"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafakaların Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından müşterek çocuk ...'in velayetinin davacı babaya verilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocuk ...'in velayetinin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmek suretiyle velayetin değiştirilmesine karar verildiği halde, davalı anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması yönünde bir karar verilmemiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması - Nafaka Artırımı-Velayetin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı anne dava dilekçesiyle, velayeti babada olan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise, kişisel ilişkinin yeniden lehine olacak şekilde düzenlemesini talep etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece sadece velayetin değiştirilmesi hususunda değerlendirme yapılarak, davacının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....
Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkindir. TMK'nun 182/2 ve 324/2 m.leri uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, ana ve babanın yükümlülüklerine aykırı davranmaları, çocuk ile ciddi olarak ilgilenmemeleri yada önemli sebeplerin varlığı halinde kişisel ilişki kurma hakkının reddedilmesi veya kendilerinden alınması mümkündür. Gerekirse bu konuda 4787 sayılı yasanın 5. maddesine göre uzman görüşüne de başvurulmalıdır. Kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır....
Velayeti davacı anneye verilen ortak çocukla baba arasında mahkemece yapılan kişisel ilişki düzenlemesi; infaz edilebilir nitelikte değildir. Dini ve milli bayramlar ile doğum günlerinde mahkemece yapılan kişisel ilişki düzenlemesi; infaz edilebilir nitelikte değildir....
Aile Mahkemesinin 2016/651 esas 2016/877 karar sayılı ilamı ile velayeti babaya verilen Hifa Diren'in velayetinin değiştirilerek davacı anne T3 verilmesine, müşterek çocuk ile baba ile arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuğun velayeti hükümle birlikte anneye verildiğinden tedbiren velayetin 2021- 2022 eğitim dönemi sonunda geçici olarak davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında tedbiren şahsi ilişki tesisine" karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Boşanma kararında kadın için aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 200,00 TL iştirak nafakasına karar verildiğini, davacı erkeğin 2015 yılında evlendiğini, yeni eşinden 1 çocuğu olduğunu, boşanma davasından sonra davacının mali durumunun bozulduğunu, nafaka ve tazminatları ödeyemediğini, kişisel ilişki tesisinin az olduğunu, davalının çocuğu göstermediğini, çocuğun bulunduğu ortamın gelişim için uygun olmadığını, tüm bu nedenlerle çocuğun velayetinin değiştirilerek babaya verilmesine, olmadığı taktirde kişisel ilişki sürelerinin artırılmasına, davalıya ödenen nafakaların kaldırılmasına, olmadığı taktirde nafaka bedellerinin düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
alınıp ertesi günü saat 17:00'de teslim edilmek, Tekli yıllarda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda saat 09:00'da alınıp, aynı gün akşam 17:00'de teslim edilmek üzere kişisel ilişki tesisi kurulmasına karar verilmiştir....
GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi davasıdır. Davalı anne istinafında, annesi Gönül'ün kendisine kızgın olduğu için o şekilde beyanda bulunduğunu, iddiaları kabul etmediğini, velayet verilen babanın Ankara'da gazinolarda bayanlarla eğlenip alkol aldığını, çocuğu ile ilgisiz babaya velayet verilemeyeceğini, ayrıca çocuk ile kendi arasında şahsi ilişki kurulmamasında büyük hata olduğunu belirterek talebi doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Küçük Aleyna'nın davalı anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlike ya da tehlikelerin varlığı da ispat edilemediği, küçük Aleyna'nın annesiyle birlikte yaşamakta mutlu olduğu ve çekinmeden kendini ifade edebildiği; davalı annenin velayet görevini ihmal etmediği, velayetin değiştirilmesi konusunda kanuni şartların oluşmadığı ve davacının davasını ispat edemediği, velayetin kaldırılmasını gerektirecek boyutta ihmal olgusunun bulunmaması, müşterek çocuğun üstün yararı dikkate alınarak ve yaşı itibariyle müşterek çocuğun kendi tercihine de üstünlük tanınarak davacının velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....