"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/284-377 sayılı boşanma dosyası ile aynı mahkemenin 2000/126-510 sayılı velayetin kaldırılmasına ilişkin dosyaların eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2007 (Cuma)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; velayetin değiştirilmesi, nafaka ve müşterek çocuk ile kişisel ilişki tesisi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davalı baba ile çocuk arasında tesis edilen görüş günlerinin ve sürelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu, söz konusu şahsi ilişki kararının hükümden çıkartılması yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece davanın kabulü ile davaya konu küçük Beren'in velayetinin davacı anneye verilmesine ve davalı baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiş ise de; davalı babanın yargılama sırasında velayet ve şahsi ilişki talebinin bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece davalı baba ile küçük arasında şahsi ilişki düzenlemesi yapılmasının hatalı olduğu, ayrıca davalı babanın velayet ve şahsi ilişki konusunda her zaman dava açabileceği hususu göz önüne tutulduğunda, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan, şahsi ilişki düzenlemesine ilişkin 2. maddesinin hükümden çıkarılmasına karar verilmesi...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Tarafların boşanmasına ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olarak verildiği ve kesinleştiği gerekçesiyle tanınmasına, velayete ilişkin kararın kesinleşme şerhi bulunmamakla tanıma talebinin reddine, çocuğun üstün yararı gereği velayetin anneye verilmesine baba ile şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının çocukla ilgilenmediğini, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasının çocuk için travma yaratacağını belirterek baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişkinin kaldırılmasını talep etmiştir. Dairemizin 20/03/2020 tarih 2019/1816 Esas 2020/526 Karar sayılı ilamı ile davalıya gerekçeli karar ve istinaf dilekçesinin usulsüz olarak tebliğ edildiği gerekçesiyle dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, eksikliğin giderildiği anlaşılmıştır....
bu konuda ailesinden de yardım alabileceğini belirterek, annede bulunan velayetin değiştirilerek babaya verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bunun yanında velayeti, anneden alınıp babaya verilen ortak çocuk ile davalı anne arasında her ayın belirli hafta sonları ve dini bayramlarda yatılı olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi de doğru görülmemiştir. Ancak belirtilen bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Müşterek Çocuğun Eğitim Giderlerinin Baba Tarafından Karşılanması Aksi Halde İştirak Nafakasının Artırılması-Yurt Dışına Çıkış Yasağı Verilmesi-Velayetin Değiştirilmesi Aksi Halde Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Yurt Dışına Çıkışta Kısıtlanan Olmadığının Belirlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki ve yurt dışına çıkış yasağı konulması yönünden; davalı-davacı tarafından ise velayetin değiştirilmesi talebinin reddi, kişisel ilişki, tedbiren yurt dışına çıkış yasağı verilmesi ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:ve yargılama giderleri Müşterek çocuk 2006 doğumlu olup, idrak çağındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Geçici Olarak Düzenlenmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; velayetin tedbiren düzenlenmesi, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise; her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, davalı eşinden kendisi ve müşterek çocukları için Türk Medeni Kanununun 197. maddesi kapsamında tedbir nafakası talep etmiş, ayrıca müşterek çocukların velayetinin kendisine bırakılmasını istemiştir....
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması için, bu hakka sahip olanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğinin gerçekleşmesi ya da çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması gerekir (TMK.m.348)....
(TMK md. 349) Somut olayda, 2013 doğumlu Muhammet Umut ve 2010 doğumlu Elanur'un tarafların evlilik dışı birlikteliğinden doğduğu, ortak çocukların baba tarafından tanındığı, velayet hakkı kanunen annede olmasına rağmen ortak çocukların uzun süredir baba ve ailesinin yanında kaldığı, annenin çocukları almak için yasal bir girişimde bulunmadığı, alınan sosyal inceleme raporunda çocukların baba ile bağlarının güçlü olduğu, anne ile düzenli kişisel ilişki sağlanması durumunda velayet hususunun tekrar düşünebileceğinin belirtildiği, ortak çocukların da baba yanında yaşamak istediklerini beyan ettiği, bu durumda annenin velayet görevini yerine getirmede ihmalkar davrandığı ve velayetin babaya verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Ne var ki, toplanan delillerle ortaya çıkan durum velayetin kaldırılması şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK md.349)....