suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün doğal sonucu olarak yasaklanan haklarının geri verilmesi talebinde bulunan hükümlünün hukukî durumunun 5352 sayılı Yasanın 13/A maddesinde belirtilen şartlar ışığında değerlendirilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçeyle “yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespitine” karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür....

          a yönelik hırsızlık eylemi nedeniyle sanık ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi; altsoyu olmadığının belirlenmesi durumunda ise 5237 sayılı TCK'nın 37/1, 142/2-g, 143, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç işleme kasıtının bulunmadığı şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile beraatine karar verilmesi, b)Sanık ...'ın, mağdur ...'a yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 37/1, 142/2-g, 143, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç işleme kasıtının bulunmadığı şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 04.12.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir(HMK mad.114/1-h, 115). Küçük, geçici bakım sözleşmesi ile evlat edinecek aile yanına yerleştirilmiş olduğuna göre, ana ve baba rızasının aranmaması konusunun evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.18.04.2022 (Pzt.)...

              BORÇLAR KANUNU [ Madde 97 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: Dava, yanlar arasındaki Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup; davalı yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümlerin satışına izin ve yetki verilmesi ve satılacak bağımsız bölümlerden elde edilecek bedelle inşaatın yüklenici namına tamamlanması için davacıya yetki verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu E......

                Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir(HMK mad.114/1-h, 115). Somut olayda, küçüğün aile yanına yerleştirilmiş olmasına göre, ana ve baba rızasının aranmaması konusunun evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın açıklanan gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, 6100 sayılı HMK'nın 370/4. maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                  Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir(HMK m.114/1-h, 115). Somut olayda, küçüğün aile yanına yerleştirilmiş olmasına göre, ana ve baba rızasının aranmaması konusunun evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın açıklanan gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, 6100 sayılı HMK'nın 370/4. maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                    Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir(HMK m.114/1-h, 115). Somut olayda, küçüğün aile yanına yerleştirilmiş olmasına göre, ana ve baba rızasının aranmaması konusunun evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın açıklanan gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden ve hükmün redde ilişkin bölümü sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, 6100 sayılı HMK'nın 370/4. maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu