Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması, tedbir nafakası davası ve birleşen karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince çocukla kişisel ilişki kurulması davasının, tedbir nafakası davasının ve birleşen karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince kesinleşen kadının boşanma davasındaki boşanma hükmü ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, sair yönlerden kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çocukla kişisel ilişki kurulması davasının, tedbir nafakası davasının ve birleşen karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; baba ile çocuk arasında ki mevcut kişisel ilişkinin yeterli sıklıkta olduğu, kişisel ilişki sıklığının artırılmasının çocuğu olumsuz yönde etkileyebileceği, tanık beyanlarına göre de mevcut kişisel ilişki sıklığının artırılmasını gerektirecek her hangi bir durumun mevcut olmadığı, aksine mevcut kişisel ilişki gün ve saatlerinde dahi babanın çocuğa karşı yeterli ilgiyi göstermediği, çocuğu genelde kök ailesinin yanına götürdüğü ve çocuğuyla istenilen ölçüde vakit geçirmeyerek çocuğu kök ailesinin yanında yalnız bıraktığı, özellikle kendisini bizzat ilgilendiren dava konusunda, menfaati ihlal edilmediği sürece çocuğun görüşünü anne ve babanın istek ve taleplerinden ... tutmanın son derece önemli olduğu, idrak çağında olan çocuğu talebinin aksine babası ile daha sık kişisel ilişki kurmaya zorlamanın çocuğun ... yararına uygun düşmeyeceği, davacı babanın mevcut kişisel ilişki dönemlerinde...

      Karardaki boşanma ve velayet hükümleri taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olmakla, kadının istinafına konu çocukla baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi ile maddi ve manevi tazminat hükümleri yönünden istinaf incelemesi yapılması gerekmektedir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

      e verdiği vekaletnamede mirasın reddi yetkisini içeren bir ibare yer almadığından TMK'nun veleyat, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tüzüğünün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren vekaletnamenin davayı takip eden avukat ...'den istenmesi, dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........

        Karar davalı erkek tarafından hükmün tamamına yönelik ve özellikle kişisel ilişkiyi de içerir şekilde istinaf edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 22.06.2018 tarih, ve 2018/54 esas, 2018/1198 karar sayılı ilamı ile; ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığı ve çocuğun yaşının küçük olması, kişisel ilişkinin değişen şartlara göre her zaman davaya konu edilebileceği belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üç yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki "karşılıklı boşanma" davaları ile bağımsız olarak açılıp bu dava ile birleştirilen "kişisel ilişki kurulmasına ilişkin" davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, nafakalar ile tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise, kendisinin reddedilen boşanma davası, kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru...

            (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın fer'ilerine ilişkin bir çekişme hükmün bütününü sakatlar. Kişisel ilişki konusunda temyiz davası ile oluşan çekişmeye rağmen anlaşmalı boşanma hükmünün boşanma bölümünün kesinleştiğini kabul eden değerli çoğunluğun düşüncesine katılabilme olanağım bulunmamaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar, 25.05.2016 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlar, 22.04.2015 doğumlu Sıla'nın velayeti davalı-karşı davacı anneye verilerek, baba ile yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmiştir. Yapılan incelemede; davalı-karşı davacı annenin, “çocuğun kalp damarlarında problem olduğu ve bu durumun gece uykusunda solunum aksamalarına neden olduğu ve olası problem anında nasıl hareket edeceğini bildiği için” babayla kurulun kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesini istediği anlaşılmaktadır....

                KARŞI OY YAZISI Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalıya bırakılmış, velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuğun kişisel ilişkisi, tarafların anlaştıkları şekilde kademeli olarak düzenlenmiş, karar tarafların kanun yolu başvurusundan feragat ettiklerini bildirmeleriyle 4.3.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava, boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık bir buçuk ay sonra 22.4.2014 tarihinde açılmıştır. Çocuk, 11.4.2013 doğumlu olup, dava tarihinde bir yaşını henüz bitirmiştir. Davacı, boşanma kararıyla tesis edilen kişisel ilişkinin yetersiz ve anne gözetiminde olduğunu, çocukla daha uzun süreli ve annenin gözetimi olmaksızın kişisel ilişki tesisini talep etmektedir. Kuşkusuz, ana ve babası ayrılan çocukların ebeveynleriyle kişisel ilişkisi, durum ve şartlarda değişiklik halinde, çocuğun menfaatine uygun düşecek şekilde yeniden düzenlenebilir....

                  Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ileriki yıllarda her zaman istenebilir. Ayrıca, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularım tatmin etmeye elverişli ve yeterli değildir. Velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında, daha uygun süreli ve yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurmak gerekir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken, gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden ortak çocuk ile davalı- karşı davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi ve kişisel ilişki süresinin yeterli olmaması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasında reddedilen kısım üzerinden davalı-karşı davacı erkek yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti tayin ve takdir edilmemesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu