Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/452 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, davanın hala derdest olduğunu, yasaya aykırı ve yolsuz bir şekilde adına tapu tescili yapılan davalının adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile davalı belediye adına tescilini, devrin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, tedbire itiraz mahkemenin 28/05/2021 tarihli ara kararı ile reddedilmiş, bu karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davanın; mülkiyet hakkına dayanılarak ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesi amacıyla suç teşkil eden eylemlerle, batıl ve geçerli olmayan nedenlerle (sahtecilik) yok hükmünde olduğu ileri sürülen temliki tasarruflar hakkında açılmış tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık 2981 sayılı yasadan kaynaklı değildir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar Zehra ve Emre vekili 20/07/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı tapu iptal ve tescil davasında, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne karar verilmiş ve gerekçeli karar taraflarına 06/07/2022 tebliğ edilmiş olmakla, yasal süresi içerisinde istinaf sebeplerini bildirdiklerini, Verilen karar usul ve yasaya aykırı olmakla kaldırılması gerektiğini, inançlı işlem ispatlanamadığı ve vekillerin vekalet görevinin kötüye kullanıldığı kabul edilerek davanın kabul edildiğini, dava değeri 105.000 TL gösterilerek dava açılmış olduğu, iki kez harç tamamlama için davacı tarafa süre verilmiş olduğunu, ikinci kez süre verilmesinin kanuna ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, 2.kez artırma yapma iddianın genişletilmesi kapsamında değerlendirildiğini, bunu da kabul etmediklerini, - Tapu iptal ve tescil davası, tapudaki malik görünen kişiye...

Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler ve yasa hükümleri çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kısmen kabulü ile 49.268,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin karar Dairece bu kez; “...davalı ...’ın iyiniyetli olduğu ve 4721 sayılı TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı gözetilerek iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmesi doğrudur.Ne var ki, mahkemece hükmedilecek tazminat miktarının belirlenmesi konusunda yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Şöyle ki, mahallinde üç defa keşif yapıldığı, bilirkişilerden rapor ve ek...

    Hukuk Dairesince değerlendirildiği ve kaldırma kararı verildiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı ve mevcut deliller ışığında HSK'nın 02/06/2021 tarih 431 sayılı kararının 4. Hukuk Dairesine ilişkin (1) nolu bendi gereğince diğer dairelerin görevine girmeyen vekalet sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesi görevi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğu, davacıların öncelikli taleplerinin vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı alacak olduğu, uyuşmazlığın miras hukukundan kaynaklanmadığı, gerek bu talebin gerekse ikinci kademe istem olan tenkisin Dairemiz görev alanı içinde kalmadığı ancak ilgili Dairece gönderme kararı verildiğinden istinaf itirazlarının inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın 5235 sayılı Yasanın 35/1.maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davaya konu istem, mükerrer kadastrodan kaynaklı olmayıp, tapu kayıtlarının mükerrer olduğu iddiasına yöneliktir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince mükerrer kadastrodan kaynaklı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilerek temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilmiş ise de; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı iş bölümü kararı ile 1. Hukuk Dairesi'nin görevine ilişkin düzenlemenin 1. maddesine göre "Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" olduğu açıklandıktan sonra, hükmün istisnası olarak "Kadastro sonucu oluşan tapu kaydının, kadastro öncesi nedenlere dayalı iptal ve tescili (Kadastro Kanunu madde 12) istemli davalar ile mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz inceleme görevinin 16....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.03.2007 gününde verilen dilekçe ile vekalet yetkisinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, karşı davacı tarafından verilen dilekçe ile de alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine, karşı davanın feragat sebebi ile reddine dair verilen 27.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı karşı davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.11.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı/k.davalı ... A.Ş ile karşı taraftan ... Otelcilik A.Ş vekilleri Av. ... ve Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. ... karara bırakıldı....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Birleştirilen davada uyuşmazlık, vekâletin kötüye kullanılmasından kaynaklı şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda sadakat ve özen borcu vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Birleştirilen davada uyuşmazlık, vekâletin kötüye kullanılmasından kaynaklı şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda sadakat ve özen borcu vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ K A R A R Dava, vekaletin kötüye kullanıldığı iddiası ile açılan tapu iptal ve tescili istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Hukuk Dairesi DAHİLİ DAVALILAR :... ve Ark. DAVA TÜRÜ :Velayetin Kötüye Kullanılması Sebebiyle Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 02.04.2019 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ...... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelemesi gerekli görülen: Dava konusu taşınmazın, muris ...’in, oğlu davacı ...’e satın aldığı tarihteki tapu kayıtları, tapu kaydına ilişkin tedavül kayıtları, akit tablosu ve muris ... ile davacı ...’in annesi Şükran’ın......

                UYAP Entegrasyonu