O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Velayeti davalı-davacı kadına bırakılan ortak çocuk ... 12.06.2014 doğumludur. Mahkemece ortak çocuk ile baba arasında "Aynı yerde " ve "Ayrı yerde" oturmaları hali için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflar aynı şehirde oturdukları gibi günümüzdeki ulaşım araçlarının kolaylığı da dikkate alındığında kişisel ilişki tesisinde taraflar ayrıca talep etmedikleri takdirde aynı yer, ayrı yer ayrımı yapılması da doğru değildir. Ayrıca kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınmalıdır (TMK m. 182/3)....
dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, büyükbaba ... ile küçük çocuk arasında şahsi ilişki kurulması talebinin ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilineceği, ancak davacı annenin cezaevinde bulunmasının olağanüstü hal kavramı içine giremeyeceği, kaldı ki; davacı büyükbaba, davacı anneye tanınacak kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına da sahip olduğu, ortada davacı büyükbabaya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durumun bulunmadığı, öte yandan kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlarının esas tutulması gerektiği, küçük çocuğun gözü önünde büyükbabası ...''...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyetin değiştirilmesini gerektirecek yeterli ve inandırıcı delillerin ortaya konamadığı, müşterek çocuğun görüşü ve tanık beyanları doğrultusunda velâyetin değiştirilmesine ilişkin olarak açılan davanın reddinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ancak mahkemece, sosyal inceleme raporuna istinaden yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi yoluna gidilmiş, anne ile çocuk arasında boşanma davasında kurulan kişisel ilişki kaldırılarak daha sınırlı ve yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmiş ise de bu hususta davacı tarafın herhangi bir talebinin olmadığı, hakimin tarafların talep ve sonuçları ile bağlı olduğu, talepten daha fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğine dair 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi de göz önüne alınarak, kişisel ilişkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı yönünde yapılan değerlendirme ile davacı kadın vekilinin velâyetin...
kişisel ilişki tesis edilmesi ve süresinin yerinde olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet - Ev Eşyası Alacağı ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki ve fer'ileri yönünden, davacı-davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla erkeğin boşanma davası, kusur belirlemesi ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ...2013 doğumludur.Toplanan delillerden tarafların aynı ilde ikamet ettikleri anlaşılmaktadır.Kişisel ilişki...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, nafakalara ve kadın lehine tazminatlara karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakaları miktarları, tazminatların miktarı ve kişisel ilişki süresine yönelik, davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Deniz 14.09.2011 doğumlu olup, yaşı nazara alındığında anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Müşterek çocuk Deniz ile baba arasında 1-31 Temmuz tarihleri arasında, hafta sonu ve dini bayramlarda yatılı olarak kurulan kişisel ilişki çocuğun yaşına göre uzun süreli olup, bedeni ve fikri gelişmesi bakımından yararına uygun olmayacağı gibi, davacı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır. Bu nedenle müşterek çocuğun yaşı göz önüne alınarak babayla yatılı kalmayacak şekilde uygun süreyle kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde düzenleme yapılması doğru bulunmamıştır....
nın temyiz incelenmesinden önce 24.03.2015 tarihinde ergin olduğunun, velayet ve kişisel ilişki yönünden davalının temyizinin konusuz kaldığının anlaşılmasına, boşanma davasının kabul veya ret durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedileceğinin tabii bulunmasına göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkeme, boşanma ve ayrılığa karar verirken ana ve babanın haklarını ve çocuklarla olan kişisel ilişkisini düzenlemek zorundadır (TMK.md.182/1). Boşanma hükmü ile birlikte velayeti davacı kadına verilen müşterek çocuk Ahmet Atahan ile davalı babası arasında kişisel ilişki kurulmamış olması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Boşanma-Kişisel İlişki Kurulması Davalı-davacı kadın tarafından açılan “tedbir nafakası” davalı-davacı koca tarafından açılan “karşı boşanma” ve birleşen “tedbiren çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi” davalarının birlikte yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen hüküm; davacı-davalı kadın tarafından kocanın karşı boşanma davasının kabulü, yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı ile kişisel ilişki davası nedeniyle yargılama gideri yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle nihai kararla, müşterek çocuğun velayeti anneye bırakılıp, baba ile kişisel ilişki tesis edildiğine göre, kurulan kişisel ilişkinin boşanma kararının kesinleşmesinden sonra geçerli olacağının tabi olmasına, hükümde "kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararın, boşanma kararının kesinleşmesine kadar uygulanmasına" karar verilmesi açık hata niteliğinde olup, bu kısmın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304/1. maddesi çerçevesinde mahkemece talep üzerine veya re'sen tashihinin mümkün bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...