Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ÖNALIM HAKKINDAN KAYNAKLANAN TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, önalım hakkından kaynaklı tapu iptali ve tescili davası olmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 20/01/2017 tarih, 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı eşi ...'ye verdiği vekaletname ile kayden maliki olduğu 2133 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümün davalı ...'e satış yoluyla devredildiğini, satış bedelinin ödenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların el ve işbirliği içinde olduklarını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile ya da 40.000,00.-YTL tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı ...; davacının talimatı ile taşınmazı 40.000,00.-YTL bedelle davalı ...'e sattığını, satış bedelini davacıya ödemediğini belirtmiş; diğer davalı ... ise taşınmazı 40.000,00.-YTL bedelle satın aldığını ve bedelini peşin ödediğini, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

      Davacı vekili dava dilekçesi ile, taşınmazın tescili ve kira kaybı ile TBK madde 125 den kaynaklı zararlarının giderilmesi bu mümkün olmaması halinde taşınmaz bedeli olan ---- ve rayiç kira bedeli ile sözleşmenin zamanında ifa edilmemesinden kaynaklı şimdilik ---- tahsilini talep etmiştir. --- tarihli ara karar gereğince, davanın taşınmaz tescili yönünden kısmi açılamayacağı ve eksik kalan harcın tamamlanması için süre verildiğinden, taşınmaz değerine ilişkin kalan --- eksik harcı davacı vekilince tamamlanmıştır. Davacı vekili ---tarihli ıslah dilekçesinde rayiç kira alacağını--- borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan değer kaybı ve mevcut durumdaki taşınmazın ------ arasındaki fark bedeli -------olarak ıslah etmiştir. Davacı vekilinin talepleri yönünden yapılan incelemede; karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde satıcının temerrüdünü düzenleyen TBK'nın 125.maddesinde, temerrüt halinde alıcının seçimlik hakları düzenlenmiştir....

        -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukusal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil, olmazsa tazminat isteğiyle açılan davada öncelikli istek olan tapu iptal ve tescil talebinin kayıt malikine karşı yöneltilmesi gerektiği, kayıt malikinin davada taraf olarak yer almadığı, mirasbırakana teban vekil olan davalı ... aleyhine açılan tazminat istekli davanın da verasette iştirak hali gözetilerek tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiği dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0.90.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı vekili 29/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporları doğrultusunda toplam tazminat talebini 41.158,52 TL olarak ıslah etmiş, tapu iptal tarihinden işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kabulü ile; 144 ada 22 parselden ayrılan 144 ada 40 nolu parsel yönünden 31.478,15 TL tazminatın, 148 ada 3 parsel yönünden ise 9.680,37 TL tazminatın taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tescili davasının kesinleştiği 19/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince;......

            Dairenin 20.04.2021 tarihli ve 2019/4035 Esas, 2021/2412 Karar sayılı kararı ile “…Davacının miras payına hasren dava açtığı, terekeye döndürme isteminin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların ise dava tarihinde mirasçı olmayan üçüncü kişi adına kayıtlı olduğu, davacı ... dışında mirasbırakan ...’nun başkaca mirasçılarının da bulunduğu ve hatta bir kısmının davalı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacı, öncelikle mirasbırakan babası tarafından vekil kılınan davalı ...’in diğer davalı ... ile birlikte hareket ederek vekalet görevini kötüye kullandığını, bu nedenle temlikin geçersiz olduğunu ileri sürerek miras payı oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Yukarıda açıklanan madde uyarınca, kayıt maliki üçüncü kişiye karşı vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni yönünden pay oranında açılan tapu iptali ve tescil isteminin dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Tapu iptal ve tescil isteminin, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeni yönünden reddine karar verilmesi doğrudur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPTAL-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak miras bırakanları...’ın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla maliki olduğu 2046 parsel sayılı taşınmazı torunu olan davalıya tapuda satış göstermek suretiyle bedelsiz devrettiğini, temlik işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescili isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, temlik tarihinde velayet altında olması nedeniyle taşınmaz bedelinin akde vekil sıfatıyla katılan anne ve babası tarafından ödendiğin, onay verilmeyen evliliği nedeniyle dava açıldığını belirterek reddini savunmuştur....

                SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık hakkında tayin olunan cezanın miktarına göre koşulları bulunmayan ve süresinden sonra yapılan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, uygulama maddesi olan TCK'nın 50/1-a maddesi ile adli para cezasına esas alınan tam gün sayısı hüküm fıkrasında gösterilmemiş ise de anılan noksanlıkların mahallinde ilavesi mümkün görülmüş, suçun 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasından yasaklanmasına karar...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Adli para cezasının miktarının, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak birgün karşılığı en az yirmi en fazla yüz Türk Lirası olarak takdir edileceğine dair TCK'nın 52/2. maddesi hükmü karşısında sanık hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılmaksızın, yasal ve yeterli gerekçe de gösterilmeden adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini, TCK'nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5 maddesi uyarınca cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan...

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Görevi kötüye kullanmak Hüküm : Mahkumiyet Dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasından yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin, kazanılmış hakka konu olmaması nedeniyle infaz aşamasında her zaman gözetilmesi mümkün görülmüş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, TCK'nın 53/1, 2 ve 3 maddelerinde belirtilen hak yoksunluğu hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi...

                      UYAP Entegrasyonu