Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kabule göre de, davada tapu iptal ve tescil isteği yanında terditli olarak tazminat talebinde bulunulmuş olup, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve sonradan temlik alanların iyiniyetli oldukları kanısına varıldığı takdirde, davacının bu işlemlerden zarar gördüğü gözetilerek anılan tazminat isteği bakımından değerlendirme yapılması gerekeceği de kuşkusuzdur. Ne varki, anılan bu husus da mahkemece göz ardı edilmiştir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler ve yasa hükümleri çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kısmen kabulü ile 49.268,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmiştir....

    -TL tazminatın taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescili davasının kesinleştiği 21/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 4- ... ili, ...ilçesi, ... mahallesi 153 ada 2 parsel yönünden 21.437,30.-TL tazminatın taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescili davasının kesinleştiği 21/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından istinaf edilmiştir....

      hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasından yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayet Hakkının Kötüye Kullanılmasından Kaynaklanan :Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından davanın reddi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacıların aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi gereğince davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Enez Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 24.4.2006 gün, 3985-4706 sayılı 14.Hukuk Dairesinin 29.5.2006 gün, 4586-6051 sayılı 11.Hukuk Dairesinin 19.12.2006 gün 6592-13509 sayılı 13.Hukuk Dairesinin 1.2.2007 gün 493-1004 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, Limitet Şirketin ortakları arasında, şirket yetkilerinin kullanılmasından kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 11....

            Ancak; Yüklenen suçun TCK'nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince bu bentteki hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde TCK'nın 53/1. maddesindeki hak ve yetkilerin kullanılmasından yasaklanmaya karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihet yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının TCK'nın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğu uygulanmasına ilişkin sekizinci paragrafının "Sanığın TCK'nın 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere takdiren 1 yıl 8 ay 25 gün süre ile TCK'nın 53/1-e maddesinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına," şeklinde değiştirilmesi suretiyle eleştiri dışında sair yönleri...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı Ve Vekaletin Kötüye Kullanılmasından Kaynaklanan Alacak K A R AR Davacı vekili, davalı aleyhine açtığı katılma alacağı ve vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacak davasında, ihbar olunan 3. kişi ... adına kayıtlı ise 1074 ada 1 parselde bulunan 11 nolu bağımsız bölüm hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, sözkonusu taşınmazın ihbar olunan 3. kişi ... adına kayıtlı olmaması halinde 3.000.000,00 TL'yi karşılayacak şekilde ...'in malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 5....

                HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı alacak talebine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 8037 sayılı parseldeki 2 no’lu bağımsız bölümün satışı konusunda davalı ...’i 17.12.2013 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiğini, davalı ...’in vekalet görevini kötüye kullanarak anılan taşınmazı 20.12.2013 tarihinde eski eşi diğer davalı ...’ya devir ettiğini, davalıların çıkar ve işbirliği içerisinde hareket ettiğini, kendisine satış bedeli ödenmediğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, taşınmazın başkasına devredilmesi halinde tazminini istemiştir. Davalı ..., tapu kaydına ve vekalet ilişkisine güvenerek iyi niyetli olarak çekişmeli taşınmazı satın aldığını, satış bedelini vekil İlker’in hesabına havale ettiğini bildirip davanın reddini savunmuştur....

                  İncelenen dosyada, davacıların talebi, vekalet akdinin kötüye kullanılmasından kaynaklı uğranılan zararın tazminine yöneliktir. Dolayısıyla dava konusu olmayan taşınmaz yönünden ihtiyati tedbir talep edilmesi yerinde değildir. HKM.'nun 389. vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır. İhtiyati haciz talebi yönünden verilen karar da yerindedir. Zira verilen vekaletin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve davacıların bu nedenle zararının bulunup bulunmadığı hususun yargılamayı gerektirmesi nedeniyle mahkemece verilen ret kararı yerindedir....

                  UYAP Entegrasyonu