Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, kişisel ilişki, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti anneye verilen müşterek çocuklar Ferhat ve Miraç ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği halde gerekçeli kararda anne ile kişisel ilişki kurulduğunun yazılmasının maddi hataya dayalı olup mahallinde mahkemece düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

    Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı kadın tarafından, kişisel ilişki yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında, velayeti anlaşma uyarınca anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki konusunda herhangi bir düzenleme yapılmayarak, konu hakimin takdirine bırakılmıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, kişisel ilişki konusunda taraflara bir öneride bulunmak, öneri kabul edildiği takdirde buna göre karar vermek, kabul edilmediği ve taraflarca anlaşmaya varılarak bir düzenleme de yapılmadığı takdirde, davayı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma olarak sürdürülüp sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Yasal koşullar oluşmadan, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

      (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayeti anneye verilen çocukla davalı baba arasındaki kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Velayeti anneye verilen tarafların müşterek çocuğu Yağmur, 27.05.2005 doğumlu olup, karar tarihinde bir yaşını doldurmamıştır. Emzirme döremindedir.Bu yaştaki bir çocuğun Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 10.00'a kadar dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 10.00'a kadar ve Temmuz ayının 1 günü aynı saat ile Ağustos ayının 1. günü aynı saate kadar baba yanında kalacak şekilde kişisel ilişki tesisi çocuğun bakımını engeller.Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

        Aile Mahkeemsi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm karşı davanın kabulü, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı- karşı davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdr. 2-Toplanan delillerden tarafların ayrı şehirlerde oturdukları anlaşılmaktadır. Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında bu yön dikkate alınmadan kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır....

          Velayeti davacı anneye verilen ortak çocukla baba arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki düzenlemesi; infaza elverişli olmadığı gibi geleceğe yönelik kademeli ilişki kurulması da o tarihteki koşullar bilinemeyeceğinden doğru olmamıştır. Mahkemece müşterek çocuk ile davalı-davacı baba arasında her ayın belirli hafta sonlarında, dini bayramlarda ve Temmuz ayında başlama ve bitiş saatleri de gösterilmek suretiyle uygun kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde düzenleme yapılması doğru olmamıştır....

            Çocuğun ana ve/veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve/veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı)....

            Boşanma davasında tedbiren baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki yeterli olup, olağanüstü hal, davacı tarafından kanıtlanmamıştır. Davacı taraf, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torunlarını görme, aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir (bkz. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/7907 E. 2019/50). Bu sebeple davacının açmış olduğu davanın reddine..." şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından dava dilekçesinin tekrarı ile istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davalı ile müşterek çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişkinin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununa göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Davacının torunuyla görüşmesine, babanın engel çıkardığı ileri sürülmemiştir....

            Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md. 181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md. 4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....

            Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve ... için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....

              UYAP Entegrasyonu