Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyetin değiştirilmesini gerektirecek yeterli ve inandırıcı delillerin ortaya konamadığı, müşterek çocuğun görüşü ve tanık beyanları doğrultusunda velâyetin değiştirilmesine ilişkin olarak açılan davanın reddinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ancak mahkemece, sosyal inceleme raporuna istinaden yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi yoluna gidilmiş, anne ile çocuk arasında boşanma davasında kurulan kişisel ilişki kaldırılarak daha sınırlı ve yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmiş ise de bu hususta davacı tarafın herhangi bir talebinin olmadığı, hakimin tarafların talep ve sonuçları ile bağlı olduğu, talepten daha fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğine dair 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi de göz önüne alınarak, kişisel ilişkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı yönünde yapılan değerlendirme ile davacı kadın vekilinin velâyetin...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, nafakalara ve kadın lehine tazminatlara karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakaları miktarları, tazminatların miktarı ve kişisel ilişki süresine yönelik, davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Deniz 14.09.2011 doğumlu olup, yaşı nazara alındığında anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Müşterek çocuk Deniz ile baba arasında 1-31 Temmuz tarihleri arasında, hafta sonu ve dini bayramlarda yatılı olarak kurulan kişisel ilişki çocuğun yaşına göre uzun süreli olup, bedeni ve fikri gelişmesi bakımından yararına uygun olmayacağı gibi, davacı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır. Bu nedenle müşterek çocuğun yaşı göz önüne alınarak babayla yatılı kalmayacak şekilde uygun süreyle kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde düzenleme yapılması doğru bulunmamıştır....

        O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Velayeti davalı-davacı kadına bırakılan ortak çocuk ... 12.06.2014 doğumludur. Mahkemece ortak çocuk ile baba arasında "Aynı yerde " ve "Ayrı yerde" oturmaları hali için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflar aynı şehirde oturdukları gibi günümüzdeki ulaşım araçlarının kolaylığı da dikkate alındığında kişisel ilişki tesisinde taraflar ayrıca talep etmedikleri takdirde aynı yer, ayrı yer ayrımı yapılması da doğru değildir. Ayrıca kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınmalıdır (TMK m. 182/3)....

          Hukuk Dairesi 01.10.2020 tarih, ve 2020/444 esas, 2020/1068 karar sayılı ilamı ile; ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığı belirtilerek tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocuk ile davacı -davalı baba arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üç yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı belirtilerek kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru değildir. Yine ortak çocuk ile baba arasında “Aynı şehirde oturmaları hali" ve “Farklı şehirde oturmaları hali" için de ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....

            DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Boşanma-Kişisel İlişki Kurulması Davalı-davacı kadın tarafından açılan “tedbir nafakası” davalı-davacı koca tarafından açılan “karşı boşanmave birleşen “tedbiren çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi” davalarının birlikte yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen hüküm; davacı-davalı kadın tarafından kocanın karşı boşanma davasının kabulü, yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı ile kişisel ilişki davası nedeniyle yargılama gideri yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle nihai kararla, müşterek çocuğun velayeti anneye bırakılıp, baba ile kişisel ilişki tesis edildiğine göre, kurulan kişisel ilişkinin boşanma kararının kesinleşmesinden sonra geçerli olacağının tabi olmasına, hükümde "kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararın, boşanma kararının kesinleşmesine kadar uygulanmasına" karar verilmesi açık hata niteliğinde olup, bu kısmın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304/1. maddesi çerçevesinde mahkemece talep üzerine veya re'sen tashihinin mümkün bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...

                Davacı-davalı erkek, diğer istinaf nedenlerinin yanında, kişisel ilişkinin yetersiz olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Velayeti anneye bırakılan ortak çocuklarla baba arasında yazın, Temmuz ayında kurulan 20 günlük kişisel ilişki yetersizdir. Yaz tatilinde babalık duygularını tatmine elverişli, çocukların da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli ve daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

                  Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul edildiği belirtilerek ortak çocuk Mustafa Selim ile davalı baba arasında, davalı babanın babası refakatinde olmak üzere tarafların aynı şehirde oturmaları halinde her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi, dini bayramların 2. günü saat 10:00 ile 18:00 arasında, ayrı şehirlerde oturmaları halinde her ayın 1. haftası cumartesi ve dini bayramların 2. günü saat 10:00 ile 18:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir. (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4/3, Yargıtay 2....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Boşanma Taraflar arasındaki "kişisel ilişki tesisine" ilişkin dava ile "boşanma" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.05.2012 (Salı)...

                      UYAP Entegrasyonu